MENÜ
Erzurum 27°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Av. Faruk Terzioğlu ve Kıskançlık Üzerine Çarpıcı Bir Yaşanm
İstemihan Bulutlar
YAZARLAR
8 Temmuz 2024 Pazartesi

Av. Faruk Terzioğlu ve Kıskançlık Üzerine Çarpıcı Bir Yaşanm

Erzurum’un sevilen ve sayılan isimlerinden, eski siyasetçi ve avukat Faruk Terzioğlu’yla ilgili anlatılan çarpıcı bir yaşanmışlık, kıskançlık ve başarı kavramlarını yeniden değerlendirmemize neden oluyor. 

Bu hikâye, insanların kıskançlık ve çekememezlik duygularının, toplumdaki başarı algısını nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor.

Ankara'da Geçen Bir Sohbet

Anlatılanlara göre, Faruk Terzioğlu ve dönemin ANAP il başkanı, Ankara’da bakanlıkları ziyaret ederken ilginç bir diyalog yaşanıyor. İl başkanı, yanındaki heyeti tanıtırken, Faruk Terzioğlu’nu "avukat Faruk Terzioğlu" olarak takdim ediyor. Terzioğlu ise söze müdahale ederek, "Hayır efendim, sadece avukat değil, Erzurum’un en iyi avukatı Faruk Terzioğlu" diye düzeltiyor. Bakan, bunun üzerine "Ya onu bırakın da başkaları söylesin Faruk Bey" diyor.

Kıskançlık ve Başarı

Bu noktada Terzioğlu, insanların kıskançlık ve çekememezlik nedeniyle başarıyı takdir etmediklerini vurgulayan şu çarpıcı tespiti yapıyor: "Başkaları kıskançlıktan dolayı bunu söylemiyorlar ki, ancak ben söyleyebilirim.”

Bu bir hakikat, bu bir gerçek. Maalesef insanlar kıskançlıktan dolayı, çekememezlikten dolayı bırakınız hakkını vermeyi, hak ettiğini dahi inkâr etme yoluna gidiyorlar.

Üretenle Yatanın Farkı

Terzioğlu’nun bu sözleri, toplumdaki üretenle yatanın arasındaki farkın nasıl belirsizleştiğine de dikkat çekiyor. 

Toplumda üretenle yatanın arasında hiçbir fark kalmıyor, hatta yatanlar sesleri çok çıktığı için sanki başarılıymış gibi görünüyorlar…

Bu, günümüzde özellikle sıkça rastlanan bir durum; çalışmayan veya üretmeyen kişilerin, gürültülü söylemleriyle kendilerini ön plana çıkarabildiği bir gerçek.

Başarıyı Anlatmanın Önemi

Bu nedenle Terzioğlu, hizmet edenlerin ve çalışanların, yaptıklarını kendi lisanlarıyla topluma anlatmaları gerektiğini vurguluyor. Yoksa en yakınındakiler bile bu başarıları gizleme çabasında oluyorlar. 

Bu, başarıların görünür kılınması ve hak ettiği değeri bulması için önemli bir tespit. Başarılı insanlar, yaptıkları çalışmaları ve elde ettikleri başarıları her fırsatta dile getirmeli ve anlatmalıdır. 

Bu, hem kendi değerlerinin anlaşılması hem de toplumsal başarı algısının sağlıklı bir şekilde oluşması için gereklidir.

Av. Faruk Terzioğlu’nun bu yaşanmışlığı ve tespitleri, kıskançlık, çekememezlik ve başarı kavramlarını yeniden fikredip buna göre de duruş tespiti imkanı veriyor. 

Her ne kadar “Allah hayına mal vermez” gerçeği unkâr edilemezse de, biz üretenlerin, çalışkanların ve başarılı insanların seslerini bizzat kendilerinin daha fazla duyurması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.

Av. Faruk Terzioğlu’na da sıhhat üzere bundan sonrası için de üretken bir ömür diliyoruz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi