AK Parti Erzurum Milletvekili Recep Akdağ, Sağlık Bakanlığı koltuğunu kaybetti.
Yine tekrarlamakta fayda var.
Aslında Akdağ değil Erzurum kaybetti.
Başlanan ve yarım kalan sağlık yatırımlarının geleceği tartışılırken diğer taraftan 'sevenler' ve 'sevmeyenler' arasındaki kavga sürüyor.
Durum maalesef "Yorgan gitti, kavga bitti" özdeyişinde olduğu gibi değil.
Akdağ, 3 Kasım 2002'de ilk kez milletvekili seçildi.
Meclis'e girişinin15'inci günü Sağlık Bakanlığı koltuğuna oturdu.
Sonraki iki genel seçime bakan ve liste başı olarak katıldı.
Bir rekora imza attı ve 10 yıl, 2 ay, 7 gün bakanlık yaptı.
Geçtiğimiz 25 Ocak'ta bakanlığa veda etti.
TBMM'ye milletvekili olarak döndü.
SEVENİ VAR MIYDI?
Recep bey, hiç milletvekilliği yapmadı ki...
Oturması için yer bulamamışlar, TBMM'de bir odası bile yok.
Çevresini saranlar, 'çil yavrusu' gibi dağıldı.
Düne kadar "Bakanım" diyen, saygı gösteren milletvekilleri, bürokratlar, siyasetçiler nerede?
Nerede olacak, yeni bakanların peşinde.
Recep Akdağ, şimdi sahneye konuşma yapmak için çıkacaklar gibi.
Elini nereye koyacak?
Ne iş yapacak?
"Hiç seveni de yokmuş" dedi, çok yakınındaki bir siyasetçi.
Kendi partisinin milletvekilleri bile selamı, sabahı kesmiş.
BAKANLIĞI UNUTMAK İÇİN NE YAPACAK?
Erzurum'un sorunları için önce onun kapısı çalınıyordu.
Diğer bakanlıklardaki işler ya da atamalar için önce Bakan Akdağ'ın onayı isteniyordu.
Peşine takıyor, bürokratı, siyasetçiyi, diğer bakanlıklara götürüyordu.
Bakanla gitmek, ‘maça bir sıfır önde başlamak’ gibiydi.
Ya bundan sonra nasıl olacak?
Yeni formülleri ve ne yapılması gerektiğini artık siyasetçiler bulacak.
Akdağ milletvekilliğinin son döneminde ne yapacak?
Duyduklarımızı size aktaralım.
Çok ihmal ettiği eşi ve çocuklarıyla ilgilenecek.
Bu arada bakanlığı unutmak için önce bir umre yapacak.
Bakan Akdağ için ne yazdılar?
GÜNGÖR: ERZURUM'UN BAKANSIZ KALIŞINA ÜZÜLDÜM
Necati Güngör: Doğrusu; Recep beyin gidişine değil ama, Erzurum’un bakansız kalışına üzüldüm.
Yeni Bakan Müezzinoğlu’nun ne kadar başarılı olacağını kestiremem. Performans sistemi ile ilgili şikayetleri duyup gereğini yapsın, yeter!
AKKÖK: TÜRKİYE'NİN BAKANI DEĞİL, ERZURUM'UN MİLLETVEKİLİ
Öztürk Akkök: Recep Akdağ, bakanlık koltuğuna oturduğu ilk günlerde ilginç bir çıkış yapmış, “Ben, Türkiye’nin bakanıyım" diyerek kapıyı arkadan zırzalamıştı sanki. O kapı pek açılmadı. Bazen aralandı, işte o kadar. Recep Bey, artık Türkiye’nin bakanı değil, Erzurum’un milletvekili.
ŞENER: TENEKE ÇALANLARI ÖNEMSEMİYORUM
Mehmet Şener: Tayyip Bey, Akdağ’ı hep koruyup kolladığı için nasıl müteşekkir olmuştuk ise, bugün de “yeter" dediği için hoş buğzedecek halimiz yok ya. "Erzurum bakansız kaldı" diyerek ağıt yakıyoruz. Adım gibi biliyorum, iki günden beri birileri Akdağ’ın ardından teneke çalıp duruyor.
BERHAN HOCA, "VEBAL İKİ ALEMDE DE YETER" DİYOR
Ahmet Berhan Yılmaz: Sağlıkta bilindiği üzere asistan ile profesör, hoca ile öğrenci aynı parasal girdabın içine sokularak; tecrübeye, bilgiye, yeteneğe, emeğe, hocalığa saygı kaldırılmış, öğrenci eğitimi, hastaların insanca tedavi olabilme hakkı bir kenara atılarak iğrenç bir kazan, kazan çünkü her şey paradır ortamı oluşturulmuştur.
GÜNEŞ: MİLLETVEKİLLERİ VE BELEDİYE BAŞKANLARI NİYE YOKTU?
Sevda Güneş: Recep Akdağ 10 yıl Erzurum’u iktidar partisinde ve kabinede layıkıyla temsil etti. Ayrıca da çok başarılı bir bakandı. İlk kez Erzurum marka bir siyasetçi ile tanıştı. Hadi halk, gidene ağam, gelene paşam yaptı. Devir töreninde neden 5 milletvekili ve belediye başkanları yoktu?
BİNDESEN: BAKANA EL PENÇE DURANLAR NİYE TEPKİ GÖSTERMEDİ?
Esat Bindesen: Şehirden bir ses yükselmesi gerekmez miydi? Havaalanında Bakana el pençe duranlar tepki göstermesi gerekmez miydi? Sevelim sevmeyelim, varsa şehre karşı, varsa seçmene karşı tavırları onun hesabını Erzurum kendi içerisinde sorsaydı ama Bakanı da kimseye yedirtmeseydi.
REFAYELİ: KONUNUN DİLLENDİRİLMEMESİDİR MESELE OLAN
Vedat Refayeli: ‘Bakansız yıllar, bakımsız yıllar’ olmuştur hep. Hadi eski Sağlık Bakanımızı bir kenara bırakalım. Erzurum’un Bakansız kalması, niye kimsenin umurunda değil, anlamakta güçlük çekiyorum. Bence Akdağ’ın dinlendirilmesi değil, bu konunun dillendirilmemesidir mesele olan!
AKSU: NE MUTLU HEMŞEHRİLERİYLE GÖNÜL KÖPRÜSÜ KURAN SİYASETÇİLERE
Vahdet Nafız Aksu: Ne mutlu hemşerileriyle, seçmenleriyle gönül köprüleri kurabilen siyasetçilere. İnşallah Sayın Bakan Akdağ da tüm yurdu hastane ağlarıyla ördüğü gibi, sağlıkta devrimlere imza attığı gibi, gönüllere de sevgi ve muhabbet tohumları ekerek koltuğuna veda etmiştir.
GAZETECİ AKDAĞ: BAKAN AKDAĞ'I SAVUNDU
Mahmut Akdağ: Sağlık Eski Bakanı Akdağ'la ilgili yazılanları okuyoruz. 10 yıldır biriktirilen kin ve nefret kusanlar hayli fazla. Tek hedefleri, tahripkarlık! Yok etmek! Özellikle kendinden olana karşı öylesine tahammülsüz ki bu prototip! Vefasızlığın, hainliğin sonunu düşünün.