İlk mektepte öncelikle öğrendiğimiz kavramlardan birisi neydi?
“Yaş kesen baş keser” özdeğişiydi...
Ne demek bu?
Ağaca atfedilen canlılık ifadesi...
Tıpkı insan gibi ağaçların da canlı, duyan, duyumsayan, üzülen sevilen hülasa, “bizim gibi” birer varlık olduklarını özlü bir biçimde anlatmak için kullanılan bir deyim...
Bilimsel tesbitler ışığında dile getirilen bu tanımlamayı, inancımız , imanımız da milyon kere milyon teyid etmekte; onaylamakta...
Buna en güzel örnek, Efendimizin şu mübarek sözü değil midir?
“Elinizde bir ağaç fidanı varsa, kıyamet kopmaya başladığını görseniz bile, eğer onu dikecek kadar vaktiniz varsa, mutlaka o fidanı dikiniz.”
Bu hakikatlere rağmen, bu tespitleri naksedecek gelişmelere şahit oluyoruz...
Sonuncusunu şehrimizde yaşadık...
Tarihi Boyahane Camii düzenlenirken bahçede bulunan ağaçların kökleri üzerine beton dükülmüş...
Haber gazetelere yansıdı...
Okuyunca, hele hele resimleri görünce içim acıdı...
Kendimi o ağaçların yerine koydum...
Bir üstün gücün elimi bağlayıp, ayaklarıma beton döktüğünü düşündüm...
Aman yarabbi...
Ne korkunç bir durum, ne zalimane bir tutum...
Eminim benim aklımdan geçenleri o canlı, capcanlı ağaçlar da düşünmüşlerdir...
Beş duyu sınırlamasıyla yaşayan biz zavallılar bunu yazık ki farkedemiyoruz...
Lafı uzatmaya gerek yok...
Bu durum derhal düzeltilmeli; sorumluları da hakettikleri karşılığı görmeliler...
Öyle ya...
Yaş kesen baş keser...
Bir insana işkence ile, bir ağaca bu tarz muamelenin hiç bir farkı yoktur...
Hele, mehabet merkezli bir mabedin bahçesinde yapılırsa bu çirkinlik...
Cezası katmerli olur...
Dünyevi düşünmeyiniz...
Olaya uhrevi boyutuyla bakınız lütfen...
İndallah’a iman ediyorsanız tabii...
Mahalle sakinlerini duyarlı yaklaşımlarından ötürü tebrik etmek lazım...
Basını bilgilendirmeseler, ihtimal ki, bir müddet sonra bu ağaçlar kuruyup gideceklerdi...
İlgilileri göreve davetle, bu nevi durumlar için herkesi daha duyarlı olmaya çağıralım.
Ve akıldan çıkarmayalım “eden bulur”