Erzurumspor’un küme düşmemiş olmasına anlaşılmaz bir biçimde seviniyoruz...
“Trabzon’da destan yazdık” başlıklarına bakıp gülelim mi ağlayalım mı?
Doğrusu...
Kendi payıma utanıyorum...
Bu görüntü Erzurum’a yakışmıyor!
Bölgenin tek büyükşehiri olan Erzurum, kendini ifade eden futbol takımından yana küçük bir şehir görüntüsünden dahi çok uzak...
Kronik derdimiz oldu Erzurumspor.
Her sene “düştük, düşüyoruz; şükür düşmedik” söylemleriyle dertlenip duruyoruz.
Neden böyle?
Daha önce de söylemiştik...
Şehrin öncü kesiminin dirayetiyle birebir ilgili bir durum...
Siyasi aktörlerin basiretsizliğinin spora yansıması...
Böyle gittiği sürece yakın zamanda değişecek birşey olmayacak.
Emin olun önümüzdeki yıl sonunda da aynı teraneler tekrarlanacak.
Peki bu durumdan nasıl kurtuluruz?
Yani şampiyonluğa oynayan bir takım sahibi nasıl oluruz?
Bunun için öncelikli şart, takımın trilyonları bulan borç sıkıntısını aşmasından geçiyor...
Bu, olmazsa olmaz bir durumdur...
Borç yükü bu takımın sırtında durduğu sürece hiçbir yere gitmesi mümkün değildir...
İsterseniz en iyi oyuncuları getirin, en kaliteli hocanız takımın başında olsun...
Hikayedir bunlar...
Birkaç hafta iyi gidersiniz; ardından tökezler küme düşmeme pozisyornuna girmek için canınız çıkar durursunuz...
Çozüm buysa...
Yani borçtan kurtulma ise...
Bunun yolu ne?
Bana göre siyaset kurumunun el atması...
Başta Sağlık Bakanı Akdağ olmak üzere, Belediye Başkanları, İktidar partisi İl Başkanı...
Vakit geçirmeden bir araya gelmeliler...
Öncelikle borçları net bir rakam halinde ortaya koymalı; ardından da...
Evvela kendileri ellerini ceplerine atmak şartıyla, bu borcu temizleyecek parayı ortaya çıkarmalılar...
Bu onlar için birincil görevdir...
Nimet külfet dengesi gereği...
Şehrin sırtından nam yürütenlerin bu tür netameli halleri çözmek gibi bir vazifeleri de vardır.
Aksi halde, Erzurumspor’un düşeceği her kötü durumun müsebbibi onlar olacaktır...
Siyasi öncüler!