MENÜ
Erzurum 13°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
'İftar Sefası'
Yavuz Öztürkler
YAZARLAR
30 Haziran 2016 Perşembe

'İftar Sefası'

Her ramazan internetten gelen bazı reklam mesajlarının konu başlıklarına bir göz atalım.

Sahilde iftar sefası…

Yayla’da iftar sefası…

Boğaz manzarasında iftar keyfi…

Kız kulesinde iftar keyfi…

Teknede iftar keyfi…

Falan 5 yıldızlı otelde iftar keyfi…

Otelin pub kısmında mı istersiniz yoksa havuz başın da mı?

Fasıllı mı olsun fasılsız mı?...

Söz konusu iftar olunca ne isterseniz var.

Gözleri doymayanlara açık büfe iftar yemekleri bile var.

Kimi iftar sofralarında yok yok…

Yoksullar olmadan oturulan o sofralarda…

Bir kuş sütü eksik .

Bu iftar şölenlerinin  maliyeti kişi başına 60-170 TL arasında…

Oysa fidye miktarı 15 TL

Geçmiş zaman olur ki, eve giderken herkes gibi ben de sıcak bir pide alayım dedim.

Fırının önünde uzun bir pide kuyruğu ile karşılaştım.

Fırın çalışanı tarafından sakince sürülen tekerlekli fırın arabasının üzerinde sıcak, susamlı ve yumurtalı pideler ufukta görünür görünmez, pidelerin başına hışımla üşüşen insanları gördüm. İzdiham göz açıp kapanıncaya kadar bitmiş, çizgi film karelerinde olduğu gibi saniyenin onda biri gibi kısa bir zamanda pideden oluşan dağ biran da yok oluvermişti…

O üşüşme ve izdihamın içerisine girmektense pidesiz eve gitmeyi tercih etmiş ve biraz da utanmıştım…

Akşama kadar nefsini terbiye etmek, bir nebze olsun dünyevileşmeden uzaklaşmak ve ibadet feyzini tatmak isteyen insanlar bir pide uğruna birbirlerini neredeyse ezeceklerdi.

Sanırım onların da bir amacı vardı:

“Pide keyfi”…

Yumurtalı mı olsun susamlı mı?

Şimdi soralım.

Ramazan ayı manevi bir keyif alma ayı mı yoksa her gün kendimize lüks bir ziyafet çekme ayı mı?

Oruç bir ibadet mi yoksa zengin ve çeşnili sofralardan oluşan bir şölen mi?

Ramazan ayı tıka basa yemek yemek ayı mı yoksa açların hissetiklerini hissetme ayı mı?

İftar bir gün oruç tutmanın ardından kendimizi sınırsızca ödüllendirme vakti mi yoksa oruç açma vakti mi?...

Fransız Molier’in Cimri’nin Ziyafeti’nde bahsettiği gibi:

“Yemek için mi yaşamalı, yoksa yaşamak için mi yemeli?”

Bu soruların cevabını sizlere bırakıyorum.

Oruç tutmanın erdemini daha iyi anlayabilmemiz dileğiyle, mutlu ve feyizli ramazanlar…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi