MENÜ
Erzurum -2°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
‘Dik dur eğilme, bu gençlik seninle’
Araştırma İnceleme
23 Nisan 2012 Pazartesi 03:57

‘Dik dur eğilme, bu gençlik seninle’

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "12 Eylül darbesini yargılayamazsın" diyenlerin müdahil olmak için sıraya girdiğini hatırlatarak, "Bu AK Parti'nin Türkiye'ye kazandırdığı samimi bir süerçtir. Bu sürecin sonunda 75 milyon rahat bir nefes alacak. Bu süreç CHP'nin de MHP'nin de işine yarayacak" dedi.
MEHMET ŞENSÖZ-İHSAN ALTIKARDEŞ
BURSA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "12 Eylül darbesini yargılayamazsın" diyenlerin müdahil olmak için sıraya girdiğini hatırlatarak, "Bu AK Parti'nin Türkiye'ye kazandırdığı samimi bir süerçtir. Bu sürecin sonunda 75 milyon rahat bir nefes alacak. Bu süreç CHP'nin de MHP'nin de işine yarayacak" dedi.
Erdoğan, CHP'nin kendi içindeki tartışma, iddia, itham ve komplolardan millet ve ülke ile ilgilenmeye fırsat bulamadığını, CHP'li Antalya Belediye Başkanı'nın da bundan şikayet ettiğini bildirdi. Binlerce kişinin katıldığı Bursa kongresinde Başbakan konuşurken bir gencin, "Dik dur eğilme bu gençlik seninle" sloganı üzerine önce duraksayan Başbakan Erdoğan, ardından "şüphen mi" var deyince salonda alkış tufanı koptu. "Paradan 6 sıfırı attık, şaşırdılar, yetmedi bin yıl sürecek dedikleri 28 Şubat'tan 2sıfırı attık, yine şaşırdılar" pankartı da dikkat çekti.
Başbakan Erdoğan, mevcut Başkan Sedat Yalçın ile eski milletvekili ve parti kurucusu Şevket Orhan'ın başkan adayı olarak yarıştığı partisinin 4.Bursa Olağan Kongresi'ne katıldı. Atatürk Spor Salonu'na gelişinde binlerce kişinin büyük coşkusu ve tezahüratıyla karşılaşan Başbakan Erdoğan bir saate yakın kürsüde kaldı.
"BİZ ASLA ETNİK MİLLİYETÇİLİK YAPMAYACAĞIZ"
Bursa'yı şanına yakışan bir kapalı spor salonu ile stadyuma kavuşturacaklarını müjdeleyen Erdoğan, "Bütün engellemelere ve saldırılara rağmen biz milletimize bu sorunu çözeceğimize dair söz verdik. Türkiye Cumhuriyeti her yönüyle ayağa kalkacak. Aramızda asla ayrımcılık olmayacak. Bunu Afyonkarahisar'dan yola çıkarken söyledik. 'Biz asla etnik milliyetçilik yapmayacağız. Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Boşnak'ı ile... Biz biriz, yaratılanı Yaradan'dan ötürü seviyoruz' dedik. Yola öyle çıktı. Bizim kitabımızdaayrımcılık yok. Fakat diğerlerinde bu ayrımcılık var. Kimisi etnik yapıyor bu işi, kimisi bölgesel yapıyor. AK Parti bunun dışında. Türkiye'de bugün iki seçmenin bir tanesinin oyu AK Parti'de. İkincisi, 'Bölgesel ayrımcılık yapmayacağız' dedik. Bizim için 780 bin kilometrekarenin tamamı vatan toprağıdır. Çünkü "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. / Eğer toprak uğrunda ölen varsa vatandır." Burada ayrım olmaz. Her yeri abat edeceğiz. Üçüncüsü, dinsel anlamda da ayrımcılık yapmayacağız. Ülkemizde hep söylenir, yüzde 99 Müslüman diye. Ama bunların içinde Hristiyanlar da, Museviler de, Ermeniler de var. Hepsi bizim güvencemiz altında. Ayrım yapmayız, yapamayız. Geçen ramazanda ülkemizdeki azınlıklar bize ramazan iftarı verdiler. Dedik ki, bundan sonra Türkiye'deki arazilerini biz size teslim ediyoruz. Ve vakıf mallarını kendilerine teslim etmeye başladık. Ama farklı ülkeler oradaki Müslümanlara bunu yapamıyor. Biz devlet-i aliyye-i Osmaniye'nin bakıyesi üzerinde kurulan bir devletiz. Küçük hesaplar peşinde değiliz. Biz adaletle hükmetmeye devam edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti üst kimliği altında bu ülkede bin yıllardır olduğu gibi herkesin eşit haklar altında geleceğe yürümesini biz temin edeceğiz. Milli birlik ve kardeşlik projesini ortaya koyduk. Muhalefet partileri zaman zaman çıkıyor, bazı laflar ediyor. Bu ihanet projesidir diyor. İhanet kelimesinin ne anlama geldiğini bilmez. Eğer benim milletim bu projelere hayır deseydi, referendumda evet demezdi. Ardından seçimde de iki oydan birini AK
Parti'ye vermezdi. Milletimiz doğru istikamettesiniz diyor. Bu yolculuğa devam edeceğiz. Hiç şüpheniz olmasın. Referandumda AK Parti dışındakiler blok halinde karşı çıktılar, hayır demeyi tercih ettiler. Bugün yapılan değişikliğin ne kadar isabetli olduğunu karşı çıkanlar dahi görüyor" diye konuştu.
"CHP'NİN BAŞINDA BU BEYEFENDİ OLDUKÇA BİZİM İŞİMİZ KOLAY"
Anayasa Mahkemesi ve SHYK'deki yeniden yapılanmayla üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne geçildiğinin altına çizen Erdoğan, "12 darbesini yargılayamazsınız" diyenlerin şimdi müdahil olmak için sıraya girdiğini söyledi. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"AK Parti'nin Türkiye'ye kazandırdığı samimi bir süreçtir. Bu sürecin sonunda 75 milyon rahat bir nefes alacak. Bu süreç CHP'nin de, MHP'nin de işine yaradı ve yarayacak. CHP'nin başında bu beyefendi olduğu sürece ben de halimize hamdediyorum. İşimiz kolay. Varsın olsun, hakaretler etsin, hiç önemli değil. O hakaret edecek, biz hakikati anlatacağız. Ben Halk Parti'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. Gelin yol erkenken, AK Parti gibi Türkiye'yi muasır medeniyetler seviyesine çıkaran bir parti var.
Daha güçlü bu yola devam edelim. Çin dünyada birinci, Türkiye büyümede ikinci sırada. Böyle bir durum var. Bu süreçte bakıyorsunuz, CHP'nin bu duruşları, bunlar sadece BDP'nin işine yarıyor. Onları şiddetten, baskıdan kurtaracak adımları attığımız adımlarla kurtaracağız. Bu operasyonların durması, öncelikle bir defa teröristlerin silahı bırakmasıyla mümkündür, aksi takdirde mümkün değil".
Bu süreci sivil, katılımcı, özgürlükçü anayasa ile kalıcı bir hale getireceklerini anlatan Erdoğan, "Anayasa çalışmalarında AK Parti ekibi masadan kalkmaz. Bunu böyle biliniz. Baktık ki olmuyor, deriz: 'Hanginizle bunu yaparız, gelin beraber yapalım'. Biz bugüne kadar hep uzlaşmacı olduk. Biz işimizi yapmaya devam ediyoruz. 81 vilayete, bunlarla birlikte Bursa'ya çok hizmetler kazandırdık. Bu gücü birlik, beraberlik ve dayanışmamızdan aldık. CHP'nin hali ortada, ama AK Parti'nin hali de ortada. Bursa'da geldiğimizden bu yana 5 milyarı buldu yaptığımız yatırımlar. Yani eski rakamla 5 katrilyon. Bugün işte bunun için de 61 tesisin açılışını yapıyoruz. Bunların da toplam tutarı yaklaşık 1,3 katrilyon. Ertelenmiş yatırımlar, yapılmamış. Bursa gibi bu şehre yapılmayan yatırımları biz getiriyoruz. 2002 yılının 18 Kasımında hükümeti kurduğumuz andan itibaren birileri bizim yıpranıp yorulacağımızı, heyecan ve coşkumuzun kaybolacağını iddia ettiler. 'İktidar, partileri yorar, yıpratır' dediler. 'Yozlaştırıp çürütür' dediler. Ama AK Parti'nin nasıl bir parti, AK kadronun nasıl bir kadro olduğunu görmeyen, bilmeyen, anlamak istemeyenler, ön yargıları ile hareket ederek bizi diğerlerine benzetmek gibi bir gafletin içine girdiler. Biz millete hizmet ettikçe büyüyen bir partiyiz. Biz millete hizmeti ibadet olarak gören, yaptığı hizmetten, ibadetten dolayı her gün yenilenen, tazelenen bir kadroyuz. Bu kadro içinde ben yok, bu kadro içinde biz varız. Biz partimizi kurarken, 'Bir milletvekili üç dönem arka arkaya milletvekili olabilir' dedik. 4. dönem ara vermek zorundadır. Ondan sonra tekrar olabilir. Bazıları diyor ki, 'Sayın başbakan! Senin üçüncü dönem, sen gidersen ne olacak? Cevabı hazır. Biz fani miyiz? Faniyiz. Her an ölmek bizim için hak mıdır? Öldüğümüz anda AK Parti'nin yöneticileri, delegasyonu ne yapacaksa onu yapacağız. Bunun cevabı bu. Çünkü biz tabular üzerine geleceği inşa eden bir parti değiliz. İlkeler üzerine geleceği inşa eden bir partiyiz. Sürekli yeniliyoruz. Geçen seçimlerde 160 arkadaşımızı yeniledik. Bu seçimde 169 arkadaşımızı yeniledik. Ne oldu, millet bize daha az mı oy verdi? Daha fazla oy veriyor. Mesele ilkeler. Bu ilkelere sahip çıkacağız. Bunların da arkasında duracağız. Biz bu ülkede bir evrimin, devrimin öncüleriyiz. Bunu yapıyoruz, bunu yapacağız. AK Parti'yi millet kurmuştur" dedi.
"BİZE ÇAMUR ATANLAR KENDİLERİNE BAKSINLAR"
Başka partilerin makam ve rant hırsıyla kavga ettiğini, AK Parti'ninse sadece hizmetle meşgul olduğunu ifade eden Erdoğan şunları söyledi: "İşte muhalefetin halini görüyorsunuz. CHP bir türlü kendi iç meselelerini halledip de milletin meselelerine ilgi gösterecek hale gelemedi. Kendi içindeki tartışma, iddia, itham ve komplolardan millet ve ülke ile ilgilenmeye fırsat bulamadı. Bize yolsuzluk, çamur atanlar, hem bizzat Anayasa Mahkemesi tarafından mahkum ediliyor, hem de bizzat kendi arkadaşları tarafından yolsuzluk ve ululsüzlükle suçlanıyor. CHP genel merkezin hesapları inceleniyor. Öncekinde 1 trilyon yolsuzluktan mahkum oldu. Şimdi Anayasa Mahkemesi hesaplarda bir ceza daha verdi, 3,5 trilyon. Kime verdi? CHP'ye. Ey Kılıçdaroğlu! Sen önce kendi içinde yapılanlara bak. Sen onlara bak. Sen zaten SSK'da da böyleydin. Orayı da yönetemedin batırdın. Görevden aldılar, ondan sonra 28 Şubatçılar seni göreve getirdi. 28 Şubatçıların göreve getirdiği bir genel müdürsün sen. Onu iyi bilsin milletim. Kendi içlerindeki kavga ve çatışmayı görmek istemeyenler, AK Parti'ye saldırarak kapatmaya çalışıyor. CHP'nin Antalya belediye başkanı partinin
baskılarından, usulsüzlüklerinden şikayet ediyor. Kendi içlerinde neler oluyor? AK Parti'nin çehresini değiştirdiği, tarihinde görmediği hizmetleri götürdüğü Antalya'nın nelerle uğraştığı işte ortada. Ondan sonra çıkıyor, AK Parti'yi yolsuzlukla itham ediyorlar. Siz AK Parti'yi bırakın, kendinize, kendi belediyelerinize bakın".
"KILIÇDAOĞRU DİNLENMEK İSTİYORSA MERİNOS'A GELSİN"
Bursa'da hizmet konuştuğunu belirten Erdoğan, "Hizmetin dili konuşuyor. Gerçekler ortada. Bursa'da rant, makam, koltuk, rütbe hırsı değil, hizmet konuşuluyor, hizmet. Sayın Kılıçdaroğlu'na davet yapın, dinlenmek isterse gelsin Merinos'a dinlensin. Kongre falan düzenlemek isterse AKKM'ye davet edin, burada bir kongre düzenlemesinde fayda var. Ankara'da arenada gelip kongrelerini yaptılar. Bu tür kongre salonları onlarda yok. O kadar ihata kabiliyetleri de yok. Bugüne kadar dikili taşları olmadı.
İstanbul'un, Kadıköyü'nde doğru dürüst kongre merkezi bulamazsınız. Bu işlerle uğraşmadılar. Bu tür adımları bizim belediyelerde, büyükşehirlerde görürsünüz. Devlet olarak bizim yaptıklarımızı görürsünüz" diyerek, kültür ve sanata büyük önem verdiklerini söyledi.
"İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NİN ARKASINDAYIM, TEBRİK EDİYORUM"
İstanbul Şehir Tiyatrosu'ndaki yönetmelik değişikliğinin arkasında olduğunu kaydeden Erdoğan şunları söyledi: "Kültür sanat derler yeri geldiğinde, bunlar, sadece bu işin aktörleri var ya, ideolojik olarak davrananlar, o yönde zenginler. Biz o kadar zengin değiliz. Fiziki imkanlar noktasına gelince bunları yapan biziz. Onlar yapmadı. Buna rağmen de rahat durmuyorlar. Kusura bakmasınlar. bu noktada da ilkeli davranmaya devam edeceğiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin aldığı kararın arkasındayız, tebrik, takdir ediyorum, çok doğru yapmıştır".
BURSA'DA 1.3 MİLYARLIK YATIRIMIN AÇILIŞINI YAPACAK
Bursa'ya yapılan yatırımlardan da bahseden Erdoğan, "Bugün toplam 1,3 milyar olan 61 ayrı yatırım ve hizmetin toplu açılışını yapacağız. Bursa'ya kazandırdığımız eğitim, toplu konut, özel sektör yatırımlarından 61 ayrı eseri bir kalemde resmen açacağız. İşte AK Parti farkı budur. Onlar iftira, biz hizmet üretiriz. 14 Ağustos 2001'de partimizi kurarken nasıl bir heyecan ve coşku içindeysek, aynı aşk ve sevda ile yolumuza devam edeceğiz. Bu kadim kent Bursa bize emanettir. Bursa bize Osman Gazi, Orhan Gazi, Murad-ı Hüdavendigar, Yıldırım Beyazıd'ın emanetidir. Allah'ın izniyle bu emanete gözümüz gibi bakacak, onlara mahcup olmayacağız. Bursa'yı büyütmeye devam edeceğiz. Bursa'ya 4615 derslik kazandırdık, 26 bin bilgisayar gönderdik. Fatih projesi kapsamında toplam maliyeti 10 milyon 132 bin lira olan malzeme göndereceğiz. Çıkmış '20 katrilyonluk yolsuzluk var' diyor. Ayıptır. 'Fatih projesi nedir?' diye sorsan, onu da bilmez. 4+4+4'ü anlamadığı, bilmediği gibi. 3-4 ay 4+4+4'e saldırdı. 'Bunu anlamadan, bilmeden meclise getiriyorlar, öğrenmeden meclise getiriyorlar' dediği projenin komisyonda bilen adamları bantı komisyon başkanına fırlattı. Siz anlamadığınız yerde böyle mi hareket ediyorsunuz? Van'daki milletvekilinin tavrı, komisyondaki başkanvekilinin hali ortada. Bu da CHP milletvekili. Ne farkı var? Üstelik meclisin çatısı altında oluyor. Bir taraftan komisyon başkanına entellektüel diyecek, sonra profesöre oradan kalkıp onu fırlatacak. CHP bu, tarihi bu. Bunu söylediğin zaman hoplayıp zıplamaya başlıyor. Kutlu doğum gecesinde İstanbul'da Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda dinledim. Sizin rahle-i tedrisinizden geçseydi böyle yapmazdı. Yanlış sularda, farklı sularda yüzüyor. Bu sularda yüzme, boğulursun, kendine uygun sular bul. O akşam dinledik konuşmayı. Maşallah ne güzel konuşma dedik. Çok geçmedi, hemen 4+4+4 meselesini, Anayasa Mahkemesi'ne gönderme gündeme geldi. Ben herhalde vazgeçecek dedim. O akşam sevgililer sevgilisi Peygamber Efendimize övgüler düzdü. Kur'anla ilgili kendine göre bazı tanımları vardır. 'Bizim annelerimiz böyle oyalı, nakışlı kaplar içinde Kur'anı saklar. Onu duvara asarlardı' diyor. Bu da güzel olumlu bir yaklaşım. 4+4+4'ü şimdi de Anayasa Mahkemesi'ne götürme kararını verdi. O da yetmedi, Diyanet İşleri Başkanımıza saldırıyor. Camilerin ahır yapılmasıyla ilgili kendisinden bir cevap istiyor. Onun dilinden ben anlarım. Ahır yaptıkları camilerle ilgili belgeler elimizde var" şeklinde konuştu.
'DİK DUR EĞİLME BU GENÇLİK SENİNLE"
Kongre salonunda "Paradan 6 sıfırı attık, şaşırdılar. Yetmedi bin yıl sürecek dedikleri 28 Şubattan 2 sıfır attık, yine şaşırdılar" yazılı pankart dikkati çekti. Başbakan Erdoğan kürsüde konuşurken, Ak Partili bir gencin, "Dik dur eğilme, bu gençlik seninle" tezahüratı ardından Başbakan önce konuşmasını durdurdu, sonra da "şüphen mi var" deyince salonda alkış tufanı koptu.
Kongreye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem de katıldı. Konuşma sonunda İl Başkanı Sedat Yalçın, Başbakan'a karakalemle yapılmış Erdoğan ve annesinin birlikte tasvir edildiği çinili bir tablo hediye etti. Başbakan'a bir kadın da annesiyle çekilmiş fotoğrafını hediye etti.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi