MENÜ
Erzurum 11°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Koşulsuzun Koşulu
Ahmet Göksan
YAZARLAR
21 Ağustos 2014 Perşembe

Koşulsuzun Koşulu

“Hükümet sansüründen, olayları tarafsız bir gözle tetkik etmesini Rum dostlarının ve sevgililerinin tesirinde kalmayarak vazifesini dürüst olarak yerine getirmesini bir kere daha talep ediyoruz. Eğer hakikaten kışkırtıcı tahrik edici toplumlararası soğukluk yaratan gazeteler aranıyorsa onları Türkiye’de değil ancak bu ada üzerinde aramızda yaşayan şımarık ve daima hükümete kafa tutan bazı İngiliz ve Rum gazetelerinin sayfalarında aramak yerinde olur.” 1958 Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

            Ülke olarak belkide yazın en sıcak günlerini yaşıyoruz. Bu nedenle kimsenin bir işin ucundan tutacak halinin kalmadığını söylersek haksızlık etmemiş olacağımızı düşünüyoruz. Komşu ülkelerdeki sıcağın daha bunaltıcı olduğunu da söylemek istiyoruz. Buna karşın oluşan bir takım silahlı çeteler, bir birleri ile kıyasıya mücadele etmelerinin yanı sıra suçsuz çocuk kadın demeden insanlık dışı saldırılarda bulunuyorlar. Yapılan kısa bir inceleme sonrasında savaşlarla saldırıların insanlık tarihi kadar eski olduğunu da söylemek olasıdır. Egemen olan düşüncenin ‘Ben’ egosunu yenememekten kaynaklandığı biliniyor.

Günümüzde yapılan bütün savaşların etnik temizliğe dönüştüğü kabul edilmelidir. 100. yılına ulaştığımız ve bizlere “1. Dünya Savaşı” diye öğretilenin aslında bir paylaşım savaşı olduğunu savaşı yapanların da kabul etmesi gerekiyor.  Bu dönemde beklediklerini elde edemeyenler, İ-kinci paylaşım savaşının zeminini oluşturarak savaştılar. Savaşların sonuçları incelediğinde geriye acı, kan ve gözyaşının kaldığı biliniyor. Paylaşım savaşlarına nokta konulması olası olsa idi günümüzde yaşanan çatışmaları yaşamamamız gerekirdi. Demek ki paylaşım henüz sona ermemiş veya erdirilememiştir.

Savaşların temelinde yatan bir diğer olgu ise ekonomilerdeki tehlike çanlarının çalıyor olmasıdır. Bunu aşabilmenin yolu olarak düşünülen inşaat sektöründeki canlanma bir süre sonra durma noktasına gelebiliyor. Ekonomiyi canlı tutan bir başka önemli olgu ise silah sanayiinin geliştirilmesidir. Bu olgunun sürümünün de azımsanmayacak düzeyde olduğunu kaydetmek istiyoruz. Bölgemizdeki savaşlarda kullanılan örneğin varil bombaları ile uzun menzilli füzeler silah sanayiindeki gelişmişliğin birer göstergesidir. Her gün artmakta olan işsiszlik ülke ekonomilerini tehdit etmeye devam ediyor. İşsiz kalan gençlerden bazılarının savaşlara sırf macera uğruna katıldıkları gizli bir bilgi değildir.

Avrupa Komisyonu Başkanlığına seçilen Bay Jean Claude Juncker’in Türkiye karşıtlığı bilinen bir olgudur. Anılan kişinin bu konumu nedeniyle Türkiye’nin üyelik konusunun zora girdiği konuşuluyor olmasına içimizden gülmek geliyor. Bu kişinin dışında Türkiye’nin AB üyeliğine içtenlikle ‘evet’ diyecek kaç Avrupalı yönetici veya parlamenter olduğunu merak ediyoruz. Onların bu tutumları nedeniyle Türkiye’nin AB üyeliği çok bilinmeyenli denkleme dönüşmüştür. Halen daha üyelik konusunda umutlu olanlar varsa biraz beriye gelsinler.

Irak’ın kuzeyindeki Kürt yönetiminin önde gidenleri, koşulların uygun olması durumunda referandum yaparak bağımsızlık ilan etmeye hazırlanıyor. Konuya ilişkin olarak bölge ülkelerinde nabız yokluyorlar. İslam Devleti savaşçılarının saldırılarının arttığı günlerde Birleşik Amerika Devletleri bölgeyi bombarduman etmeye başladı. Bayram değil seyran değil bu bombarduman niye yapılıyor diye soruyorlar. Neden mi? Çünkü bölgede çalışmalar yapan Cheveron ve Ekson gibi Amerikan şirketlerinin zarar görmesini istemiyorlar. 

Ermenistan cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan soykırım savlarının 100. yılı öncesinde atağa kalktı. Türkiye’nin öncelikle “soykırımı tanımam, ortak tarih komisyonu oluşturulsun” önerisine karşın Türkiye’nin diğer koşullarından da vazgeçmesini istiyor. Örneğin Karabağ’daki işgalin sona ermesini istemesi... Sonrasında aynaya bakmadan dönüp “bizler masaya önkoşulsuz oturalım” diyebiliyor. Bunu söylemenin bile koşul olduğunu birileri bu baya mutlaka anlatmalıdır.

Türkiye’nin masaya önkoşulsuz oturmasını isteyenlerin yaptıkları açıklamalarını, iyi niyetten yoksun öneriler olarak okunmamız gerekiyor mu ne...

SEVGİ ile kalınız...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi