MENÜ
Erzurum 15°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Dik Durduk Eğilmedik, Meydanlarda Dirildik, Geleceğe Yürüyoruz!
Vahdet Nafiz Aksu
YAZARLAR
1 Ağustos 2016 Pazartesi

Dik Durduk Eğilmedik, Meydanlarda Dirildik, Geleceğe Yürüyoruz!

15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ardından büyük milletimizin yazdığı milli şahlanış destanında medyamız hayati rol oynadı. Özellikle Erzurum medyasının bu süreçte verdiği tarihi sınav her türlü takdirin üzerinde.
Dünyaya dadaşın gür sesini duyuran Kardelen Televizyonu da daha o kanlı geceden itibaren tavrını erkekçe demokrasinden, vatandan, milletten yana koydu.
İstanbul stüdyolarından yaptıkları başarılı canlı yayınlarla dadaşların hislerine tercüman olan Mehmet Emin AVANAŞ ve Şakir Bozan dostlarımız, lütfedip fakiri de programlarına konuk ettiler.
Canlı telefon bağlantısı ile programa bağlanıp, söyleştik.
Onlar sordu, biz cevap verdik.
Görelim, ne sordular biz ne dedik. Buyurun:

Vahdet Nafiz Bey, iyi akşamlar.

İyi aksamlar diliyorum efendim. İyi yayınlar.

15 Temmuz gecesi ve bugün ve şu saatlere geldiğimizde sizde neler birikti, neler paylaşmak istersiniz

15 Temmuz gecesini Erzurum'da yaşadık. Ve Türkiye, tarihinin en karanlık darbe sahnelerinden birisini o gün yaşadı. Biliyorsunuz Türkiye’nin demokrasi tarihinde darbeler eksik değil.

Maalesef öyle kötü bir geleneğimiz var.
Fakat bu seferki darbe girişimi, bu talihiz kalkışma girişimi, darbelerin anası babası saydığımız 27 Mayıs dâhil, ondan sonraki bütün darbelerden, planlaması ve icrası şekliyle daha kanlı, daha alçakça ve daha vahim sonuçlara gebe bir kalkışma olmuştur, maalesef…

Evet.

İlk defa, Türk ordusu demeyeceğiz buna, ordunun içindeki bir cunta, namlusunu içinden kopup geldiği milletine çevirmiştir, bu son derece talihsiz bir kalkışmadır, şükürler olsun ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın zamanında halk ile ittifak sağlayarak, onu demokrasisini savunmaya davet etmesiyle ve halkın büyük bir çoğunlukla bu davete icabet etmesiyle bu kanlı kalkışma daha büyük felatekler olmadan önlenebilmiştir,

Evet.

TÜRKİYENİN MEYDANLARI DEMOKRASİ KOKUYOR; TÜRKİ’NİN CADDELERİNDE HER GECE AYRI BİR GÜZELLİKTE MİLLİ İRADE ÇİÇEKLERİ AÇIYOR.

Bu sonuçta kahraman ordumuzun emir komuta zincirindeki büyük unsurların bu ihanet şebekesiyle işbirliği yapmamasının da büyük payı olmuştur ve gerçek komutanlar, gerçek paşalar bu kanlı kalkışmada devletin ve milletin yanında yer almıştır.

Ama bu sonucu sağlayan en büyük unsur,  Türkiye’nin meydanları olmuştur 15 Temmuzdan bu yana Türkiye’nin meydanlarında demokrasi destanları yazılıyor. TÜRKİYENİN MEYDANLARI DEMOKRASİ KOKUYOR

Türki’nin caddelerinde her gece ayrı bir güzellikte milli irade çiçekleri açıyor.

Milletin bütün unsurları el ele gönül gönüle demokrasi şölenleri yapıyorlar.

Erzurum’dan, Kars’tan,  İstanbul’dan Gaziantep’ten velhasıl her taraftan milletin gür sesi darbecilerin suratına bir tokat gibi iniyor.

Evet.

Milletin bu bilinç ve şuuru karşında hiçbir antidemokratik oluşumun maya tutması mümkün değildir. Bu çerçevede Erzurum’un ayrı bir yeri oldu. Çünkü ben o gece ve sonraki geceler oradaydım. Tarihte Erzurum tabyalarından yükselen dadaşın yiğit sesi, o gün ve o günden sonra, dün evvelsi gün, şimdi, bugün Erzurum meydanlarından, Cumhuriyet caddesinden Yakutiye meydanından yükseldi... Aynı haysiyetli ses bu sefer Erzurum meydanlarından demokrasi düşmanlarına karşı yükseldi ve Erzurum ayrı bir destan yazdı. Bu süreçte değerli hemşerilerimim yürekten kutluyorum.

Efendim sizce maşayı tutanlar biraz önce bahsettiğiniz tokadı almışlar mıdır?

Bu tokat, şiddetli bir Osmanlı tokadı gibi darbecilerin o hain suratlarında patlamıştır. Bundan sonra inşallah iflah olmaları mümkün değildir. Çünkü halkın sillesini yiyen dış düşman olsun, iç düşman olsun iflah olması mümkün değil.  Yeter ki; halk bu bilincini müşterek bir şekilde ortaya koysun. Ki, bu meydanlarda tarihte hiç olmadığı kadar bir ortak duygu seline dönüşmüştür, milletin tepkisi… Az önce söyledik, Türkiye'de talihsiz darbeler yine oldu, rahmetli Menderes, meydanları gümbür gümbür dolduran, “yeter söz milletindir” iradesiyle halkın gönlünde taht kuran bir büyük liderdi. Fakat o günkü iletişim şartları ve başka koşullar nedeniyle bir talihsiz darbeyle indirildiğinde, maalesef halkıyla buluşamadı ve halkın büyük sevgisine rağmen bir karşı darbe oluşturulamadı. Diğer antidemokratik darbelerde de bir halk hareketi oluşmadı.  Hatırlarsanız, Rusya ve diğer ülkelerde darbelere karşı halk iradesi ortaya konulduğunda, mesela Yeltsin tankın üzerine çıkıp darbecilere meydan okuduğunda, halk sokağa dökülüp asilere meydanları dar ettiğinde, biz millet olarak biraz da tatlı bir kıskançlık duymuştuk.

O zaman diyorduk ki; “Allah milelimize böyle darbeler göstermesin, teşebbüs eden de olursa aynen biz de böyle şahlanıp darbecileri tepeleyelim, biz de tankların üzerine çıkalım, sesimizi haykıralım.

Allaha şükürler olsun ki bu sefer Türk milleti kendi milli iradesine karşı çevrilen namlululara göğsünü siper etti, tankın üzerin çıktı, tankın paletinin altına yattı, ama tankların demokrasi mabetlerini yıkmasına izin vermedi.

Bu çok takdir edilecek, alkışlanacak bir mili irade şahlanışıdır.  Milletimiz var olsun, milletimiz bu iradede daim olsun inşallah.
(Şakir Bey) Çok teşekkür ederim efendim, birazdan Cumhurbaşkanımız Erzurum’a özgü bir konuşma yapacak, oraya bağlanacağız, çok kısa bir soru sorayım size. Bu darbe sözcüğü geçmişte yaşadığımız,  60lı,  70li, 80li yıllarda yaşadığımız, darbe sözcüğü halka çok kaba, çok incitici, çok acıtıcı yanlarıyla anlatıldığı için geçmişte belki de bastırılamayan, belki istenmeyen ama gücün yetmediği, bugüne dair insanları kafasında fiziki olarak bitmişti. Çünkü herkes okuduklarında, izlediklerinde, çok masum binlerce gencin, sağda, solda, ortada hiç fark etmiyor, bu darbe dönelerinde hayatlarını kaybettiğini öğrendiği bir halk, bu tekrara, bu acı senaryoyu yaşamaya bir daha göz yummayacaktı. Ben mesela 80’i hatırlıyorum, bana hala darbe sözcüğü çok itici çok itici çok sert gelir. Yani darbe kelimesi duyduğum anda bende farklı şeyler uyanıyor ve bence toplumun çoğunluğunda bu vardı ve bu harekete geçirdi kitleleri diye düşünüyorum. Çünkü yaşanan olaylarda hepimizin bir tarafı bir yok olmuştu geçmişte. Yani Menderesin yok oluşu, benlerce gencimizin hayatını kaybedişi böyle, işkence odalarında çürütülen gençlerimizin durumu anlatıldıkça hepimizin tüyleri diken diken oluyor. Bugün bu geçmişte yaşanılanlar da bu refleksi göstermemize neden olabilir mi?

Elbette çok doğru ve özet bir şekilde ifade ettiniz. Milli öfke, tarihi süreçten süzüle süzüle, olgunlaşarak bugünlere geldi.  Ama ben bu noktada ifade temek isterim ki, ne kadar itici olursa olsun, adına ne dersek diyelim, bugün sahneye koyulan bu alçakça oyun, darbe, kalkışma adına ne derseniz deyin bugüne kadar olanların üstüne tüy dikmiştir.
Milli ve gazi meclisimize Yunan'ın yapmadığını yapmıştır, kendi meclisini bombalamıştır.
Kendi çocuğunu tankın altında ezmiştir.
Kendi vatandaşına kurşun sıkmıştır.
Kendi polisini başka bir ülkenin güvenlik gücüymüş gibi taramıştır.
Bugünkü vahşi ve her türlü insanlık ölçüsünden uzak yöntem ve tavra tevessül eden bu yapının, FETÖ'nün,  ortaya koyduğu kalleşçe tutum, emin olun tarihteki bütün zalimlerin zulümlerini toplasanız hepsinden daha şedit ve alçakçadır. Kazıklı voyvodayı bile aşmıştır. Onu da söyleyeyim.

Çok teşekkür ederim.

Bugünkü kalkışma, alçaklık sınırları yerden göğe kadar yükselen bir büyüklük ve derinliktedir. Ama milletin tepkisi ve öfkesi de o büyüklükte olmuştur, onları kahretmeye inşallah yetecektir.
Ve meydanlardaki bu dualar, bu millî şahlanış ayaklanmaları inşallah böyle şeyleri düşünenleri kıyamete dek zebun edecektir, ben o inançtayım, milletimizin o dik duruşunun artarak devam etmesini diliyorum, millet olmanın gereği budur; birlik ve beraberlik içinde, size bir iğne dokunduğunda büyük bir yumrukla karşı koymaktır, millet olma bilinci…

Türk Milleti, bu seviyeye Allaha şükürler olsun tekrar ulaşmıştır.
Bütün milli unsurlarıyla, sivil toplum örgütleriyle, partileriyle, liderleriyle ve medyasıyla büyük bir sınav vermiştir.  21. Asra yürüyen Türkiye'ye ruh verecek bir milli kıvama geldiğini bu millet göstermiştir, KUTLU OLSUN!

Teşekkür ederim, efendim yayınımıza katıldığınız, değerli bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için.

Ben teşekkür ederim, sizinle bir milli soluk uyandırmak bizim için de büyük zevkti. Türkiye'nin meydanlarında demokrasi şöleni yapan bütün hemşerilerimizi, vatandaşlarımızı sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2025 Erzurum Gazetesi