Tarihimizin en büyük hadisesi :İstanbul’un fethi..
5/27/2008
KABINA SIĞMAYAN GÜÇLER: RUSYA, AB VE ABD
Rusya tarih boyunca, sıcak denizlere açılmak üzere yayılmacılık politikasını izlemiştir. Ancak Milletimiz, hiç bir dönemde Rusya'nın boğazlardan geçmesine ve bu tarihi emeline kavuşmasına müsaade etmemiştir.
Dünya, eğer bu gün Rus hegemonyası altında bulunmuyorsa, bunu kuşkusuz Türklere borçludur.
Dün bu emelin peşine düşen Rusya'ydı,bu gün ise Avrupa Birliği ülkeleri.. Fakat onlar, henüz bu güce yetişemediler. Bu birlik, henüz tekamül aşamasını bile bitirmiş değil..Ancak amaç,hedef ve strateji olarak aynı şablona oturur desek abartı olmaz.
Diğer tarafta, asıl dünyayı hatta uzayı hegemonyası altına almayı düşünen ve kendisini dünyanın ve uzayın öten tek horozu olarak sanan sadece bir ülke var, o da Amerika Birleşik Devletleri...
Son yüz yıl içinde girdiği altı tane savaşta deneyim kazanmıştır..Günden güne vurucu gücü yüksek silahlar üretiyor.Savaş tecrübesine ve silah gücüne güvenerek canı istediği ülkeye sudan bahaneler bulup saldırabiliyor.
Bir şeye daha güveniyor ; yanına yandaş almadan savaş sahnesine çıkmıyor, yanı ittifaklara ve koalisyonlara güveniyor..
Nitekim Vietnam savaşına tek başına katıldığı için yenilmiştir. Dokuz yıl süren savaşta 58 bin asker kayıp etmiştir. Bunun için ABD, koalisyonlarla savaşa girme politikasını öne çıkarmıştır..
Bakın..! Birinci ve ikinci cihan savaşları da dahil,Kore , Irak,Afganistan savaşlarında hep bu modeli görüyoruz..Hala Irak'ta ve Afganistan'da koalisyon gücüyle savaşa devam ediyor.
İşin asıl önemli yanı bu savaşlar, Amerika'nın yeni yüz yıl projesi için yaptığı savaşlardır...
YENİ YÜZ YIL PROJESİ VEYA..BOP
ABD, 1997 yılında yeni bir stratejik proje geliştirdi.Bush'un çevresindeki kurmayları : Donald Rumsfeld, Dick Cheney, Richard Perle,William Kristol hatta Paul Wolfowittz'ler....
Projenin kapsamı 22 Adet Ortadoğu ülkesi.. hatta buna İran ve Türkiye'yi de ilave ederek 22 + 2 = 24 ülke diyenler de var..
Projenin adı " Büyük Ortadoğu Projesi" Veya sadece " BOP "dir.
Amerika'nın görünürde amacı, bu ülkelerin idari, hukuki,siyasi,ekonomik,sosyal,güvenlik,eğitim yapılarını kökünden değiştirmek..Krallık,Emirlik,sultanlık,şeyhlik gibi monarşiye,oligarşiye dayanan rejimlerini kaldırıp yerine, Cumhuriyet ve demokrasiyi tesis etmektir...!
Eğer amaç ve hedef gerçekten bu olsaydı, eminim ki bütün dünya Amerika'yı ayakta alkışlayacaktı.
Ama öyle olmadı. Savaş ve işgal sebepleri çok farklı çıktı. Suudi vatandaşı Bin Ladin Afganistan dağlarında saklanıyor diye Afganistan'a savaş açtı. Meğer gerçek neden,Afganistan'daki şu anda el koyduğu zengin uranyum yataklarıymış..!
PETROL İÇİN DEĞİŞİK BİR TABLO
Ortadoğu Petrolu, dünya rezervlerinin yüzde 70'ını oluşturuyor.Irak tek başına bu rezervlerin yüzde 40'ına sahip..
Irak'a baba Bush ve oğul Bush üst üste savaş açmalarının nedeni Irak'ta kitle imha silahlarının bulunması değilmiş, Gerçek neden bu petrole el koymakmış..
Ülkemizi de bu halkaya ekleyecek olursak, dünya bor tuzlarının yüzde 75'i bizim ülkemizde..Amerika,bu madene konmak üzere bir gün bizim için de bir bahane uyduracak mı diye endişe duyanlarımız da yok değil..
Doğrusu, hiç bir şeyden artık emin olamıyoruz..!
Petrol için bir şey daha..Dünyanın günlük petrol tüketimi 2003'te 66 milyon varil iken 2020'de günlük tüketim 119 milyon varile çıkacağı tahmin ediliyor..Hatta 2025'de Amerika'nın bu günkü petrol ihtiyacı yüzde 85 oranında artacak deniyor.
Aynı yıllarda, Avrupa'nın Ortadoğu'dan petrol alımı yüzde 57, Japonya'nın yüzde 50, Pasifik ülkelerininki yüzde 100, Çin'in ise yüzde tam 500 oranında artması beklenmektedir.
Bu yüzden Amerika'nın Ortadoğu projesine G-8 diye tabir ettiğimiz Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, Kanada, İngiltere ve Rusya'da sıcak bakmaktadır..
PROJEDE HERKESE PAY VAR..
Bu proje, ortak sofralarına konulmuş pişmiş kuzu misalidir... Bir zamanlar Osmanlı İmparatorluğunu sofralarına koydukları gibi..O gün iştah kabartanların hevesleri kursaklarında kaldı,bu gün ne olacak henüz belli değil..Şunu bilelim ki ,bu hesap sadece onların hesabı..
Hele projenin sınırlarına bakın.! Doğuda Moğolistan,batıda Fas,kuzeyde Çeçenistan, güneyde Yemen..Böylesine büyük bir coğrafya..
Bu coğrafyaya olan ilgi gün geçtikçe artacaktır: Geleceğin küresel petrol ihtiyacı ortada..Petrol ise bu bölgede..Hatta Mısır, Cezayir, Libya ve Tunus rezervleri de bu bölgeye eklenince toplam rezerv, dünya rezervlerinin yüzde 70' ne ulaşır ki bu da, potansiyel rezerv olarak 252 milyar varilden fazladır.
Dedik ya..Bu hesap, onların hesabı..Ya bu alemin hesabı,bir de Allah'ın hesabı..Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin deyimiyle ;
"Görelim Mevlam neyler, Neylerse güzel eyler