Bir İnsanlık Tutkusu: “Gazetecilik”

İnsanoğlu, mağara duvarlarına yazı yazdığı günden beri veya belki de daha evvelinden itibaren hep haber veya mesaj verme arzusunda olmuş,insanlık tarihinde iletişim,haber alma ve verme  önemli bir tutku  olarak günümüze dek süregelmiştir.

Gazeteciliğin tarihi 2000 yıldan öncesine dayanır. İlk  gazete Roma’da çıkarılmış,  Acta Diurna adıyla 2000 kopya basılıp dağıtılmıştır.

Gazetecilik, matbaanın icadıyla gelişmiş, endüstri ve bilgi toplumunun vazgeçilmez bir parçası olmuştur.İnsanoğlu’nun merak güdüsü, önlenemez bir haber alma ve haber verme tutkusunu tetiklemiş ve bu  gazeteciliği besleyen en önemli enerji kaynağı olmuştur.

Gücünün azaldığı zamanlarda bile, suyun bir yerlerden ince bir yol bularak çıkması misali gerçeğin sızmasını bir şekilde sağlamıştır gazetecilik... Karanlık ve yalan çoğu zaman onun isli tezgahlarından çıkan mürekkebinde  boğulmuştur. 

Gazetecilik etik değerlerle yapıldığı zaman bir toplumun gelişmesinde oldukça önemli bir rol oynar, tersi durumda bir toplum için onarılmaz hasarlar da meydana getirebilir.

Çaycısından muhabirine, dizgicisinden, redaktörüne, dağıtıcısından editörüne kadar büyük bir özveri ile ulusal ve yerel düzeyde faaliyet gösteren gazeteciliğin  etik değerleri elden bırakmadan varolması gereklidir. Ülkelerin gelişmişlik göstergelerinden biri de gazetecilerinin ve basınının yüksek değerler açısında gelişmiş olmasıdır.

Gazete ve basın çalışanlarının sosyo-ekonomik açıdan daha müreffeh oldukları, seslerini korkmadan hep vicdandan, doğrudan ve doğruluktan yana çıkarabildikleri bir dünyada yaşamamız dileğiyle, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü” kutlu olsun.