Yaptırdığı yurttan annesinin ismi silinince davacı oldu
Gözyaşları dualara karıştı
Güllüce'den tarihi mesaj
Zulme karşı kefenli yürüyüş
E.MEHMET YILMAZ
ERZURUM (İHA) - Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkilerini Araştırma Merkezi tarafından Türk Soykırımı ve Ermeni Terörü fotoğraf sergisi açıldı.
Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkez’inde düzenlenen fotoğraf sergisine Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hikmet Koçak, Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, akademisyenler, dernek başkanları ile vatandaşlar katıldı. Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkez'ince düzenlenen fotoğraf sergisinde Müslümanlara yönelik yapılan katliamlara dikkati çekmek için bin 230 fotoğraf ile belgeler sergide yer aldı.
Atatürk Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren merkezin zengin bir arşivi olduğunu vurgulayan Türk Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Erol Kürkçüoğlu, sergi için hem belge hem fotoğraf kullandıklarını ifade etti.
Kürkçüoğlu, "Fotoğrafları, belgelerle anlattık. Fotoğraflar gerçekleri dile getiriyor. Fotoğraflarla elde ettiğimiz neticeye göre, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Müslüman Türk Soykırımının yapıldığı gerçeği ortaya çıkıyor. Bu noktadan baktığımızda, Erzurum'un 1918'deki durumu, yapılan katliamlar, şehir merkezinde, Yanıkdere, Karskapı bölgesinde bunların da resimleri yer alıyor. Bölge illerinde yapılan kazıların da fotoğrafları var" dedi.
Araştırma merkezi olarak çalışmalara devam ettiklerini vurgulayan Kürkçüoğlu, şunları kaydetti: " Bu bir milletin kendini savunma sergisidir. Kesinlikle intikam hırsıyla hazırlanmış bir sergi değil. Kesinlikle kin ve nefrete dayalı bir sergi değil. Doğrudan doğruya bir bilimsel sergi. Bizim kesinlikle Ermenilere yönelik soykırım olayımız yok. Bunu biz belgelerle bugüne kadar ortaya koyduk. Sergiyle bu gerçeği bir kez daha dile getirmeye çalışıyoruz. Arşivlerimiz çok zengin. 6 bin civarında fotoğraf var. Katliamı anlatan fotoğraf ve belgelere yer verdik. Tarih bilimini fotoğraflarla belgelerle buluşturmaya çalıştık. Bu, tarihi bir mesele, siyasi ve iktisadi bir mesele değil. Mutlaka iki tarafın tarihçileri bir araya gelip, bunu tarihi açıdan çözmeleri lazım. Karşılıklı belge alışverişi olabilir, karşılıklı bilimsel anlamda tartışması olabilir. Mutlaka meseleyi barışçıl yollarla neticelendirmek lazım. Artık dünyada kin ve nefrete dayalı politikalar gündemde olmaması gerekiyor." İfadelerini kullandı.
Sayfa başına git