MENÜ
Erzurum
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Yüz Kızartan Mesajları Nasıl Yorumladık
Kadir Sabuncuoğlu
YAZARLAR
16 Ocak 2015 Cuma

Yüz Kızartan Mesajları Nasıl Yorumladık

Erzurum'a kış, 6 Ocak günü fırtına ile geldi.

Ardından kar yağışı ve Sibirya soğukları kendini gösterdi.

Bu sırada çıkan okulların tatil edilip edilmemesi tartışması, sosyal medyada değişik boyutlara ulaştı.

Kenti yöneten Vali Ahmet Altıparmak'ın sayfasına bazı öğrencilerin gönderdiği mesajlar 'hepimizin yüzünü kızarttı.'

Önce o yüz kızartan mesajları hatırlayalım:

- Kardeşim, lütfen reklam yapma. Valim lütfen tatil olmasın, sevgilerle.

- Buse vurur öldürürüm seni.

- Kanka ama.

- Sayın valim bu kadar twitter aktifi kızın okulu istemesi ergenlik ve dikkat çekme çabası değil de nedir?

- Senin ben ...

- Kadir şu an bi Erzurum kulağımı çınlatıyor, ben gidiyom. Bu ne ya bi insana bu kadar şey yapılmaz ki?

- Kına yak bir yerine.

Bu mesajlardan duyduğu rahatsızlığı Vali Ahmet Altıparmak, 'Çocuk gelinler' panelinde yaptığı konuşma sırasında, dile getirdi.

Hala tartışılan 'Birileri bize, görgü ve nezaket kurallarını anlatsın' başlıklı yazıya gelen ilginç yorumlardan bazıları şöyle:

 

NE DEDİLER?

* TC Işın Seven: Yazınızı heyecanla okudum. İçeriği beni  düşündürdü ve üzdü. Bir eğitimci olarak 'nerelerde hata yapıyoruz' diye kaygılandım. Hızla gelişen dünyada, fidanlarımızın değer yargılarının hızla farklılaştığını düşündüm. Özetle, eğitim şart. Hep uygulamaya çalıştığım bir duygudur : 'Küçükken sevgi gösterdiğimiz çocuklarımıza; yarınların büyükleri olacağını düşünerek saygı da göstermeliyiz. Önce ailede, sonra sosyal yaşamda.

* İsmini vermek istemeyen bir kişi: Halka, gazeteciye güler yüzle, sevecenlikle yaklaşan, insana insan olduğu için değer veren herkes, vali de olsa istismar edilir. Sayın Vali, Erzurum'a geldiğinden beri toplumun tüm katmanlarına bir sevgi ve samimiyet enerjisi taşıdı. Makamı aradan kaldırarak herkese kapısını, yüreğini açtı. Sonrası böyle istismar ve terbiyesizlikler, seviyesizlikler geldi

* Şahin Taşbaşı: Ben 23 Yaşında bilgisayar teknikeriyim. Sorun, çocukların erken yaşta teknolojiyle yanlış tanışmaları.

* Ümit Çelik: Yazınız çok güzeldi. Okulda da bayrak töreninde bu hususta konuşma yaptım. Ama sadece suçlu bizler değiliz. Aksine etkisiz kaldık.

* Sabri Topdağı: Ne yazık ki her zaman nezaketsiz hatta terbiyesiz insanlarımız olacaktır. Valimizi çok başarılı buluyorum, yaptığı hizmetleri takdirle karşılıyorum. Ama üst düzey yöneticiler riskli iletişim yollarını kullanmaktan vazgeçmeli.

* Ahmet Vural: Sayın valime sitem ve hakaret edilmesi kabul edilemez bir durum. Bir valiye böyle lafları söyleyen kendini bilmezlerin işidir.

* Neslihan Arzu Keteci: Eminim ki birçok kişinin yükselen sesisiniz bu konuda. Aile de okuldaki öğretmen de suçlu.

* Yunus Onurlu: Bir öğretmen olarak ben de öğrencilerin saygısız tavırlarından çok rahatsızım. Öğrencilerin bir kısmı son derece saygısız ve biz öğretmenlerin de çok fazla bir yetkisi yok disiplin konusunda. Bu konuda velilere büyük görevler düşüyor. 9. sınıf öğrencisinin eline akıllı telefon vermekle babalık göreviniz bitmiyor.

* Yakup Çiftçi: Size katılmıyorum. Olayı tamamen farklı bir boyuta çekmişsiniz. Acaba öğrenci ve öğretmenleri bunca sıkıntıya sevk eden ilin en büyük yöneticisinin hiç mi kabahati yok?

* Erzurumlu: O karda o tipide öğrenci haklı. İl ve içe yöneticileri önceden vatandaşını bilgilendirirken bizler gece yarısı atılacak tweetleri bekliyoruz. Bu yüzden gerçekleri bir gazeteci olarak yazın. Valide olsa haksızlık varsa yazmanız lazım. Sadece gençleri suçlu görüp susturmak yanlış.

* Vatandaş: Gazeteci olarak tarafsız olmanız lazım. Bu halkı artık vali, gazeteciler ikinci sınıf vatandaş yerine koymasın.

* Tugi Aras: Atılan mesajlar ne görgüsüzlük ne patavatsızlık ne de saygısızlık. İnsanlar derdini sayın valiye anlatmayıp kime anlatacak?

* Ömer Hoca: Süper bir yazı olmuş ama bir yere itirazım var. Öğretmenler sorumludur, doğru ama onların ellerini bağlayan yetkililer daha suçlu. Çocukların eline asgari ücretten fazla olan telefonları verip sorumluluk vermeyen veliler suçlu. Şimdilerde o veliler dolmuşta da ayakta gidiyorlar.

 

* Neriman Aras: Mesajlar ne görgüsüzlük ne patavatsızlık ne de saygısızlık. Okullardan andımız kaldırıldı galiba.

* Mustafa Bilirdönmez: Sayın valimize yapılan saygısızlık. Ebeveynler başta olmak üzere özellikle ortaokul ve lise öğretmenlerinin üzerlerine büyük bir sorumluluk almaları gerekiyor.

* Alparslan Aydın: Bir Edebiyat öğretmeni olarak bu yazıya sonuna kadar evet. Asıl ben teşekkür ederim, hassasiyetinize ve bu konuyu gündeme getirdiğiniz için.

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Yakutiye
 25 Ocak 2015 Pazar 00:49
Ahmet kardeşime aynen katılıyorum.Öğrencilerimizin uçan çatılarla aynı karede fotoğraflanması tabi ki çirkin.Diğer illerdeki çocuklar çocukta bizimkiler ne acaba sormak lazım...
 Mami
 23 Ocak 2015 Cuma 22:11
Bizim çocuklar da İstanbul daki çocuklar gibi üşümeleri doğaldır. Çocuk bunlar 2 gün okulla gitmeselerdi ne olurdu sanki.
 misafr
 23 Ocak 2015 Cuma 11:58
korkunç bir furtına vardı çatılar uçtu tırlar devrildi tatil olmalıydı.artık çocuklar daha akıllı hakkını arıyor bizim zamanımızdaki gibi değil.küfre hayır tabiki.ama tepki göstermalari güzel.o günlerde tatil olmamasını değer verme ile ilgili olduğunu düşünüyorum.
 Ahmet
 21 Ocak 2015 Çarşamba 00:12
O fırtınanın koptuğu günde neden öğrenci okula gidiyor ki.Diğer iller en küçük bir karda tatil olurken erzurumdaki öğrenci neden zor şartlarda okula gönderilsin.Bunlar çok önemli.Yanlız hiç kimsenin bir başkasına hakaret tarzı, küfür menşeli kelimeler kullanmasını uygun göremeyiz ,hoş göremeyiz.Malesef bu eğitim sisteminde öğretmenin yapacağı fazla bir şey yok.Cep telefonu elinde öğrenci ortalarda dolaşıyorsa canı sıkıldığında elinden gelen kötülüğü karşı tarafa yapacaktır.
 misafir
 18 Ocak 2015 Pazar 18:20
Cumhuriyet şuurlu öğretmenlerin yetiştirdiği bir çocuk : 1- Güzel Türkçemizi iyi kullanır. 2-Büyüklerine ve dahi hiç kimseye hakaret etmez 3- Elindeki Teknolojik imkanı (İnternet,sosyal medya vesaire) bilgi ve iletişim amaçlı verimli kullanır. 4-En önemlisi sorgulayıcı bir birey olur.
 yoncalik,
 18 Ocak 2015 Pazar 17:41
müsade edip, ögrencilerin ne yazmalari gerektiginide bi zahmet buraya not düsseydiniz. Ah su sekilcilik, sirin görünme cabasi, eski kafa..Olmadi, olmuyor, olamaz..zaman sanki olabilecek tek care..Bu arada bir gazeteci olarak bir konuda haklisiniz, bencede yüzünüz kizarmali.
 nihat öztürk
 18 Ocak 2015 Pazar 04:59
eyyamcı kraldan önce kralcı kalemşörler olduğu müddetçe daha çok tatilsiz okullar, padişahım çok yaşa diyen yetkililer,basmakalıp eğitim, düşünmeyen beyinler olur....
 elif..
 17 Ocak 2015 Cumartesi 15:35
eğitimi bitireli çok oldu vali bey..herkes aynaya dönsün ve kendini sorgulasın..bu nesil hepimizin eseri.
 Dr.Salih Kocaoğlu
 16 Ocak 2015 Cuma 23:49
Sayın Sabuncuoğlu,çok çarpıcı makaleler,başlıklarıda yerinde.Bireysel ve sosyal sorumluluklardan uzaklaştığımızı,önce çekirdek,sonra çevresel etmenler, sorumluluklardan uzak kalındığının göstergesi olmalı. Ailelere,eğitimcilere,sosyologlara,görsel ve yazılı medyaya,kısacası her bireye ve kurumlara,bürokrasiye büyük görevler düştüğü kesin.Saygılar.
 Mami
 16 Ocak 2015 Cuma 23:32
Günaydın beyler. Değerler eğitimi veriyorsunuz ya okullarda. Bir öğretmeni 5 yıl 8 yıl işsiz bırak sonra ata. Beyler bu ülkede çocukların öğrencilerin değer sorunu yok. Sorun öğretmenlerin eğitiminde ve işsizliğinde. Siz değerler eğitiminde devam edin.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi