MENÜ
Erzurum 27°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Uzmanı anlatıyor!
Baki Gezmiş
YAZARLAR
3 Haziran 2013 Pazartesi

Uzmanı anlatıyor!

Bu gün ne yazılır?

Elbette Taksim ve Topçu Kışlası…

Öyle ya…

Elinde kalem var ise, sana düşen doğruları aktarıp, vatandaşı bilgilendirmek…

Sahi nedir bu Gezi Parkı olayı…

Bu kadar patırtı kütürtü..

Bilmek lazım…

Arka planı, olanı biteni vs…

Böyle zamanlarda amiyane benzetmeyle “at izi it izine” karışıyor…

Sosyal Medya vasıtasıyla beyinler adeta iğfal ediliyor…

Uzatmayalım…

İşi uzmanına bırakalım…

Beşir Ayvazoğlu bundan 5 ay önce ayrıntısıyla yazmış…

Dikkatle okuyalım:

***

“Birkaç yıl önce bu köşede Topçu Kışlası’nın niçin yıkılıp yerine Taksim Gezisi’nin yapıldığını kısaca anlatmıştım.

Atatürk’ün ölümünden sonra İstanbul’a vali ve belediye reisi olarak tayin edilen Dr. Lütfi Kırdar döneminde, kışlanın arazisi üzerine yapılan parkın o zamanki adı “İnönü Gezisi”ydi ve bu parka, Taksim’deki abideyi gölgede bırakacak bir İsmet İnönü heykeli de dikilecekti.

Gerçek şudur: İsmet Paşa, Taksim’den Harbiye’ye, oradan da Maçka’ya ulaşan bir hat üzerinden Dolmabahçe’ye inen vadinin işgal ettiği geniş sahayı kendi mülkü gibi görüyordu; bu alan Prost’un planlarına göre imar edilmeye başlanmış, Taşlık mevkiinde Millî Şef’e tapulanan geniş arsaya da bir villa yapılmıştı: İnönü Villası. Bu arada aynı bölgede Dolmabahçe Sarayı has ahırlarının yerine “İnönü” adı verilen ve yakın zamanlarda tartışmalara konu olan stadyumun yapıldığını da hatırlatmak isterim. Bir iddiaya göre, Açıkhava Tiyatrosu ve yüzme havuzu da, İnönü Villası’nın İnönü Gezisi’ne bakan cephesinden görülen manzara ileride yüksek binalarla kapatılmasın diye yapılmıştı. Villanın deniz manzarasını emniyete almak için de geniş bir alan Belediye tarafından istimlâk edilmiş, bir istinat duvarı ve üzerine Sedad Hakkı Eldem tarafından bir kahve binası yapılmıştı. Meşhur Şark Kahvesi...

Kaidesi hazırlanan ve Güzel Sanatlar Akademisi’ne ısmarlanan İsmet İnönü heykeli dikilemedi; çünkü 1950 yılında Demokrat Parti iktidara gelmişti. Bu sebeple ismi değiştirilen ve “Taksim Gezisi” diye anılmaya başlanan tuhaf park, yapıldığı tarihten beri, bırakın geceleri, gündüzleri bile insanların geçmekten korktuğu ölü bir alandır. Bir zamanlar bu parkın yerinde yükselen Topçu Kışlası, evet, karışık bir üslûpta yapılmıştı; ama bir yığın hadiseye şahit olmuş, bu bakımdan yakın tarihimiz açısından büyük önem taşıyan güzel bir yapıydı. Kör kazmaya teslim edilmeseydi, Taksim, hiç şüphesiz daha güzel ve daha anlamlı bir meydan olacaktı.

Aşağı yukarı iki yüz yıldan beri yıkmayı çok seviyoruz; bari yıkılanların yerine yapılanlar güzel olsa! Sözüm ona modernlik adına, cennet gibi bir şehir, göz göre göre yakılıp yıkılarak bir beton cehennemine dönüştürüldü.

Taksim Meydanı şimdi yeniden tanzim ediliyor. Proje hayata geçirildiğinde ortaya çıkacak manzarayı gözümde canlandırabildiğimi söyleyemem. Lütfi Kırdar’ın acımasızca yıktığı Topçu Kışlası da yeniden yapılacak. Okuyucularım bunu tasvip edip etmediğimi sorup duruyorlar. Büyük bir şehircilik hatasını düzeltmek amacıyla yola çıkan proje sahiplerinin iyi niyetlerinden ve İstanbullulara daha güzel, daha yaşanır bir meydan armağan etmek istediklerinden asla şüphe etmiyorum. Ancak yapılacak olan, eskisinin aynısı bile olsa, bir imitasyon, bir çeşit tiyatro dekoru olmaktan öteye geçemeyecektir.

Bir binanın tarihî kimlik kazanabilmesi için zamanın bütün dokularına sinmiş olması lâzım; yapılacak kışla binasının duvarlarına kulaklarınızı dayadığınız zaman bir zamanlar orada talim yapan askerlerin seslerini duyamazsınız. Yeni bir binada, geçmiş zaman hissedilmez.

Bana sorsalardı, Taksim Gezisi’nin seviyesiyle meydanın seviyesini eşitlemelerini, Elmadağ’a kadar uzanan ve küçük bir santral park niteliği taşıyan, merdiven yahut duvar gibi herhangi bir engelle karşılaşmadığımız, bol ağaçlı -ve tabii emniyetli- bir parka dönüştürmelerini, Topçu Kışlası’nı hatırlatmak için de abidevî kapısını uygun bir yere bir zafer tâkı gibi aynı ölçülerde inşa etmelerini tavsiye ederdim.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 FURKAN
 3 Haziran 2013 Pazartesi 00:41
Yurdumuz için yapılan iyi işleri alkışlamalıyız şayet beğenmiyorsak bunu etrafı yakarak yıkarak değil demokratik bir yolla halletmeliyiz lütfen itidalli olalım birilerin ağızların salyalarını akıtmalarına fırsat vermeyelim
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi