MENÜ
Erzurum 22°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Serra kadın'a öneriler!
Ali Kemal Koçak
YAZARLAR
3 Kasım 2012 Cumartesi

Serra kadın'a öneriler!

Serra Yılmaz isimli bir kadın, bir televizyon programına çıkıp ipe sapa gelmez laflar etmiş. Oyuncuymuş; ama kendisini bugüne kadar hiç görmemişim. Resmini yazımın hemen yanında bulacaksınız. Bir çoğunuzun da bu kadıncağızı daha önce gördüğünü zannetmiyorum.
Söyledikleri şunlar:
“Ben bu ülkede inanan kesimin fazla ezildiğini düşünmüyorum. İşkence görüp şu anda toprağın altında ne idüğü belirsiz çukurlardan kemiği çıkanların yanında; "Başımı bağlayarak üniversiteye gidemedim" çok büyük bir baskı örneği değil. İnsan utanır. Manevi bir işkence olarak da görmüyorum bunu. Laikliğin olduğu bir ülkede böyle şeyler olabilir. Ama başını örtmek konusunun kadınlara karşı kullanılan bir araç olmasını da istemiyorum. Ben aslında insanların kapalı olmasından hiç hoşlanmıyorum. Ama bu bir tek beni ilgilendirir, onları ilgilendirmez. İstediği gibi örtünüp çıksınlar.
(…) Ben bazen korkuyorum başörtülülerden. Geçen gün hastaneye gittim, içeri girdim simsiyah bir öcü geldi üstüme. Korktum, korkutucu geliyor bana. Ama hiçbir zaman kimseye "Neden başını örttün?" deme hakkını kendimde görmüyorum. Dolayısıyla hiç kimsenin de bana "Sen niye başını açık geziyorsun? Niye içki içiyorsun?" gibi bir şey sorma hakkı da yok. Bu konuyu sömürerekten baskıya uğradığını iddia eden arkadaşların haklı olduğunu düşünüyorum ama bunun çok da hayati bir baskı olduğunu düşünmüyorum.”

***
Bizi takip edenler bilirler ki, fikrini söyleyene, düşünceleri saygıdeğer olmasa da, sözümüz olmaz… Taa ki, söyledikleri insanların inançlarına hakaret noktasına varıncaya kadar… Şimdi bu kadıncağız, işi öyle abartmış ki, başını örteni öcü diye tarif etmiş. Yani, hem insanı aşağılıyor, hem de inandıkları değerleri...
Psikolojide kusur algısı diye bir kavram var…
Özü itibariyle şunu söylüyor: “Kusurluluk şemasına sahipseniz kendinizi bir şekilde kusurlu, hatalı, kötü, istenmeyen, kalitesiz, değersiz, sevimsiz, aşağı veya sevilmez vb. olarak algılarsınız. Buna paralel olarak da kendinizle ilgili hissettiğiniz kronik duygu“utanç” olur. Yani kendinizden utanırsınız.
Kusurluluk algınızın dayanağı(bu dayanak gerçekçi değildir) çok değişken olabilir. Bazı kusurlarınız açık(bencil olmak; öfkeli dürtülere veya kabul edilmez cinsel arzulara sahip olmak vb) bazıları ise gizli(beğenilmeyecek fiziksel görünüş, sosyal beceriksizlik) olabilir. Kusurlu hissettiğiniz durumlar arasında şunlar yer alabilir: çok öfkeli, çok sıkıcı, çok yoksun, çok beceriksiz, çok tembel, çok huysuz, çok şişman, çok zayıf, çok uzun, çok kısa, çok garip, çok güçsüz, çok budala vb. olarak algılayabilirsiniz kendinizi mesela. Kabul edilemez cinsel ya da saldırgan tutkulara sahip olduğunuzu düşünebilirsiniz. 
Kusurluluğunuzu varoluşsal bir durum olarak algılarsınız. Yani, yaptıklarınızdan dolayı değil, “kusurlu olduğunuz için kusurlusunuzdur”  size göre. Dolayısıyla aksi ispatlansa bile siz kendinizi kusurlu olarak algılama eğiliminde olursunuz.
Başkaları tarafından kabul edilmemeye, beğenilmeye, suçlanmaya aşırı duyarlısınızdır; çünkü kabul edilmemek, beğenilmemek, suçlanmak sizin için bir felakettir. Başkaları yanında aşırı utangaç davranırsınız; çünkü kendinizi sürekli başkalarıyla karşılaştırabilirisiniz. Kendinizi yakın ilişkilerinizde ya da daha geniş sosyal dünyada(ya da her ikisinde) kusurlu hissedebilirsiniz.”

***
Anladığımız kadarıyla bu kadın, böylesi bir rahatsızlık içerisinde… Kendini, kusurlu, ayıplı buluyor… Fiziksel görünüşü gerekçesiyle olma ihtimali çok yüksek. Bunu çeşitli terapi yöntemleriyle aşmak, tedavi etmek yerine, başkalarını da kendisine ortak yapıyor!
“Öcü” kavramı, yine galip ihtimal aynaların kendisi için yansıttıkları acımasız bir niteleme… Biz, Allah’ın yarattığı her varlığı sevimli buluruz. Ama, Serra kadın, kusurluluk algısını öcü tarifine kadar vardırmış…
Kendisine dostça önerilerde bulunacağız… İçine düştüğü bu psikolojik rahatsızlığın tedavisine dönük öneriler… Dini değil, bilimsel; vakit geçirmeden yapmasını salık veriyoruz…
Buyursun baksın:
Serra hanım, muzdarip olduğuuz hastalığın tedavisinde temel amaç “öz saygınızın yükselmesini sağlamak ve kendinizle ilgili algınızı gerçekçi bir duruma getirmektir.
Terapi sürecinde, bir insan olarak sevgi ve saygıyı herkes kadar hak ettiğinizi  görmeye çalışırsınız.
Psikoterapiyle birlikte kendinizi başkalarının yanında daha rahat hissedebilirsiniz. İnsanlarla ilişki kurmak size zor gelse de bundan kaçınmazsınız. Olumsuz duygularla karşı karşıya kalmayı göze alabilirsiniz.
Diğer insanlara karşı bakışınız daha gerçekçi olmaya başlar. Onların sürekli sizinle ilgili olumsuz düşüncelere sahip olduklarına dair inancınızı test etmeye çalışırsınız.
Kendinizi diğer insanlara(gerçekçi oranda) açabilir ve başkalarının da kendilerini size açmalarına müsaade edersiniz.
Başkalarının yanında yapamadığınız şeyleri(yemek yemek, oturmak, konuşmak vb.) yapmaya çalışırsınız.  Genel olarak sosyal ortamların tehlikeli olduğuna dair inançlarınızı test edersiniz.
Kendinizi aşağılık ve kusurlu hissettirecek tutumlardan uzak durmayı becerebilirsiniz artık.”
İşte bu kadar…
Bunları becerdiğiniz ölçüde, başörtülüleri de öcü gibi görmekten kurtulmuş olursunuz…
Bir deneyin bakalım.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 yoncalik,
 5 Kasım 2012 Pazartesi 11:12
Son olarak sunu yazayim, Orhan Pamuk da bu ülkenin tek nobelli saglam bi kalemidir. Yok ülke degerlerine hakaret ettigi icin falan-filan biraz ucuz yaklasimlar. Bu ülkenin degerlerine küfür eden, yerden yere vuran binlerce insan var...Sizinki ucuzdan, hayat düsüncesi sizinkiyle uyusmuyor diye camur atma. Siyaz-beyaz görmemek lazim kisileri, dogrulari var ama yanlislarida bunlardir diyebilmeliyiz.
 yoncalik,
 5 Kasım 2012 Pazartesi 10:53
Cevap yazanlara: Birincisi:Yaziyi okumadan yorumu okursan,mantigi kavrayamazsin tabi, Yazar Serra hanimi kimsenin tanimadigini-bilmedigini bildirerek kendince sanatciyi kücümseye calismis, buna binaen bende gayet basarili ünlü bi sanatcidir diye yazdim..."Yani ünlü olmak inanca saygisizligimi gerektirir" lafi konuyla alakasiz. Ha bunun disinda kisi ünlüde olsa ünsüzde olsa bi hayat görüsü vardir, sanatcida kisisel fikirlerini belirtmis. Ikincisi: Ünlü olmaz göreceli falan degildir..Cogunlugun ragbet ettigi kisidir, bunun görecelilikle ne alakasi var, bu porno starida olabilir, nabelli yazarda, gol krali bi futbolcuda. Bayan sinema sanatcisi, ve sanatini cok iyi yapan birisi. En azindan izledigim filmlerinden bu kaniya vardim.Ücüncüsü: bugün ona kimse demiyor basini bagla diye ama yarin ya derlerse? bunun muhattapi bu bayan olacak sen degil. Ha sakin demezler deme, bi kacyil önce akla gelmeyen seylerin suan söylendigini-icra edildigini tecrübe ediyoruz ki gidisat farkli yönde degil.
 anıl
 3 Kasım 2012 Cumartesi 20:43
bireyler üzerinde hareket etmeyin her topluluk içinde iyi de vardır kötü de esra elönü gibi soytarılardan yola çıkarak ileri geri konuşacaksak diğer insanları hakkını yemiş oluruz.bu kadın isterse dünyanın starı olsun her şeyden önce saygı gelir saygı göstermeyen insanlar dünyanın en CAHİL insanlarıdır. o kadında beş para etmez benim gözümde. haddini bilsin de ona göre konuşsun.
 vatandaş rıza
 3 Kasım 2012 Cumartesi 17:08
sanırım öcü dediği kendisiymiş aynada kendini görmüş şu şurata bakın allah aşkına bir daha bakın sakın cocuklarınıza göstermeyin
 Yoncalığa cevap
 3 Kasım 2012 Cumartesi 16:58
Ünlü olmak inanca saygısızlığı mı gerektirir, mantığını anlayamadım doğrusu. Sonra bu ünlü kavramı göreceli değilmi, italyada bir dönem milletveikili olan bir porno yıldızı da ünlü idi. ün den kasıtın nedir, artı düşünür olan insan başkalarının manevi çizgisine girmez, kimse ona kafanı kapat demiyor yada gel müslüman ol, onun dini ona, bizimki bize.. yani sen öyle cevap veriyorsunki sanki hakarette saldırıda bulunanlar başıörtülüler de kadın da cevap vermiş, öyle değil ama. lütfen izan lütfen
 Destur Dostum
 3 Kasım 2012 Cumartesi 14:19
Yoncalık kardeşim, elbet uluslararası üne sahip olacak. Kendi milletinin değerlerine küfredenleri uluslararası alanda ünsüz gördün mü Orhan Pamuk'av verilen ödülün karşılığı neyde: Ermenileri katlettiğimiz iftirası. Şimdi bu kadına uluslar arası ünlü diyorsun ya. Şaşırmadım, şimdi daha tiksinti verdi. Sana da mübarek olsun sevdiğinle haşrolursun inşallah.
 yoncalik,
 3 Kasım 2012 Cumartesi 13:33
Serra Yilmaz, uluslararasi platformda üne sahip oldukca basarili bi sanatcimizdir. Duymadiysaniz yada bilmiyorsaniz bu daha cok sizin cahilliginiz demiyecem, sizin eksiginiz deyim. Konu hakkindaki fikirlerinede, bazi kisimlarina katilmamakla beraber saygi duyuyorum. Bence basörtüsü konusunda hic bise demeye hakki olmayan kisim "Erkeklerdir"...Bu baglamda Serra hanimin fikirlerini sizden(Sayin Yazar) daha cok önemsiyor ve daha cok deger veriyorum.
 Muallim Vecihi
 3 Kasım 2012 Cumartesi 12:23
Peki bu kadın Esra Elönü diye başörtüsünü reklam amaçlı takan ve hakikaten öcüye benzeyen bayan için söylemişse. O zaman da haksız mı diyeceksiniz!
 Kronik Dadaş
 3 Kasım 2012 Cumartesi 12:21
Bu konuda akşam melih gökçek bir twit attı çok güzeldi. aynen şöyleydi, "Serra hanım benim torunlar da seni televizyonda görünce korkuyorlar.Geçen gün televizyon açıktı, sen çıktın çocuklardan küçük olanı ağlamaya başladı. Oğlum niye ağlıyorsun diye sordum. 'dede öcü ' dedi. Anlatmayacaktım ama başörtülülere dil uzatınca şahit olduğum olayıanlatma ihtiyacı duydum. Sen sen ol bir daha başörtülülere dil uzatma..."
 İrfan ayaz
 3 Kasım 2012 Cumartesi 12:16
İnternette bu bayanla ilgili bir resim vardı vallahi görünce korkmuştum, bir gergedana benzetilmiş bir resim. Aynen öcü gibi.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi