MENÜ
Erzurum 21°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
‘Sen Yoksun Ya Böyle Issız Ankara’ ve Güllülü’ye Vefa - 1
Ayhan Kara
YAZARLAR
20 Nisan 2021 Salı

‘Sen Yoksun Ya Böyle Issız Ankara’ ve Güllülü’ye Vefa - 1

‘Keçtikde ay

Ötdükçe il

Karlı dağlar aşar insan..

Belki birce ömür değil

Neçe ömür yaşar insan..

Hatıralar çığırıyla..’

Nebi Hezrice bir ağıttır bu ya..

Ömrün hülasasıdır..

Nice ömür yaşamak..

Ve nihayet..

Musalla taşında bir veda..

inna lillahi..

inna lillahi..

**

Şu şehri mübarek Erzurum’u yüreğinde saklayanlar bilir ya..

Her taşında, sokağında, mahallesinde, sapağında bir hatıranız vardır..

Leblebici Yokuşu önünde bir zirve şehirde yaşadığınızı anlarsınız..

Kemhan Çıkmazında hayatın açmazlarını..

Karaköse önünde bir Naim Hoca sedası sarar benliğinizi..

Ulucami önünde İşçan Hocanın vaazı..

Suat Hafız yanık sesiyle sala verdi mi, o dem..

Gürgür Hocanın o davudi sesiyle lahuti bir aleme hicret edersiniz..

Kadana’dan Gülahmet’e inerken..

Ya da..

Kevelcilerden Gürcükapı’ya varırken, abı hayat sesleri çınlar kulağınızda..

Akpınar’dan, Şabakhane’den, Dabakhane’den, Cennetten..

Sonra Gürcükapı Musallası..

Ve sonra..

inna lillahi..

inna lillahi..

**

Ömrün şu biten neşvesi tam olsun erenler/Son Meclisi cam üstüne cam olsun erenler..

Tekrar mülaki oluruz bezmi ezelde/Evvel giden ahbaba selam olsun erenler’i dökülür Kemal’in..

Emin Alperce bir okuyuşla..

Sessiz Gemi’ye binersiniz denizi olmayan Erzurum’da..

Sessiz Gemi’ye..

‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol’ dökülür dudaklarınızdan..

Bir acı çöreklenir ki yüreğinize bir acı..

Tarifi imkansız..

Tasviri mümkün olmayan..

Teşhisi namümkün..

‘Fein tevellev fekul’ ayeti sarar ansızın semanızı..

Bir teselli geliverir apansız..

‘Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.

Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden’

Der de..

Ağlarsınız..

Ağlarsınız..

Ve bir mısra sarar dimağınızı, bir mısra..

‘Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber...

Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?’

Ve ağlarsınız..Ağlarsınız..

**

O demdir ki..

Hayro Babanın davudi sesiyle söylediği,

‘Hüsnün senin ey dilber-i nadide kamer mi
Huri misin ey afet-i can yoksa beşer mi..’ gazelini duyarsınız Mumcu’nun başında..

Bir yaş düşer gözünüze..

Bir kan düşer yüreğinize..

Efemin Mevlaya emanet ettiği Erzurum’un her köşesinde..

Her zerresinde..

Yol arkadaşlarınızın, dostlarınızın, hatıralarına sığınmayı şeref bildiğiniz ahbablarınızın izi aşikar olur bir dem..

Mahmutpaşa’ya varan sapakta Yusuf Yerlikaya düşer yadınıza..

Sonra..

Bir Lütfi Önder gelir aklınıza…

Ağlarsınız..

Aşağıda, biraz aşağıda İhmal’in arkasındaki sokakta gülen gözleri, seven yüreği, sizi ihate eden sahabetliğiyle Osman Yıldırım’ı görürsünüz..

Ağlarsınız, ağlarsınız da Osman Ağabeyinin muhabbetiyle teselliyab olarak..

Güllülü'nün yanında Necati Karadağ var, bir özel ve bir güzel dadaş..

Allah ömür versin niyazı dökülür ağzınızdan..

Allah ömür versin..

**

Orada Bir Köşk apartmanı karşılar sizi..

Dili olsa da söylese, dili olsa da..

Erzurum’un son dadaşlarından Necati Ağabeyi’nin hatırası vardır orada..

Sizi bekler..

Bir dadaş..

Efsane bir dadaş..

Kalalı bir gardaş..

Kalalı bir yoldaş..

Yadınız yas tutar, gözleriniz yaş..

Ağlarsınız..Ağlarsınız..

**

Çaykara iş Merkezinde mütevazi bir ofis..

Üstünde Necati Gülüllü yazıyor ya..

Neler tedayi ettirmiyor ki neler..

Takılıyor gözleriniz bu adrese..

Yüreğiniz kilitleniyor..

Boğazınızda düğüm düğüm acı iniyor içinize..

Ağlayarak hatırlıyorsunuz..

Hemen karşıda Milletvekili İbrahim Aydemir’in bürosu..

Bir tevazu abidesi, bir abide dadaş, diğer bir dadaş Aydemir’le sohbette..

Bir Erzurum Terbiyesi, bir Erzurum edebi oluşturuyor ambiyansı..

Güllülü anlatıyor, Aydemir bir ağabeyinin terennümünde Erzurum’u dinliyor..

Hatırlıyorsunuz ve ağlıyorsunuz..

***

‘Ankara'nın taşına bak

Gözlerimin yaşına bak

Ankara'nın taşına bak

Gözlerimin yaşına bak’tır terennümünüz..

Ah Ankara..

İçimizden, bizden, yüreğimizden kaç kişiyi koynunda saklayan Ankara..

Necati Ağabeyiyi de sahiplenip, taşrasına komayan Ankara..

Gözlerimin yaşına bak Ankara..

Gözlerimin..

**

Ve acınız ve yüreğinize saplanmış acınızla Ali Kızıltuğ’un:

‘Kar yağmış yollara

Örtülmüş izler

Örtülmüş izler

Bulamam diyorum öf öf

Sen bul diyorsun

Sen bul diyorsun

Sanma bu sevgimiz

Sence yaygara

Ne dertler bıraktın öf öf

Hep sıra sıra

Sen yoksun ya böyle

Issız Ankara

Sensiz Ankara

Duramam diyorum öf öf

Sen dur diyorsun

Sen dur diyorsun..’ mısraları iner üstünüze..

Lapa Lapa..

Ve Erzurumluca..

Ve Dadaşça..

‘Sen yoksun ya böyle

Issız Ankara..’ dersiniz Necati Ağabeyinin ardından..

Ve ağlarsınız..

**

Selçuk Balcı size sorar, sorar da:

‘Lodos Üstüne Lodos' da

Fırtınanın Öncesi

Sus Pus Olmuş Martılarda

Bu Neyin Habercisi

Bir Türkü Takıldı da

Bitmedi Geberesi

Ne Yelkenimiz Kaldı

Ne Dümenimiz

Kalanlarımız Tamam da

Nerde Gidenlerimiz..’

Cevabını veremezsiniz..

Sükuttur haliniz..

Ve ağlarsınız.. Ağlarsınız..

Ve sorarsınız, sorarsınız: ‘Nerde gidenlerimiz, nerde? ‘

**

Bu sessiz bir ağıtın dibacesi..

Ve bir not Ziya Paşa’dan:

“insana sadakat yaraşır görse de ikrah..

Yardımcısıdır doğruların Hazreti Allah..’

Amenna ve amenna..

Ve hülasa..

İnna lillahi..

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Fikret Dadaş
 19 Mayıs 2021 Çarşamba 02:34
kalemine sağlık , çok gerilere götürdün Ayhan Kara, okurken hüzünlendim ama, bir o kadarda kaleminden haz duydum. Kutlarım seni
 Dadaş Osman
 5 Mayıs 2021 Çarşamba 01:35
Köşenizde Bu güzel yazıya yer verdiğiniz için Allah sizden de razı olsun.. Necati Güllülü; Dadaşlığın vücut bulmuş halidir, Erzurum’un gururudur..O yapmış olduğu hizmetlerle Erzurum’un dününe olduğu kadar bugününe de yön veren vizyon sahibi büyüğüydü, ağabeyisiydi, garibanın babası, hizmet sevdalısıydı.. Onu asla unutmayacağız, Allah ondan razı olsun, Makamı Cennet kabri Nur olsun..
 Muhammet Zaim
 4 Mayıs 2021 Salı 02:01
Yüreğine ellerine sağlık sevgili ağabeyim.. Şehri mübarek Erzurum’un tarihine yapmış olduğu hizmetlerle ismini nakşetmiş Necati GÜLLÜLÜ’yü kaybetmenin hüznünü böylesi güzel bir yazıyla ifade etmişsin..Allah ondan razı olsun, Mekanı Cennet olsun, sizin gibi vefalı dostların eksikliğini vermesin.Cümle geçmişlerinize rahmet olsun.
 M. Tevhit Gülseven
 25 Nisan 2021 Pazar 10:12
Sevgili Ayhan bey kardeşim, gönlümüze yüreğinle ayna tutarak, Erzurum'un hasretini, gönlü güzel insanlarla birlikte gezdirdin.. Necati ağabeyle hatıralarım çok güzeldir, baba dostudur, bizim dükkanın müdavimidir, aslında bir kısmıyla örnek bir rehberdir, makamı cennet olsun..
 murat çatakçı
 24 Nisan 2021 Cumartesi 00:02
KARA kardeşimin yüreğine eline sağlık
 Vahdet Nafiz AKSU
 21 Nisan 2021 Çarşamba 22:08
Bir kuyumcu titizliği ile harflerle manayı cümle denen potada eritme kudretindeki usta yazar Ayhan Kara üstadımız, Hakk''a yürüyen Necati Güllülü Ağebeyimizi öyle nefis bir yazıyla uğurlamış ki, okudukça hem hüzünlendim, hemde bu üstün vefa hasletine ''maşallah'' dedim. "Ölüm son bir doğuştur, kefenimiz, son kundağımız.” Son kundağına sarıp sarmalayıp Cennet bahçelerinden bir bahçe olmasını Yüce Allah''tan niyaz ettiğimiz kıymetli ağabeyimize buyurun bir fatiha armağan edelim.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi