MENÜ
Erzurum 22°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Osmanlı'yı anlamamakta ısrar edenlere...
İbrahim Aydemir
YAZARLAR
28 Nisan 2008 Pazartesi

Osmanlı'yı anlamamakta ısrar edenlere...

Geçen hafta Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluş yıldönümü münasebetiyle bir Tv kanalında yapılan söyleşiyi izlerken Şair Ahmet Paşa 'nın " Cemalin safhasın açma rakibe Önünde kafirin kur'an yakışmaz" beyti döküldü dilimden.

İki değerli Tarhçimizin iştirak ettiği programa telefonla katılanlardan çoğu, bir dernek yahut bir üniversiteyi kılıf yaparak, Osmanlı için ileri geri konuşup, bol bol galiz hakaretler yağdırdılar.

Gerçi katılımcı tarih hocalarımız gereken cevapları vererek muhataplarının Osmanlıya olan kinlerini yüzlerine çarptılar çarpmasına ama, "aslını inkar eden haramzadedir" hakikati ışığında, bize bu coğrafyayı ve devlet anlayışını miras bırakan ecdadımızı inkarda gösterilen ısrarı bir türlü anlayamadım.

Şair Ferit Kam bir dörtlüğünde bu tip insanlar için;

"Garabetin bu da bir nevidir ki insanlar,

Arar hakikati her yerde başka yolda yürür

Tesadüf eylese bir yerde ez kaza birgün

Hakikat onlara onlar hakikate tükürür" diyor.

Ne kadar da yerinde bir tesbittir bu.

O program vesilesiyle Osmanlıyı kötüleme yarışında bulunanların çoğu batı hayranı, yahut ABD aşıkları.

Oralarda tahsil görmüş, oradaki hakim düşüncelere ram olmuş tipler.

Bir Üniversitemizin Tıp Fakültesi Ana Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı da onlardan.

O çok gıpta ettiği Amerika'nın, bizim bir dönem Osmanlının yıkılışına sebep olarak gösterdiğimiz İltizam usülünü, aynıyla Osmanlı kaynaklarından alarak, eyaletlerde uyguladığından haberi yoktu garibin.

Osmanlıya ait şer'i sicillerin Amerikalı bilim adamlarınca mikro filimlere çekilerek, üzerlerinde araştırma yapıldığını ve şeri sicillerdeki hukuk usulleri arasından seçmeler yapılarak eyalet yönetimlerine tavsiyede bulunulduğundan da habersizdi.

Bildiği tek şey, bilmediği ve anlamadığı bir yüksekliğe düşman olmak ve sadece eleştirmek, küfretmek.

Bu şahsın kimliğiyle alakalı değiliz.

Bu şahısta, osmanlı düşmanlığının temsilinedir cevabımız.

Arapların; “Elmer'ü layezalü adüvven bimacehil" kişi bilmediği şeyin düşmanıdır, manasında meşhur bir ata sözleri vardır.

Tıp Profesörlüğüne kadar yükselmiş o şahsa da, onda ifade edilen düşmanlığa kapılanlara da bu noktada acımamak mümkün değildir.

Osmanlı gerçeğini gururla ifade etmek dururken, ona bir kısım veballer ve günahlar yükleyerek, bugünün kusurlarını örtmeye çalışmak nafile ve boş bir gayret olsa gerek.

Vietnemdan Panamaya, Eritreden Avusturalya'ya kadar dünya hakimliği ve hakemliğini yürüten ABD'ye gıpta edeceksiniz.

Hem de daha 100. yılını yeni idrak etmiş bir kuvvete tabi olup, onların ilmi ve fikri yüksekliğini her olay ve düşüncenin önüne şablon olarak koyacaksınız, sonra da hiç utanmadan ve sıkılmadan, tamı tamamına 6 asır dünyaya adalet, sevgi dağıtan, insana saygıyı belleten ve bugünün süper gücü ABD'ye örnek teşkil eden ecdadınıza, Osmanlıya sept edecek, hakaretler yağdıracak ve saldıracaksınız.

Bu ancak aşağılık kompleksi yahut küçüklüğe sığınmakla ifade edilebilecek marazi bir hal olsa gerektir.

Hakka tapmak dururken güce tapmaktır bu düşmanlığın adı.

Acaba diyorum, Fransa kralı Fransuva'yı İsveç kralı elinden kurtardığı için midir bazılarının Kanuni düşmanlığı?

İstanbul'u Bizans skolastik bağnazlığından kurtarıp Türkleştirdiği için midir bu buğzları?

Anadolu'yu Türkleştirmek için seferden sefere koştuğu için midir bu karşıtlık?

Anlamak mümkün değil..

Bugün Bosna'da, Filistin'de, Afganistan'da, Kosova'da, meydana gelen bütün müessif olaylar, ora halklarının Osmanlıya, Türk'e gösterdikleri tarihi husumetin ilahi bir cevabıdır.

Ömer Seyfettin'in meşhur Topuz Hikayesi aklıma geldi birden.

Osmanlıya başkaldıran Macar veliahta, payitahttan bir hediye gönderilir.

Kral gayet küstah bir eda ile, Osmanlı elçisini huzuruna kabul eder.

Bilir ki Osmanlının kendisine hediye göndermesi, krallığının tasdiki demektir.

Elçi krala yaklaşır, hediyenin kılıfını açar ve çıkardığı 40 kiloluk gürzü ve topuzu kralın başına indirir.

Türk’e kefen biçen Macar asi'sinin ölümü korkunç olmuştur.

Osmanlıyı anlamakta direnen zavallı gürühun kafasına, şanlı Osmanlı tarihini ecdadımızın asil geçmişini bir topuz haline getirip başlarına vurmak mı lazımdır.

Yoksa bilgisizliklerinden haya etmeyen Osmanlı düşmanı güruha ABD Üniversitelerinde Osmanlı tarihi mi öğretilmelidir?

Elbette Osmanlının hataları olmuştur, elbette Osmanlı asıl nüvesini oluşturan Türk milletini arka planda bırakmak gibi tarihi yanılgılar sergilemiştir.

Fakat güzelliği çirkinliğinden, sevabı günahından daha fazladır.

Ertuğrul Gazi gibi Türk milletinin bir ferdi tarafından tesis edilmiş muazzam Osmanlının tarihini kötülemeye çalışanlar, çirkinlikler bulmaya uğraşanlar, aynaya ve nüfus cüzdanlarına iyi bakmalıdırlar.

Kırım Hanı Gazi Giray'ın Osmanlıya ihaneti bugün dahi acı bir şekilde izlerini sürdürürken, tarih ihaneti affetmemiştir.

Osmanlı'nın en olumlu taraflarından birisi, bugün üzerinde yaşadığımız ebedi Türk vatanı Anadolu'da Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasıdır.Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de bir Osmanlı paşası olduğu unutulmamalıdır.

O gazi ki, bütün tersaneleri kuşatılmış, bütün şehirleri işgal edilmiş, bütün ordusu terhise uğramış bir milletten Türkiye mucizesini bütün dünyaya karşı sergilemiş ve öğretmiştir.

O'nun ağzından yahut nutkundan, Osmanlı imparatorluğunun azametini, tarihi sürecini ve dünyaya hakim oluş öyküsünü kötüleyen ve yok sayan bir pasaj göstermek mümkün değildir.

Belli ki Osmanlıya husumet besleyenler, bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Mucizesini gerçekleştiren Atatürk'ün de cahilidirler.

Osmanlıyı sevmemek, bir ecnebi için kusur değildir, fakat bir Türk için bunu söylemek de telafiyi mümkün olmayan bir vebaldir.

Hiç Almanya imparatorluğuna küfreden Alman, ihtilal ile yıkılmasına rağmen Fransa kralı Fransuva'ya küfreden bir Fransız gördünüz, duydunuz mu?

Ama Türk milletinin engin hoşgörüsünü istismar eden, ayrık otlarının meyveleri zehir saçmaya devam ediyorlar. Lamartine Osmanlı tarihinde, "yıllarca araştırdım, bu büyük oluşumun sırrını anlayamadım" diyor.

Bizde ecdadına husumet besleyenleri anlayamıyoruz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi