B.B. Erzurumspor’un evinde oynadığı maçlar, ayaza rağmen keyif vermeye başladı.
Aslında Mehmet Özdilek’in Teknik Direktörlüğü getirilmesiyle birlikte takımın havası değişti.
Kadro dar ve yetersiz olmasına karşın Özdilek, ‘yuh’ çekilen bir takımdan alkışlanan bir takım yarattı.
Takımdan kopmayı düşünen futbolcuya özgüven, moral ve mücadele gücü aşıladı.
Nazar değmesin Mehmet Özdilek’le birlikte takım ruhu ortaya çıktı.
Yedi maçta iki puan toplayan takım, son altı maçta tam on iki puan topladı ve 17’nci sıradan 14’üncü sıraya yükseldi.
Mavi- beyazlı takımda mucizenin yaratıcısı Mehmet Özdilek’i kutluyorum.
Özdilek’e ‘Bir Ömür Bin Haber’ kitabımı hediye ederken söyledim. Sizlerin de bilmenizi istedim:
İşini severek ve büyük bir ciddiyetle yapan Mehmet Özdilek, Erzurum’a ve Erzurumspor’a uğurlu geldi, şans getirdi.
Eğer Coşkun Birdal gibi bir santraforumuz olsaydı Erzurumspor, ilk beş takım arasına girerdi.
Hiç aklımıza gelir miydi?
Milyar dolarlık Fenerbahçe, sıralamada bizim altımıza düşecek.
Son maçta akıllarda kalan kareler:
Antalyaspor’u sağlı – sollu ataklarla adeta kendi yarı sahasına kilitledi.
60’ıncı dakikada Tshabalala, zor olanı yaptı ve topu auta yolladı.
62’nci dakikada İbrahim Akdağ’ın şutu üst direkte patladı.
76’da Emrah Başsan’ın kale önüne doldurduğu top üç puanı getirdi.
86’da Erhan Çelenk’in aşırtmasına yine direk, gol vizesi vermedi.
Maç sona ermek üzere; Kone’nin kale çizgisi önüne kadar taşıdığı topa, kimse dokunamadı.
Gelelim son haftaların muhteşem seyircisine:
1968’den bu yana Erzurumspor maçlarını izliyorum.
Böyle bir on ikinci adam korosu görmedim.
Maraton tribününü dolduran taraftarlar, son haftalarda harikalar yaratıyor.
Maç başlamadan önce stat koro halinde, misafir takım seyircisiyle birlikte İbrahim Erkal’ın ‘Canısı’ şarkısını söylüyor.
TRT Muhabiri Mikail Kurban’ın yaptığı ‘Dadaşlar İbrahim Erkal’ı unutmuyor’ haberini Stadyum programında izledim.
Çok hoştu, tebrikler sevgili Mikail.
Ayrıca bizimkiler, konuk Antalya’nın seyircisine “Hoş geldiniz” diye bağırıyor.
İki kentin seyircisi ‘Erzurum’, ‘Antalya’ diye ortak tempo tutuyor.
İşte özlenen centilmenlik ve konukseverlik.
Maç bitmiş, stat ‘Şifo, Şifo…’ diye inliyor.
Sonra seyirci ile futbolcu bütünleşiyor.
Muhteşem bir koro; takıma, yönetici ve sanatçısına sahip çıkıyor.
Ligin ilk yarısının tamamlanmasına dört hafta kaldı.
Önce Bursaspor ile deplasmanda, ardından Yeni Evkur Malatyaspor ile içerde karşılaşacağız.
16’ncı hafta Fenerbahçe ile dışarda, 17’nci hafta Kayserispor ile evimizde oynayacağız.
İkinci devre “Şifo Mehmet’li Erzurumspor, daha iyi olacak” diye hayal kuruyorum.
Haksız mıyım?