Şu zatı muhteremin tavrına bakın ve elinizi vicdanınıza koyup 17 Aralık sonrası yaşananların bütünüyle ülkeyi karıştırmaya matuf olup olmadığına karar verin…
Eminağaoğlu diye biri TBMM’ye kadar gidip kışkırtıyor; karıştırmaya çalışıyor…
Sanki seçilmiş, sanki vekil gibi söz almaya, sağa sola söz atmaya çalışıyor.
Kelimenin tam anlamıyla provokatörlük yapıyor…
Tahammül sınırı düşük bir milletvekili de çıkıp tekme savurunca kıyamet kopuyor…
Hoca fıkrasındaki gibi bir hal.
Hırsızın kabahati yok!
***
Başta Başbakan olmak üzere, AK Parti zihniyetini temsil makamında olanların ehli namus olduğuna sadece Türk kamuoyu değil, dünya inanıyor…
Yargıya intikal etmiş gelişmeleri AK Parti’ye mal etme gayretleri beyhude uğraşılardır…
Bir vekilin oğlu bir halt yemiş olabilir…
Bunu bütünüyle bir kuruma teşmil çabası, vicdansızlığın zirve yaptığı noktadır…
Millet sağduyusu bunu kabul etmez; etmiyor…
Kaldı ki, yargı süreci devam ediyor…
Yapılan son kamuoyu anketleri de bunu açık seçik ortaya koyuyor zaten…
10 yılı aşkın bir süredir, ülkeye çağ atlatan, her alanda hizmet hedeflerini doruklara taşıyan bir hareketi yolsuzlukla itham üçüncü sınıf siyaset hokkabazlığı…
Böyle olduğu için de, iddia sahipleri dahi utana sıkıla bunu söyler haldeler.
***
Aradan geçen süre olayı daha net görmemizi sağlamıştır…
Evet, AK Partinin iktidarıyla beraber başlatılan darbe süreçlerine bir yenisi daha eklenmiştir…
Farkı kılıf değiştirmesi; aktörlerin sahneye sürdükleri figüranlardaki tarif farkı…
Öncesi, kaba askeri darbeler…
Sonra çağın gereği post modern girişimler…
Şimdilerde ise, Başbakanın ifadesi ile “dostmodern” darbe denemeleri…
Oysa, köprülerin altından çok sular aktı…
Eski hal muhal…
Millet huzuru refahı gördü!
Ve olaya birebir müdahil olmaya karar verdi…
O jakoben tarza yüksek sesle itiraz dönemidir!
Nereden gelirse gelsin; sorgulayan, yargılayan bir büyük halk kitlesi var artık…
Üstelik; bu sadece AK Parti cenahı da değil…
Toplumun herkesimi bu noktada çok duyarlı.
***
Karıştırıcılara, kışkırtıcılara düşen yegane şey, AK Parti hizmet kervanına dışarıdan katkı sunmak olmalı…
Onlar için tek çıkış yolu budur!
Biraz zaman alır; ama, yönetime gelme yöntemi olarak bunun dışında bir alternatif bu çağda kalmamıştır!
Yorulmaya da yormaya da değmiyor!
Milyon deneseler, sonuç hep aynı olacaktır!
30 Mart’a az kaldı…
Kafalar merteğe yeniden değecek ve…
Bir “eyvah” nidası daha duyulacak!
Müneccim olmaya gerek yok!
Fotoğraf çok net!