MENÜ
Erzurum
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Hüzün – İman, Ahlak – İrfan
Muammer Cindilli
YAZARLAR
8 Ocak 2014 Çarşamba

Hüzün – İman, Ahlak – İrfan

Alperenler ateşte pişip; yurt tutmak üzere gönül dergahından sefer ettiğinde icazetini veren ulu kişi dua makamında nasihat eder, vazife yüklermiş…

Karacaahmed Sultan'a piri hacı Bektaşı Veli; "Oğul mekanın bir olsun çerağın kırk yerde yansın” demiş…

Karacaahmet Sultan; emre uyup Üsküdarda yurt tutmuş; imanının harıyla İstanbul’u fetihten önce ışığa kavuşturmuş. Anadolu’dan Balkanlara çerağı nurdan beri kalmamış.

Nevzat ağabey hangi gönül dergahından icazetliyi bilmiyorum. Ama onun da mekanı bir idi. Çerağı kırk yerde yanmakta şükür. Onun mekanı İspir idi… Çeliğinin suyu Çoruh’tan idi…

Doğup şahsiyet bulduğu topraklar dışında daha fazla nefes aldı, daha uzun yol yürüdü. Ama İspir’i hep yaşadı ve ruhuyla idraki ile hep İspir’de yaşadı.

Zihin dünyasında da mekanı bir idi Nevzat ağabeyinin. Onun yegane olan fikir mekanı Milliyetçilik-Ülkücülük idi. Ama çerağı kırk yerde yandı ve yanmakta hala şükür.

Erzurum’da mukim bizim nesil milliyetçilerin Nevzat Kösoğlu’na içten bir muhabbeti, dostluğu ve sadakati söz konusu. Nitekim hastalığı sırasında endişe duyanlar, dua edenler, ziyaret edenler yada ziyaret için teşebbüste bulunanlar cenaze namazını kılıp birbirlerine baş sağlığı dileyenler hep bu cümleden. Heyro Baba, Necmeddin, Orhan, Mustafa, Şaban, Sacit, İbrahim, Müeyyet, Şahin, Birol, Üçdal, Canip, Koksal, Şenay.

Bir dizi sair sebep dışında bizim Nevzat Beye muhabbet duymamızın ana sebebi mütekabiliyet hissidir. Yani bizim için en değerli olan bize en fazla kıymet verendir. Bu tespit fazla enaniyet kokuyorsa da hakikate aykırı değildir.

Nevzat ağabeyi Erzurum’da ikamet eden dostlarını, büyük şehirlere göçmüş tiranların duçar olduğu kibir nazarıyla seyretmedi hiçbir zaman.

Bu halini, yıllar önce ahrete uğurladığımız Nail Orhun’un cenazesi için Erzurum’a geldiğinde fark ettim. Hastaydı, üzgündü sık sık ve kesik kesik öksürüyordu. “Hüzün-iman, ahlak-irfan ve birazda öksürük, İşte dadaş koca Nevzat Köseoğlu’nun ete kemiğe bürünmüş hali” demiştim kendi kendime…  

Rahmetli Nail ağabeyiyi anlatırken ömrünü Erzurum’da tamamlamış olmak” gibi bir erdeminden de bahsetti. O zaman anladım ki Nevzat abi nezdinde doğduğu şehri bekleyen insanların ayrı bir kıymeti  var.

Yılmaz Çağlayan, Osman Çelik, Sadık Yalçın gibi akranları ve bizim arkadaş çevremize yönelik muhabbetin altında şehri beklemek gibi bir cihet de mevcut idi. Yine onun Şaban-Sebahattin Bayrak, Mustafa-Selçuk Çağlayan gibi arkadaşlara yönelik sıcaklığı da onlardan neşet eden toprak kokusundandı herhalde.

Erzurum’a son gelişi öncekiler gibi bereketli olmuştu, tadına doyulmaz fikir ziyafetleri çekti bize. Türk Ocağının yemeğinde dadaş Orhan ile masasına uğradık. Anladım ki onun İçinde etkileyici olmuş son ziyareti.

"Bir daha ki sefere daha az konuşalım Hayrettin daha fazla gazel söylesin demişti o gün"

Rasim Cinisli ağabeyin Kadıköy Erzurumlar Vakfındaki yemeğinde de ayaküstü Erzurum’u yadettik. Sıtkı Aras’ı, Hayrettin’i, Orhan’ı ismen sorduğunu hatırlıyorum. Yaşadığımız kritik ve sıkıntılı süreçte herkesin hatırlaması gereken özellikle de iktidar sahiplerinin ve iktidarla müzakere yürüten ayrılıkçılar açısından da asla unutulmaması gereken bir sözünü yada tarihsel ihtarını da konuştuk o gün.

"Dil ikileşsin, devlet bayrak ikileşsin denir ise eğer kimse kusura bakmasın KILIÇ OYNAR."

Temenni edelim de kılıç hiç oynamasın ama temenniden de öte tedbirimiz olsun istiyorsak, Nevzat abinin 10 Mayıs "tarihi buluşma" gecesindeki ihtarı, konuşması idraklere nakşedilsin.

Nevzat bey Müslüman’ın Türkçe konuşanına Türk derler diyordu.

Müslüman’ın Türkçe konuşmayanı da kardeşimiz mutlaka. Müminler için başka türlü olması elbette düşünülemez. Ama Türk’e kefen biçen için ibretli ölümler hazırlamak da kardeşlik hukukunun bir gereği mutlaka.

Siyaset yapan yada muktedir olanlar için şu sözleri de altın değerinde.

“İnancı kavi olanların ölçüsü amelleridir. İkiyüzlülüğün çirkin patikalarından hiçbir büyüklüğe ulaşılamaz. Milletine cenneti vaat etse bile gayesi için her vasıtayı meşru sayan bir anlayış ancak tarihimizi kirletir. Bu imanla bu ülküyü omuzlayacak olanlar dürüstlüğü siyasetin metodu ve siyaset adamının gücü haline getirmelidirler. İman ve ölçülerini kaybedenlere gelince onlar kitabımızın dışına çıkmışlardır.”

Tanıdığım Nevzat abi hiçbir zaman kitabın dışına çıkmadı. Milliyetçiliğinin ölçüsü de kitaba göreydi, ahlakının miyarı da...  Kınayanların kınamasından korkmayan bir mümin idi. Vaktiyle makam sahibi yaptığı “dinigollik bir siyaset kurnazıonun Said-i Nursi çalışmasından bahis ile kelam fuhşu işlemişti. Hatta haddini biraz daha aşarak yazıya da dökmüştü hezeyanlarını...  

Bahsi geçince “ne okuyup zaman kaybedin ne dinleyip canınızı sıkın, ciddiye alınacak taifeden değildir bu muhbirler” demişti.

İyice farkına vardım ki kaliteli dostlarla övünmek kadar kalitesiz düşmanlarla övünmek de haktır ve gereklidir.

 Hayatımıza irfan katarak hayatına anlam kazandıran ağabeyimize Allah rahmet eylesin.  Akranı olan değerlerimize de hayırlı ve uzun ömürler versin Allah. Niyazi özdemir, Rasim Clnisli. Ahmet İyioldu. Sıtkı Aras, Hakkı Mezararkalı,Nuri Gürgür, Ahmet Kösoğlu, Fatin Sezgin, Şerafettin Yılmaz, Nurhan bey ilk akama gelenler.

Yerleri doldurulunca Türk’ün zararda olmayacağı, daha iyileri ile yerleri dolarsa milli izzetin yeniden kazanılacağı abide şahsiyetlere selam olsun.

Nevzat Bey, milli, hatta beynelmilel bir alim. Onu şehir asabiyetinin içine hapsetmek haksızlık olur belki. Ama bir hemşehri yayını için kaleme alınmış bir yazının bitiş cümlesi masumiyeti ile diyelim ki;

Müslümanın Türkçe konuşanına Türk.

Türkün has evladına Dadaş.

Dadaşın en has igidine de Nevzat Kösoğlu derler efendim. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Tuğrul ÇELİk
 17 Mart 2014 Pazartesi 15:58
Ağzına kalemine sağlık reis.Sevgili Muammer ağabeyi Allah sizlere Uzun Ömürler versin.Sayıdeğer Nevzat Köseoğluna da gani gani rahmet eylesin.
 selami bolukçu
 3 Şubat 2014 Pazartesi 15:57
üstadım 'ALLAH ' senden razı olsun ağzına kalemine sağlık versin hörmetler
 MEHMET ALİ TALAYHAN
 24 Ocak 2014 Cuma 11:04
SEVGİLİ KARDEŞİM NEVZAT ABİ YE ALLAH RAHMET ETSİN MEKANI CENNET OLSUN EBEDİ HAYATI CENNETİ ALA OLUR İNŞALLAH BU VESİLE HAYIRLI CUMALAR DİLİYORUM ALLAHA EMANET OL AZİZ KARDEŞİM
 mugdat gundogdu
 18 Ocak 2014 Cumartesi 10:01
Abi sizleri artik meydanlarda ulkenin her yerinde gormek istiyoruz ulke iyiye gitmiyor namuslu insanlar geri cekildimi digerlerine meydan kaliyor
 mugdat gündoğdu manisa
 18 Ocak 2014 Cumartesi 09:57
Degerli abim büyüğüm allah razi olsun sizin gibi abilerimize yuce mevlam uzun omur versin saygimla
 
 17 Ocak 2014 Cuma 07:55
Sayın Erzurum Gazetesi idarecileri, gazetenizde yayınlanan çok güzel yazılar var bu yazıları böyle yıl yıl kitap etseniz ne kadar iyi olur, kütüphanelere girer
 
 14 Ocak 2014 Salı 23:17
MUAMMER BEY KARDEŞİM HER SATIRI MUAZZAM BİR DUYGU VE SAMİMİ İFADELERLE DİZAN EDİLMİŞ BU YAZINI ÇOK AMA ÇOK SAMİMİM VE YERİNDE BULDUĞUMU BELİRTMEK İSTİYOR SİZE TEŞEKKÜR EDİYOR SELAMLARIMI GÖNDRİYOR BENZER YAZILARINIZIN DEVAMINI BRKLİYORUM FERAMUZ ŞAHBAZ EMEKLİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ-BURSA
 fatih albayrak
 14 Ocak 2014 Salı 10:36
değerli ülküdaşım,milliyetçi hareketin müstesna dava insanı sayın nevzat köseoğlunun vefatını derin bir üzüntüyle duymuş bulunmaktayız,kendisine yüce allahtan rahmet,kederli ailesine sabır ve taziyelerimi belirtir,türk ve müslüman dünyası ile,milliyetçi haraketin ve erzurumumun başı sağ olsun.tekirdağ,dan erzuruma selam olsun.
 Abdullah Şengül
 13 Ocak 2014 Pazartesi 21:37
Eyvallah Muammer Bey, ben yaştakiler için Nevzat Kösoğlu gibi, Yılma Durak, Muammer Cindilli, Hayrettin Kotangil ve hepsi birbirinden kıymetli daha birçok yiğit ülküdaş çok önemlidir. Nevzat Abimize rahmet, sizlere de sağlık ve afiyet dilerim. Orada olmanız bile bizim için önemlidir..
 Ahmet KURT
 11 Ocak 2014 Cumartesi 23:36
Muammer Reis, bizlere ağabeyi dediğimiz ağabeyimizi anlatırken masanın yanına ilişmiş, pür dikkat sözün sonunda ne diyecek ağabeyimiz bize beklerken sadece Fatihalar okumak aklıma geldi. Amin. Muammer Reise teşekkür ederken ağabeyimizin 'KİTAP ŞUURU' kitabından bir paragrafla hatırasını yad etmek istiyorum. Makamı Cennet olsun. Amin. 'Selam Allah'ın resulü , adı güzel Muhammed Mustafaya'dır. O, üç kitapta ismi müjdelenen, alemlere rahmet, Ufuk insan, son peygamberdir. Onun ümmetinden olmakla şerefliyiz. O, Sidretü'l-Münteha'yı aşan, o gün, şefaatine sığınılacak olduğumuzdur.' Mevlid Kandili ile umduğuna ulaşırsın İnşallah.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi