1978 yılından beri gazeteciyim.
Entertyp, typo baskıcılığın yapıldığı dönemlerde , bu işin mutfağında yetiştim..
Halkın Sesi, Hürsöz, Aziziye, Expres, Devrim, Yeni Haber, Albayraklı vakitler..
Tercüman’da Merhum Demir ağabeyinin tedrisinden geçtiğimiz dönemler.
Sonra Türk Matbuatında çağ açan Hergün gazetesi..
Neyse..
42 yıldır ekmeğini yalnızca bu işten kazanan biriyim..
21 Ekim’in Dünya Gazeteciler Günü olduğunu henüz duydum.
Çalışan Gazeteciler Günü, Sansürün Kaldırılış yıldönümlerini bildim de..
21 Ekim’in Dünya Gazeteciler Gününün cahiliyim..
Bağışlayın.
Başında ‘Dünya’ lafzı var..
Yani küresel bir vurgu..
Ne ki BM düzeyinde de böyle bir gün yok.
Ülkemizde ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval gazetesinin 21 Ekim 1860 tarihinde kuruluş yıldönümüyse, bunun Dünya ile ne alakası var?
Ki ilgisi de yok.
Kim gündeme getirdiyse..
Kim…
Neyse..
Bizde bu gün enflasyonu dikkat çekici boyuta ulaştı.
365 günde neredeyse bin özel gün var..
Milli mesaj veren günler, manevi değerleri gündeme taşıyan günler tamam da..
Diğerleri..
Ve değişmeyen bir kural..
Ne hatırlanıyorsa, neyin üzerine vurgu varsa, bir şarkı gibi etkisi: ‘Senede bir gün’
Zafer günlerimiz, bayramlarımız baş üstüne..
Ama şu küresel hafıza olan google’ye bir girin..
Her günü denk gelen onlarca gün çıkacak önünüze..
Bazıları için bir mana taşıyabilir..
Ne ki bize göre sadece mesaj sahası bu günler..
Mesaj haberciliği yapanlar için de uygun..
Ya da mesajlarla gündeme gelenler kaydında.
Ama ciddi bir gün enflasyonu var ki..
Emin olun, milli ve manevi değer taşıyanlar dışındakiler her yıl biraz daha eskiyor ve önemsizleşiyor..
Gün ki gün..
Hele bazı günler var ki,..
Batı toplumlarında ötekileştirilmiş değerleri hatırlatmak görevi görüyor..
Yaşlılar Günü, Anneler Günü gibi..
Bizde yaşlı her an hürmetlik, anne her dem aziz..
Saygı, sadakat ve bağlılık kaydında güne ihtiyacı yok bunların..
Ama batı..
Maddede kendini kaybetmiş batı..
Parayı, pulu ilah edinmiş batı için belki..
Ama biz kendimizi de değerlerimizi de bilen bir milletiz şükür..
Güne hacet mi var..
Ya da ‘Senede Bir Gün’e..
Neyse..
Gazeteci olarak halka sorduk..
İki sual:
Birincisi şu günlerde verilen mesajları okuyor musunuz?
İkincisi de şu bini aşkın günleri biliyor musunuz?
Siz de sorun..
Aynı cevabı alacaksınız..
Biz söylemeyelim..
Siz duyun..
Neyse..