Erzurumspor kongresi yaklaşıyor..
Mevcut yönetimin tekrar görev almama gibi net olmasa da bir tavrı var..
Erzurumspor yönetiminde kaosa süreci yaşanacak gibi.
Adaylık konusunda ismi gündeme gelenler son üç dönemdir değişmiyor..
Özel, Özden isimleri üzerinde spekülasyonlar var..
Özden’in adaylığı net değil..
Özel’in ise Erzurum’da pek çok önemli ismi arayarak, yoklama yaptığı, beklediği desteği alamayınca, geri çekildiği söyleniyor.
Kongreye dört gün kaldı..
Toplanıp toplanmayacağı bile tartışılan kongrenin ilk toplantısında çoğunluğun sağlanamayacağı da belli.
Görülen o ki, muhtemelen bu iş Haziran ayı ortalarına kadar gidecek..
Transfer dönemi başlayacak..
Ödeme takvimi işleyecek…
Mali sorunlar büyüyecek..
Erzurumspor lige yine ümitsiz girecek..
Süreçten anlaşılan bu.
40’ıncı yılında bir umutsuzluk hakim Erzurumspor’a..
Erzurum gibi, takımının da hedefi yok..
Sorgulanması gereken şey işte bu..
Ekonomik ve sosyolojik boyutu var işin..
Doğu Anadolu Bölgesi takımlarına bir bakın…
Elazığ, Erzincan bulundukları ligden düştüler..
Malatya ve Van’da da ümit yok..
Geri kalmışlık etkisini artırdıkça, yoksulluk boyut büyüttükçe heyecanlar kayboluyor..
Sosyal etkinlikler güç yitiriyor..
Geçim derdi her şeyin önüne geçiyor..
İşadamı, sanayici, esnaf takatsiz..
Kendi işini kaybetme korkusu yaşıyor çoğu..
İflaslar bir dizi..
Protestolu senet sayısı artış trendinde..
Kendi işine yatırım yapmaya gücü olmayan iş adamının Erzurumspor’u sahiplenme hevesi de kalmıyor..
Taraftar da güçsüz..
İşsizliğin kol gezdiği, çalışabilecek yaştaki her on kişiden en az altısı sının iş aradığı ortamda, sportif heyecan kalır mı?
Yöneticiler, bilet fiyatlarının bir paket sigara parası kadar olduğunu söyleyip duruyorlar hep..
İşsiz adam için 2 YTL’nin bile ne kadar önemli olduğu unutuluyor..
Erzurumspor’un gerçek sahiplerinde takat yok..
Şu şehirde araç sayısı bolluğuna bakmayın..
Maçlara gelerek tezahürat ve destek noktasında yüreklerini ortaya koyanların çoğu yoksul kesimden..
Kentin varlıklı kesiminin Erzurumsporla pek alakası yok.
İnanın pek çoğu takımın hangi ligde olduğunu bile bilmiyor.
Erzurumspor yoksul kesimin sevdası halinde..
Onların yürekleri var, sevgileri var..
Ne ki mali güçleri yok…
Takımın deplasman maçına gidebilecek kudrette taraftar sayısı o kadar az ki..
Aslında Erzurumspor gerçeğinin sosyolojik boyutunu irdelemek ve bundan Erzurum’un sosyo ekonomik profilini ortaya koymak bir tez konusu..
Sportif başarı için ya yöneticileriniz çok varlıklı ya da taraftarınızın hali vakti yerinde olacak..
Erzurumsporda ikisi de yok..
Yürekleri güzel Erzurumspor taraftarının yapacağı bir şey bulunmuyor..
Gelişmeleri seyretmekten başka..
Taraftarı olmayan İstanbulbüyükşehir ve Ankaraspor’da işi yöneticilerin mali güçleri götürüyor..
Sivasspor’a işadamlarının büyük desteği var..
Kayseri ve Konya’da bu işi sanayiciler üstlendiler..
Gençlerbirliği’ni Türkiye’nin en büyük un tüccarı olan bir aile idare ediyor..
Türkiye’de üç büyük kulübü saymazsanız, Bursaspor, Trabzonspor, Antalyaspor, Kocaeli ve Sakarya, Eskişehir taraftarı ekonomik açıdan en güçlü olan takımlar..
Bu illerin kalkınma hızları yüksek..
GSYMH’ya katkı düzeyleri büyük..
Şimdi bu şartlar altına Erzurumspor’u koyun..
Ve “canım çıksın Erzurum” diyin..
Ya da Erzurumspor..
Sportif başarıların ardında romantizm yok…Yani duygusallık..
Başarı mali güçle geliyor..
Hele Pazar ekonomisinin etkisinde ya da kapitalizm gerçeğinde, yoksullukla başarının yan yana gelebilmesi imkansız..
Mali gücü olanla olmayanın yarışma şart ve kulvarları eşit değil..
Gerçek bu..
Ne ki, bu durum hiçbir şey yapılmasın manasında algılanmasın..
Elden gelen esirgenmemeli..
Ama tedavi için önce tanı gerekiyor..
Sonra ilaç..
Bizim hastamızın durumu bu..
Hasta sahiplerinin hali ortada..
Bütün bunlara rağmen hala başarı gelir diyorsanız, sarımsakla hipertansiyon tedavi edilir diyorsunuz ki, bu da bilimsel gerçek değil..
İşin doğrusu bu..
Acı da olsa..