“Dışardan selamı gelir, peşine de oyu” kültürünün etkin olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, milletvekillerinin çoğu toprak zenginidir ve o ilde yaşamazlar..
Seçim zamanı gelir..
Adları pusulalara yazılır..
Sonra da...
Erzurum’da da böylesi bir siyasi kültür hakim hale gelmeye başladı..
Bizim de milletvekillerimizin nerdeyse tamamı Erzurum’da iskan etmiyor.
Büyük bir bölümü aday olduklarında da il dışında yaşıyorlardı.
Erzurum’da oturanlar da Ankara’ya taşındılar..
Gidenler, öncekilerin yaptığı gibi, büyük ihtimalle geri de dönmeyecekler..
Ama Erzurum’dan adaylık hakları hep saklı kalacak..
Aynı konjonktürü yaşamayacağız, ama sorunlarımızı savunmak onlara düşecek..
Çelişki ama gerçek..
Hayır siyasi paradoks demek daha uygun düşer..
Yani dışardan gözlemleyip çözüm üretmek..
ABD’de Temsilciler Meclisi üyelerinin tamamının, temsil ettiği eyalet ve ilde kalma zorunlulukları var..
Almanya ve Fransa da öyle..
Dünyanın süper gücünde siyaset, halkın katılımı olmadan ve nabzı yansıtılmadan yapılmıyor..
Ama biz de böyle..
Milletvekili dostlarımız kırılmasınlar..
Bize reva görülen bu..
Aslında, duruma tepki göstermesi gereken kesim, seçmen olmalı..
Erzurum’da oturmayacaksın..
Erzurum’un sorunlarını yaşamayacak, sadece nostalji boyutunda algılayacaksın..
Ve Erzurum’un hakkını savunacaksın..
Mantığa ters..
Aslında siyasetin ruhuna da ters
Ne ki bir Erzurum gerçeği..
İşin demokratik boyutunda, yani aday olma hakkı kriterinde söylenecek bir şey yok..
İsteyen herkes elbette aday olabilir..
Değil mi ki, Erzurum gibi kentlerde siyaseti temsil edenlerin, hizmet beklentisi olan halkla iç içe olması lazım..
Gerçek farklı..
Dahası milletvekillerinin danışmanlığını yapanlar, yani mebusun seçildiği ille ilgili sorunlar hakkında bilgi mekanizmasını çalıştıran danışmanların hiç biri de Erzurum’da oturmuyor.
İşleri ise Erzurum’la ilgili günceli sunmak..
Nasıl beceriyorlar bilmiyoruz..
Ancak sorunlara milletvekili yaklaşımlarında yaşanan kopukluk, milletvekillerinin iyi bilgilendirilmediğini gösteriyor..
Anlayacağınız, Erzurum Güneydoğu Anadolu’daki siyaset kültürünü yaşıyor..
İyi midir, yanlış mıdır, kararı seçmen halk veriyor tabi..
Şimdi yerel seçimler var..
Mart ayında Belediye Başkanlarını seçeceğiz..
AK Parti, MHP ve CHP seçim sürecini başlattılar..
Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Tanfer, daha şimdiden 35 Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı başvurusu yapıldığını açıkladı..
MHP’de de sadece Büyükşehir için 17 aday adayı var..
Haklarında hayırlısı olsun..
Biz gazeteci olarak partilere başvuruları araştırdık..
Başvuruların önemli bir bölümü yine il dışından..
Yani Erzurum’u yerinde yönetmesi gereken bir siyasi merci için Erzurum’da yaşamayanlar başvuru da bulunuyorlar..
Mesele, 7 bin YTL değil mi?
Ver aday ol, diyemeyiz..
Bu işleri daha başından çok ciddi tutmak lazım..
Siyasi partiler Belediye Başkan aday adaylığı sürecinde dahi, Erzurum’da en az 6 yıllık iskan etmiş olmak şartını hayata geçirmeli..
Keşke Milletvekili olmak kriteri de böyle tutulsa..
Erzurum’u yaşayanlar ve Erzurum’da yaşayanlar öncelik kazanmalı..
Dadaşça söyleyelim..
İşin bir de kul hakkı boyutu var..
Allaha verilecek hesap var yani..
Bu ilin derdiyle dertlenen, onları yaşayan, yaşayanlarla paylaşanların hakkı var..
Erzurum üstüne siyaset etme hakkı, bu ili yaşayanların olmalı..
Öyle değil..
Erzurumlunun da aslında itirazı yok..
Seçim günü geldiğinde gidip oy verip geliyoruz..
Sonra şikayetler başlıyor..
Böyle olunca itiraza hakkımız mı var?
Git, ülkenin en yaşanabilir kentlerinde ömür sür..
Soğuğu hissetme, yokluğu yaşama...
Erzurum’da ekmeğin kaç para, patatesin çuvalının kaç lira olduğunu bilme..
İnsanların şu kış zulmünde, tonu bin YTL’ye çıkmış kömürü alamadığı için çöplerden lastik, koli toplayıp yaktığından haberdar olma..
Bir gün öncesinin ekmeğini satan büfeler önündeki yığılmalardan habersiz kal..
ÖSS, SBS ve OKS’de Erzurum’un 62’inci sıralara gerilediğini gazetelerden oku...
Toplu taşıma araçlarına hiç binme, halkın ulaşım sorunlarına yabancı dur..
Sonra Erzurum adına siyaset etmek için aday adayı ol..
Ne ki bir realite bu..
Kimseye aday olma, deme hakkımız yok...
Demokratik hakkı herkes kullanmalı..
Biz olması gerekeni söylüyoruz sadece..
Dedik ya..
Vatandaşın böyle bir derdi yok..
Oyunu veriyor, gidiyor..
Belediye Başkanlığı için aday adayı olma sürecinde, bu gidişatı dile getirelim dedik..
Üstümüze vazife de değil aslında..
Kimsenin umursadığı yok..
Böyle gelmiş böyle gider..
Bize de sadece böyle sitem düşer..
Dahası yok...