Prof. Dr. Naci Görür, her zamanki gibi açık ve net konuştu.
“Tıpkı bu günkü gibi, bir sabah uyanırsınız. Bir yerde deprem olmuş, binlerce kişi ölmüş…”
Sahne tanıdık. Haberler ardı ardına düşer, ekranlar kederli yüzlerle dolar. Uzmanlar çıkar, halk sokağa dökülür, yetkililer deprem bölgesine koşar. Ve sonra?
Sonrası malum. Unuturuz.
Evet, bıkmadınız mı?
Deprem öldürmez, ihmalkârlık öldürür diyoruz ya… Peki neden bu ihmalkârlığa, bu vurdumduymazlığa son vermiyoruz? Neden deprem dirençli kentler talep etmiyoruz? Oysa mesele basit: Güç sizin elinizde. Siz mülkün sahibisiniz, siz seçmensiniz.
Deprem ne siyaseti dinler, ne parti. Ne zaman, nerede vuracağı belli olmaz. Ama biz, depremi değil, kendimizi hazırlamak zorundayız. Kendi canımızı, çocuklarımızın geleceğini düşünmek zorundayız.
Siyasetçiler mi? Onlar elbette gelir, gider. Ama şehirler, canlar, hayatlar kalıcı. Ve unutan biz olursak, bu kez tarihin yıkıntıları altında kalırız.