Süper Ligdeki dördüncü rakip, Çaykur Rizespor’du.
Komşu ilin takımını, aldığımız farklı galibiyetler korkutmuş olmalı ki,
ilk yarı boyunca savunmaya önem verdi.
Erzurumspor da ise ilk yarıda sadece Novikovas ile İbrahim Akdağ'ın şutları vardı.
İkinci yarıda Rizespor, oyunda dengeyi kurdu ama onlar da bizim gibi tek puana razı oldular.
Benim merak ettiğim; duran topları niye daha yararlı biçimde kullanamıyoruz?
Erzurumspor, Rize karşısında 9, rakip takım ise 3 korner atışı kullandı.
Ancak, dokuz köşe vuruşundan yararlanamadık, niçin?
Maçın ikinci yarısında Novikovas’ın iki, Emrah Başsan’ın tek şutu sonucu değiştirmedi ve maç başladığı gibi golsüz sona erdi.
Orta hakem Ümit Öztürk, bana göre çok başarılı bir maç yönetti.
İbrahim Sissoko, Gabriel Obertan, Ömer Şişmanoğlu, İbrahim Akdağ, Hamroun gibi yıldızların henüz beklenen form düzeyine ulaşmadıkları bir gerçek.
Oltan Karakullukçu, Jugurtha Hamroun, Armando Sadıku sakat.
İki haftalık aranın toparlanmamız açısından ‘ilaç’ gibi geleceğini umuyorum.
Puan durumuna bakınca, dördüncü haftanın sonunda ilk beşteyiz.
Teknik Direktör Mehmet Özdilek maçı değerlendirirken “Her hafta üstüne koyan, organizasyonlarıyla, iştahıyla iyi bir takım var. Bu ligde her puan çok önemli” diye konuştu.
BİR MİLYON ÜYE RÜYA MI?
Başkan Hüseyin Üneş de “Takımımıza güvenelim, sabırla desteklemeye devam edelim. İnşallah daha iyi olacağız" dedi.
İnşallah, maşallahlı temenniler yerine sosyal medyada “Sağ bek, sol bek şart” diye yol gösterenler var.
Bursa’da oturan Erzurumspor sevdalısı Eyüp Baltacıoğlu, üyelik için başvuruda bulunmuş, yanıt bekliyor.
Bunu şunun için yazdım, içerde ve dışarda mavi- beyazlı renklere sevdalı çok.
Örneğin ‘Yüz bin’ ya da ‘Bir milyon’ üye sloganı ile yola çıkılsa,
üye başına 100, 200 veya bin lira alınsa, kulübe faydası olmaz mı?
“Yönetim karar vermeli, üye konusu projelendirilmeli ve bir kampanya başlatılmalı’ diye düşündüm…