“Grivas, Amerikalıların yardım ve teşvikliyle Kıbrıs’a gelmiştir. Onlar bu katilin işlediği cinayetlerin hayranı idiler. Giriştiği her harekete masum silahsız insanlara karşı kazandığı zafer, Amerikan askerlerinin Vietnam’da sağladığı zaferler kadar büyük ehemmiyet taşıyordu (!)” 1967 Dr. Fazıl KÜÇÜK
Filistinlilere karşı Neden Yahu’un askerlerinin saldırılarının soykırıma dönüşerek sürgit ettiği günlerden geçtiğimiz yadsınamıyor. Nelson Mandela’nın emperyalizme karşı mücadeleden başarı ile çıkmış olan ülkesinin yaşananları izleyici olmadan Lahey’de bulunan Uluslararası Adalet Divanında açtığı davası görüşülmeye başlandı. Sonuç ne olursa olsun sıklıkla yineliyoruz önemli olanın İsrail’in yargı karşısına çıkarılmasıdır. Başlamış olan yargılamanın ne zaman sonuçlanacağı bilinmezken İsrail’de halk alanlara çıkarak savaşın sonlandırılması için Neden Yahu hükümetinin saldırılarına son vermesini istiyorlar.
Halkın bu isteklerine ılımlı yaklaşmak bir yana halka karşı faşist yöntemler uygulamayı yeğliyor olmaları savaşın ne zaman sonlanacağı konusunda kuşkuların oluşmasının yolunu da açıyor. Savaşa katılarak evlerine dönenler arasında ruhsal bozuklukların da yaşanıyor olması İsrail halkının yaşam mücadelesinin önünde engel olarak görülüyor.
İsrail halkının Hamas’ın elinde bulunan esirlerin yakınlarının Knesset’deki Mali Komite toplantısını işgal ettikleri belirtilirken esir yakınlarının parlamenterlere çocuklarımız ölürken siz burada oturmayacaksınız diye bağırıyor olmaları bıçağın kemiğe dayanıp kemiği kesme noktasına ulaşmakta olduğunun da göstergesi oluyor.
Amerika’nın önde gidenlerinden olan Dışişleri Bakanı Antony Blinken son olarak yaptığı bölgeyi ziyaretinden sonra bölgede iki devletli çözüm önerisi ile ortalıklara çıkarken Filistin Devletine giden bir yol sunmanın bölgeyi istikrara kavuşturmanın ve İran’ı izole etmenin en iyi yolu olduğunu belirtiyor. Böyle iki devletli bir yapının İsrail’e kalkan görevi göreceği ve iplerinin de Amerika’nın elinde olacağının da göstergesi olacaktır.
Çevremizde yaşanan bu gelişmelere karşın Birleşik Amerika Devletlerinde 05 Kasım 2024 tarihinde yapılacak başkanlık seçimi dünyayı derinden etkileyecektir. Neden mi? 2020 yılında yapılan seçimi kaybeden Trump’ın anılan tarihte yapılacak seçimde yeniden başa güreşeceğinin işaretleri alınıyor. Biden’ın seçimi kazanmasını hazmedemeyen Trump yanlısı grupların Kongre binasını basarak olay çıkardıklarını da anımsamak gerekiyor. Böyle saldırıların yaşanıyor olması demokrasilerin zarara uğraması ve aşınmasının da yolunu açmış olacak
Yalnız Amerika’yı değil Avrupa’yı da sarsacaktır. Bu nedenle Almanya başta olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri de faşizme karşı önlemlerini almaya başladılar. Almanya’da Almanya için Alternatif Partisine karşı ülkenin her yanında protesto gösterileri yapılıyor. Alanları dolduranlar İ-kinci Paylaşım Savaşı sonrasında başlatılan Soğuk Savaş uygulamaları sonrasında 20 milyon kişinin değişik şekilde öldürüldüklerini açıklıyorlar. 1945/1990 yılları arasında yaşanmış olanlardan gerekli dersi alamayanlar yeniden kışkırtıcılık yapıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde yaşananlardan ders almadığı anlaşılan Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Yeorgios bölgemizde savaş tamtamları çalınırken yaptığı açıklamasında Kıbrıs’taki Helenizmin hayatta kalması için sürekli tetikte kalınması gerekiyor dedikten sonra 1955/1959 döneminde olduğu gibi uyanık olunması vurgusunu yapıyor. Adı geçen kişinin bu çağrıyı yapıyor olması barışa giden yolun dinamitlenmesine yol açıyor. Bu dönem EOKA terör örgütünün Türklere karşı saldırılarını doruğa ulaştırmak için katliamlar yaptığı dönemdir.
Adada barıştan yana olanların karşımızdaki unsura bu fırsatı verme gibi bir niyetinin olmadığının da bilinmesi gerekiyor. Kıbrıs’ta Türklere karşı savaş kışkırtıcılığını kim veya kimler tarafından gündeme taşınıyor olmasının bilinmesi gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…