MENÜ
Erzurum
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Atatürk Üniversitemizin vermiş olduğu bir söz
Bünyamin Aydemir
YAZARLAR
13 Ekim 2014 Pazartesi

Atatürk Üniversitemizin vermiş olduğu bir söz

“Devlette devamlılık esastır” diye klişe bir cümle var. Okur yazar, ajans takip eder herkesin kulağında yer etmiş anlamlı bir ifadedir. Daha ziyade siyasi zeminlerde kullanılsa da, devlet kavramıyla ilintili her iş ve işlem için geçerlidir.

Bir kurumsal yapıda önceki dönemde verilen sözler sonrasını da bağlar anlamına söylenir.

Öyledir de zaten.

Buna ilişkin benim de görev yaptığım Erzurum’un yüz akı bir kurumu olan Atatürk Üniversitesini bağlayan bir sözden bahsedeceğim.

Üniversitemizin önceki dönem Rektörlerinden Prof. Dr. Erol Oral Hocamızın vermiş olduğu bir söz.

Aslında çok çok önceki dönemlerde hayatiyet bulması gereken bir kürsü sözü.

Toponomi Kürsüsü.

Rahmetli Nevzat Kösoğlu yazmasa bilmeyecektik. “Geçmiş Zaman Peşinde Yahut Vaizin Söyledikleri” isimli eserinde ele almış

İlgili bölümü bütünüyle nakledip devam edelim.

 

***

Rahmetli Kösoğlu ERVAK’ın geleneksel hale getirdiği Sultan Sekisi toplantılarından birisine katılmak için Erzurum’a geldiğini, bu vesileyle de, o yıllarda ERVAK’ın da Yönetim Kurulu Başkanı olan Rektör Erol Oral’ı makamında ziyaret ettiğini söyleyerek devam ediyor;

“ … Değerli hemşehrimizle uzun süren sohbetimizde söz, bölgemizin yer isimlerine ve tarihi yerleşimlere geldi. Karadeniz ve Doğu Anadolu’da yapılması gereken çalışmaları konuşurken, Prof. Fuad Köprülü’nün, daha önce sözünü ettiğim temennisini tekrar ettim. Erol Bey hemen sahip çıktı. “Keşke sizinle daha önceki yıllarda bu konuyu görüşmüş olsaydık” diye hayıflanarak, Atatürk Üniversitesinde “Toponomi Kürsüsü” kurmayı vaat etti. Doğrusu ben bir sohbetin bu ölçüde bereketli olabileceğini düşünmemiştim. Erol Bey nitelikli ciddi bir insandır; çok önemli bir aksilik çıkmazsa Üniversite’de bu çalışmaların başlayacağını düşünüyorum.”

Rahmetli Kösoğlu kitabın ilgili bölümüne bir dipnot düşmüş ve  “şimdi 2006 yılındayız; aradan çok zaman geçti ve o kürsü kurulmadı” demiş.

Bildiğim kadarıyla mevcut Rektörümüz Sayın Hikmet Koçak Hoca bu durumdan haberdar değil.

Bendeniz de, kitabı okurken bilgi sahibi oldum.

Şahsen bölgemiz için son derece önemli buldum bu öneriyi.

Hikmet Hoca’nın Erzurum tarihi ve kültürü ile ilgili çok çeşitli çalışmalara bizatihi öncülük ettiğini ve çok sayıdaki çalışmaya da ciddi teşviklerde bulunduğunu yakından bildiğimi söyleyebilirim.

Söz konusu bu söz için de mevzuatlar çerçevesinde elinden geleni yapacaklarına inanıyorum.

Konunun önemini izah noktasında, Nevzat Bey’in kayda geçtiği bir paragraf var. Diyor ki,“Prof. Halil İnalcık hocanın Osmanlı kuruluş alanı olan Bitinya (Bursa, Bolu, Bilecik) çevresinde bir yer adları çalışması başlattığını duydum. Bu sevindirici haber, Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinde yapılması gereken çalışmaların büyüklüğü ve zorluğu hakkında  da bir fikir veriyor. Bunun için, bir proje çerçevesini çok aşan uzun ve sabırlı çalışmaların bir kürsü bünyesinde yürütülmesi en uygun yoldur”.

 

***
Kitabın farklı bölümlerinde bazı yer adları ayrıntısıyla anlatılıyor. Özellikle İspir adının nereden geldiğine dair verilen bilgiler çok çarpıcı.

Bu çalışmaların milli kimlik adına ne kadar önemli olduğunu bilgilere vakıf oldukça çok daha iyi idrak ediyorsunuz.

Fazla ayrıntıya girip meramızı sulandırmayalım.

Atatürk Üniversitemizde kurulacak “Topoloji Kürsüsü” bölgemiz adına yapılacak çok büyük hizmet olmakla birlikte, ebedi aleme uğurladığımız Erzurum için bir değer olan Nevzat Kösoğlu’nun da vasiyetinin yerine getirilmesidir.

Umarız mevzuat fırsat verir de kısa sürede bu kürsü kurulmuş olur.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Ankara'da misafir
 15 Ekim 2014 Çarşamba 13:02
Kürsü kurmak, ufuk işidir. Merhum KÖSOĞLU'nun tesbitlerini akıl dahi edemeyenler ilim camiasında mevcut. Hani akademik personelin ekseriyetinin irade beyanı ile rektörüm budur dediğini A. Necdet SEZER atamıyordu. Bu durumu tenkit ediyorduk. Daha sonra aynı örnekleri fazlası ile bu dönemde yaşadık. Bir müşahhas örnek vermek istiyorum. Benim kızım bir üniversitede yeni açılan bir bölüme doktora öğrencisi olmak için imtihana girdi. Ales ve dil ortalama puanı 90 kendisi Ankara Üniversitesi'nden mezun. Maalesef kızımız kaybetti. Ama kimler kazandı biliyor musunuz? 53, 64 ales ve dil puanı olanlar. Ve o fakülte yeni açıldığı için ihdas edilen Araştırma Görevlisi kadroları yaklaşık 30 kişiye dağıtıldı. İşte demokrasi, işte insan hakları, işte milli irade. Durmak yok deyip devam mı edeceğiz? Yoksa bu haksızlıklara, hukuksuzluklara millet olarak set mi çekeceğiz.
 ejder tepesi-3
 15 Ekim 2014 Çarşamba 10:30
Erdoğan Üni. Bir ilanında, alınacakların isimleri çıktı, vicdanlı rektör istifa etmedi mi? İşte açılacak kürsüler ve buralara atanacakların önceden belli olması. Ne kadar vahim bir durum. Böyle olduğu için bu üniversiteler yıllardan beri bu ülkeye hiçbir şey veremediler.Sadece tükettiler. Üretici olamadılar.Yazık bu fakir,fukaranın parasına hem de çok çok yazık.Selamlar.
 ejder tepesi-2
 15 Ekim 2014 Çarşamba 10:29
uzmanlar dikkat çekiyorlar.Bir başka Prof. "Üniversite atamalarında üç maymunu oynamak" başlıklı makalesinde "Pek çoğumuz birçok şeyden rahatsısız;ancak temayüller ve mevzuat dolayısiyle üniversitelerdeki tuhaf işlere pek fazla ses çıkaramıyoruz. Üniversitelerdeki tuhaf işleri saymakla bitiremeyiz.Ancak listeyi nasıl oluşturursanız oluşturun,akademik kadro ilanlarında yaşanan durum, bu tuhaflıkların başında geliyor" diyerek kadro alımlarındaki vahim durumu anlatıyorlar. Bir başka dekan ise, Namık Kemal Üniversitesindeki şu garip, adrese teslim durumu dile getiriyor. Diyor ki “ Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalına bir yard. doç. Alınacak şart ‘ Eski Türk Edebiyatı alanında çalışma yapmış olmak, 18.yy. şairi Asaf ve Divanı üzerine çalışma yapmış olmak’ gibi, şartı istenirken ancak bir makale ve bir tez başlığı olacak bir şart talep ediliyor. Bu adrese teslim ilanları okuyanlar,atanması muhtemel adayların, bari isimlerini de yayınlayın’ diye tepkilerini gösteriyorlar.Mesela Recep Tayyip
 ejder tepesi-1
 15 Ekim 2014 Çarşamba 09:57
Sayın Bünyamin Bey,kurulmuş olan mevcut kürsülerin,bugüne kadar Erzurum'a ne faydası oldu ki bu kurulacak kürsünün faydası olsun? Velev ki böyle bir kürsü kurulsun.Siz oraya bu işin ehli olanların alınacağını mı zannediyorsunuz? Bilmem hangi tarikat şeyhinden,hangi cemaat liderinden gelecek emirler doğrultusunda adam alınacak.Bugün üniversitelere alınanların hep torpil ve adam kayırmaya göre alındıkları artık bilinen bir gerçek değil mi? Keşke böyle bir yazıyı yazmasaydınız.Hatırladıkları için, yarın,öbürsügün böyle bir kürsüyü açarlar ve ne kadar,işin ehli olmayan kendi adamları var ise onları doldururlar.Bugün ülkemizdeki üniversiteler son yıllarda adam alırken adrese teslim akademik personel ilanları ile'akraba çiftliği'ne çevrilen üniversiteler,personel alımlarını yine aynı yöntemle sürdürüyor.Adayların isimleri hariç, bütün özelliklerinin yer aldığı ilanlar tepki çekiyor.Akraba,eş,dost ve yakınların doldurulduğu üniversitelerin akademik çalışmalar yapmaktan uzaklaştığına
 Abdulbaki ŞENER
 13 Ekim 2014 Pazartesi 12:22
Bünyamin Bey, bir Erzurumlu olarak yazdıklarınızdan faydalanıyoruz. Nevzat Kösoğlunu ele almanızda bir Erzurumlu olarak gerekliydi. Elinize sağlık. İnşallah KENT MEYDANINA ADINI VERİRLER.
 İspirli
 13 Ekim 2014 Pazartesi 12:21
Keşke kitaptaki İPSİRLÜ bölümünü de yazsaydınız. İspirli soy ismini taşıyan ama Erzurum İspirli olmayanların İSPİRLÜ Türk boyundan oluşlarıyla ilgili anlattıkları çok önemli.
 YERCİ
 13 Ekim 2014 Pazartesi 12:19
bu yer isimleri o kadar çok önemliki buralardan giderek insanlar milletleşiyorlar. Biz malesefki buna önem vermiyoruz. Hatta AKP İl Başkanı pastanesine ARZEN ismini verecek kadarda bilerek değilse çok gafilce bir iş yapıyor. Lütfen bu bölüm açılsın ve anadolunun her karışı türk kanıyla sulanarak vatan yapılışındaki adlar ortaya çıksın.
 Av.Ufuk Kaçan
 13 Ekim 2014 Pazartesi 12:17
Allah rahmet eylesin ilk fırsatta bu kitabı okuyacağım.
 Nagihan K.
 13 Ekim 2014 Pazartesi 12:16
Bu kürsü birçok yeni üniversitede bile var. 50 yıllık AtAÜNİ'de yoksa çok ayıp.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi