2011 Yavuz Donat’ın köşesinden bir kez daha gündeme geldi..
Tabi ulusal bazda..
Erzurum’un genel yoksulluk, artan işsizlik ve önlenemeyen göç sorunundan sonra en önemli gündemi bu..
Donat Bakan Başeskioğlu’nun “her şeyi devletten beklemek” yaklaşımını ele almış..
Hane halkı büyüklüğünün yoksulluk sebebiyle artış kaydettiği, çalışabilir her on gençten en az 7’sinin işsiz olduğu Erzurum’da vatandaştan bir şey beklemek mümkün müdür?
Ya da vatandaş ne yapmalı, ne yapacak?
Hiç tabi ki, sadece konuşacak..
2011’le işsizlik sorunun çözüleceğini hayal edecek..
İmkanı varsa zamanı geldiğinde gidip seyredecek..
O kadar..
STK’ların gücü de vatandaşın genel durumundan farklı değil..
Yatırım yapacak büyük sermaye yok.
Sponsor derseniz hak getire…
Belediyeler çalıştırdıklarının ücretlerini ödemekte bile zorluk çekiyor..
Erzurum nasıl katkı sağlayacak, anlaşılabilir değil..
Sadece ve sadece seyredecek..
O kadar..
Pekin 2008 bitti..
Olimpiyatlarla ilgili verileri herkes iyi okumalı..
Sadece olimpiyat şarkısı için 600 saat çalışma yapılmış..
On binlerce insan dört yıl boyunca istihdam edilerek, olimpiyatlara hazırlanılmış..
Çevre düzenlemeleri tamamlanmış..
2004’den 2008’in Ağustos’una kadar Çin seferber olmuş..
Bir de bize bakın..
2011’in koordinatörü daha yeni belirlendi..
Gazetecilik mesleğinden gelme koordinatör, Erzurum’u yeterince tanımıyor..
İmkanlarını, kaynaklarını henüz öğrenme safhasında..
Bu ilin, bu il yaşayanlarının hayallerine, umutlarına henüz yabancı.
Pekin 2008’e katılarak tecrübe derlediğini öğreniyoruz basından.
İki olimpiyatın cesameti zaten kıyaslanamaz..
Nitelikleri de..
Biri yaz, diğeri kış oyunu..
Koordinatör’ün oradan edineceği önemli bir tecrübe yok aslında.
O kadar süreyi Erzurum’da değerlendirmesi daha rasyonel olacaktı..
2011’e bir şey kalmadı..
İki üç pist, birde yurtla tamam derseniz sesimizi keseriz..
Ama temel sorun o değil..
Mesele Erzurumlunun 2011’i sahiplenmesi..
Ortada bir şey yok..
Vatandaş Kış oyunlarının da 2011 sürecinin de garibi..
Koordinatör önce şehri oyunlara organize etmeli..
Kimse ama kimse oyunlar hakkında yeterince bilgi sahibi değil..
Herkes bir klavuz bekliyor..
O da Pekin’de..
Donat, “2011’i elimize yüzümüze bulaştırma” riskine dikkat çekiyor..
İhtimal dahilindedir..
Ve önemsenmelidir.
Türkiye Pekin 2008’te resmen sıfır çekti..
Tel tel döküldük..
Üçüncü dünya ülkelerinin bile gerisinde kaldık..
İstiklal Marşı çalındığında onu seremonide terennüm etmeyen bir güreşçinin aldığı altınla avunduk..
Dahası, Etopya asıllı atletin 5000 metre yarışında elde ettiği ikincilik kutlamasına bayrak sunanımız bile olmadı..
Zavallı kızcağız, tribünlerden bayrak bekledi melul melul..
Ona bile hazırlıklı değildik..
Oysa Pekin 2008’e Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tam bir çıkartma yapmıştı.
Bizim 2011 koordinatörümüz de ordaydı..
İçlerinden hiçbirisi, madalya beklenen bir yarışmaya bayrakla gitmeyi planlamamıştı..
Her neyse..
Sonuç yani hüsran ortada..
Gençlik ve Spor Genel Müdürünün bütün bu başarısızlığa rağmen istifa etmek gibi bir tavra yabancı kalması da işin diğer anlaşılmaz tarafı..
Şimdi 2011’e, görevde kalırsa bu ekip hazırlayacak Türkiye’yi ve Erzurum’u..
Bakan Başeskioğlu’nun iyi niyeti hatta özverili yaklaşımı başarı getirir mi bilmeyiz..
Ama 2011 meselesi ne yazık ki Erzurum’la konuşulmadı..
Esnafla, köylüyle, işsizle, emekliyle yeterince paylaşılmadı..
Halk 2011’e organize olamadı..
Dahası koordinatörün kim olması gerektiği de Erzurum’a sorulmadı..
Sayın Bakan haklı olarak “her şey devletten beklenilmemeli” diyor..
Doğrudur da..
Kimden bekleyelim Sayın Bakan kimden..
Ve nasıl…
Söyler misiniz…
Lütfen ama lütfen..