Erzurum'da Xanadu Otelinin açılış törenine katılan Ankara ve İstanbullu gazeteciler, önemli tespitlerde bulundular.
Değişik görüşlere mensup yazarların ortak düşünceleri, Erzurum'un kış turizminde zirveye tırmandığını gösteriyor.
Yazarların uzun yazılarını özetleyerek bir çiçek demeti oluşturdum.
Sizleri, okumayanları, göremeyenleri böylesine önemli yazı ve görüşlerden haberdar etmek istedim.
Yazıları geniş biçimde okumak isteyenler, internet üzerinden ulaşabilir.
Şimdi bakalım Erzurum, dış dünyadaki gazetecilerin gözüyle nasıl görülüyor?
*****
ERZURUM'UN YÜZÜNE 'RENK' GELMİŞ
Yalçın BAYER / HÜRRİYET
'Havada kar, dağda bu pistler olduktan sonra' işte o zaman dünya Erzurum'u konuşmuş olacak... Ama cağ kebabı, kadayıf dolması, siyah kehribar olarak bilinen Oltu taşı ve tarihi yapıtlardan başka değerlerin de ortaya çıkarılması şart...
İlk başta kayak sporunun sevdirilmesi, şampiyon kayakçıların yetiştirilmesi, turizm personelinin eğitilmesi ve hizmet sektörünün yaratılması... Bir de, turizme hâlâ 'günah' diyen kafaların değişmesi...
Açıkçası Erzurum'un yüzüne 'renk' gelmiş. Hele Slovenlerin kontrolünde yaptırılan ve geceleri ışıl ışıl yanan iki atlama kulesi Erzurum'un yeni simgesi olmuş...
Olayın sevindirici tarafı, 5-15 yaş arasında binlerce öğrenci açılan kurslarda patentle kaymayı öğreniyor. Kurslar 50 TL... Sanırız beş yıl içinde kayak sporu ile uğraşan 10 bine yakın öğrenci yetişecek.
*****
KUBİLAY HAN'IN SARAYI PALANDÖKEN'E KURULDU
Gülay ALTAN/ AKŞAM
Türkiye'nin en yüksek rakımlı şehri Erzurum'da ismini Kubilay Han'ın düşünde görüp yaptırdığı saraydan alan bir otel kuruldu.
İstanbullu tekstilci Can Dikmen'in 50 milyon dolar harcayarak 18 ay gibi kısa bir sürede yaptırdığı tesis, bölge ekonomisi için önemli bir görev üstlendi. Xanadu Kayak Kulübü'nde, Erzurumlu ve bölgeden gençleri yetiştirip her yıl en az bir şampiyon sporcu çıkarmak istiyorlar. Maalesef Kış Oyunları bile bölge halkının kayak ve kış sporlarıyla barışmasını sağlayamamış, umarız kulüp bu misyonu başarıyla uygular. Son beş yılda köklü bir değişim geçiren Erzurum, bölgenin de ekonomik gelişmesi için üs olacak...
Meşhur 'Sarı Gelin' türküsünde olduğu gibi gelmişken kenti çarı-pazar dolaşmak isteyenlere de öncelikle 'cağ kebabı' yemelerini öneriyorum. Bir de tabii şehrin simgesi olan Oltu taşıyla yapılmış takı veya tespih almalarını. Gezmeniz gereken tarihi duraklar: Çifte minareli medrese, Üç kümbetler, Yakutiye medresesi,Erzurum Kalesi.
****
ERZURUM BÜYÜK DEĞİŞİME YELKEN AÇMIŞ
Tufan TÜRENÇ/ HÜRRİYET
Erzurum hızla Türkiye'nin kayak kenti olmaya doğru yelkenleri foralamış bir tekneye benziyor.
Geçen yılki Dünya Üniversiteler Kış Oyunları ise içine kapanık bu kentin değişmesine gözle görülür bir ivme kazandırmış.
Hiç kuşkusuz Konaklı ve Palandöken gelişmesini tamamladıktan sonra Erzurum' da bambaşka bir kent olacak.
Mutassıp kent halkının da bu oluşuma çabuk uyum sağlayacağı görülüyor.
Bunu anlamak için buz pateni salonlarını gezmek yeterli.
Anneler babalar küçücük çocuklarının ellerinden tutup bu salonlara getiriyorlar ve onları buz pateni öğrenmesi için hocalarına teslim ediyorlar.
Beş yıl sonra Erzurum'dan mükemmel buz pateni sporcuları çıkacak.
Erzurum'u güzel günler bekliyor. Sevindirici olan Erzurum halkının bu büyük değişime ayak uyduracağına dair önemli göstergeler olması.
***
DADAŞLARA AZ BİLE
Yüksel AYTUĞ/ SABAH
Erzurum tıpkı Eskişehir gibi, turistik bir öğrenci kenti olma yolunda, emin adımlarla ilerliyor.
Üniversite kampüsü neredeyse kentin yarısını kaplamış, üniversitenin büyümesi ve iddialı bir hale gelmesi, kente son derece olumlu yansımış. Ama şehre en büyük ivmeyi kazandıran, kış oyunları için yapılan spor tesisleri olmuş.
Erzurum şu anda dünyanın en gelişmiş 20 kış sporu merkezi arasında yer alıyor. Turizm yatırımcıları da harekete geçmişler. Bölgeye yatırım yapmak için büyük bir yarış var.
İşin en umut verici tarafı ise artık hava şartları ne olursa olsun Palandöken'de kayak sezonunun 1 Aralık'ta başlıyor olması. Erzurum'un en önemli avantajı ise Palandöken kayak merkezinin havalanına sadece 15 dakika mesafede bulunması.
Kentin gurur abidesi atlama kuleleri ise şu anda en gözde mesire yerlerinden biri. Kulenin tepesindeki kafeteryadan şehri kuş bakışı izlemek çok keyifli. Ama gönül istiyor ki bu eşsiz spor kompleksi sadece turistik amaçlı kullanılmasın. Buradan olimpiyat şampiyonu Erzurumlu sporcular çıksın.
***
PALANDÖKEN KIŞ SPORLARINDA HIZLA ZİRVEYE ÇIKIYOR
Müge AKGÜN/ RADİKAL
Türkiye'nin 2000 metre yükseklikteki tek kenti, dört bir yanı doğal pist olan Erzurum bir kayak merkezi olma potansiyelini nihayet gerektiği şekilde kullanabilecek gibi görünüyor
Erzurum gözlemlediğim kadarıyla son beş yıldır büyük değişim içinde.
Türkiye'nin tek atlama kulesinin bulunduğu Erzurum, bir plan dahilinde herkes bir ucundan tutarsa beş yıl içinde Türkiye'nin kış sporları merkezi olabilir.
Türkiye'nin en büyük üniversitelerinden birine sahip Erzurum'da 50 binin üzerinde konuk öğrenci var. Özellikle hafta sonları sokaklar gençlerle cıvıl cıvıl. Eğer kültür olarak pek yakın olmadığımız, zengin sporu olarak bilinen kayağa gençler yönlendirilirse hafta sonları gidecek bir yer, yapacak bir şey yok diye söylenmelerinin de önüne geçilebilir.
Umarız, Erzurum'daki bu dört dörtlük oteller, uzun yıllardır İsviçre'ye, Fransa'ya giden kayak tutkunlarımıza da ev sahipliği yapar. Ve Palandöken uzun mevsimiyle kısa sürede hem Türkiye'nin hem de bölgenin en popüler kayak merkezlerinden biri olur.
***
PALANDÖKEN KENDİNİ AŞIYOR
Mehmet TEZKAN/ MİLLİYET
Xanadu otelin açılışına davet ettiler.. Gelmem dedim, kar yok ki, kayak yapamadıktan sonra taa Palandöken'e git..
Gel dediler kayak yapmanı garanti ediyoruz..
Şaka yapıyorlar zannettim..
Değilmiş!
İşi suni karla çözmüşler..
İkinci sıkıntı da havanın erken kararmasıydı.. Pistin belli bir bölümünü ışıklandırmışlar.. Yani saat dört oldu mu 'son turlar' diye bağıran artık yok..
Sekize, dokuza kadar kay..
***
ERZURUM'DAN ŞAMPİYON ÇIKARMAK
Şükrü KÜÇÜKŞAHİN/ HÜRRİYET
Birincisi Erzurumlunun kış sporlarına ilgisi henüz yeterli düzeyde değil.
Dün, birkaç arkadaşımla yarım gün, yeni açılan Konaklı pistlerinde kaydık.
İnanın, dünyanın en iyileriyle yarışacak düzeyde ve kilometrelerce uzun bu pistler neredeyse sadece bizim küçük grubumuza ev sahipliği yaptı.
Milli sporcuların antrenmanları da olmasa, o güzelim merkezde in-cin top oynayacak gibi; üstelik tesisler şu aşamada ücretsiz kullandırılıyor.
İkincisi sadece Erzurum’un değil, tüm kayak merkezlerimizin sorunu.
Neredeyse her otelin kendi pisti var; oysa dünya bunu terk edeli yıllar oldu.
Avrupa’da bırakın iki kent arasında, üç ülke arasında dahi aynı biletle kayılırken bizde, 2-3 pist arasında gidip gelmek komik ötesi bir duruma işaret.
Bambaşka bir sorun da Erzurum’un hava kirliği; bazı günler dağdan bakarken şehri hiç göremedik, bu manzaranın turisti şehirden soğutabileceğini bilmeli.
***
50 MİLYON DOLARA 'ERZURUMLU' OLDU
Ali EYÜPOĞLU/ MİLLİYET
Palandöken Xanadu, İstanbullu tekstilci Can Dikmen'le Erzurumlu ortağı Sururi Akgün'ün 50 milyon dolar harcayarak Türk turizmine kazandırdığı bir tesis.
ERZURUM KALESİ'NE SAPLANAN HANÇER!
Palandöken'e gidip de Erzurum'u gezmemek olur mu? Cumartesi günü Erzurum'un ne kadar tarihi mekanı varsa dolaştırdı bizi rehber. Erzurum denince akıllara ilk gelen 'Çifte Minare'sinden başladığımız turu Erzurum Evleri'nde bitirdik. Erzurum Kalesi'nde gördüğüm bir manzara içimi acıttı.
Erzurum Belediyesi'nin etrafındaki binaları istimlak ederek 'Üç Kümbetler'i bütün görkemiyle açığa çıkarıyor olması ne denli güzelse, Erzurum Kalesi'nin içindeki 'ucube' o kadar çirkin bence.
Geçmişi M.Ö.'ye uzanan kaledeki şu hediyelik eşya ve kitap satış yerine bakar mısınız Allah aşkına?
***
ERZURUM UÇUYOR
Yazgülü ALDOĞAN/ POSTA
Hafta sonu Erzurum’daydım. ÜNİVERSİAD’dan bu yana geçirdiği hızlı değişime hayretler içinde kaldım. Şehre adeta sihirli bir el değmiş. Işıl ışıl, gece saat dokuzda herkes sokakta. “Ne var şaşacak” demeyin, bir doğu ilinden ve -10 derece soğuktan bahsediyorum!
Atlama Kuleleri, Erzurum’un simgesine dönüşmüş. Halk seviyor, kulenin tepesine yapılan kafeterya dolup taşıyor, insanlar çay içip kızarmış patates yiyerek atlayış yapan sporcuları seyrediyor. İlk kez yakından görüyorum... Bu sporu yapan gençlerin hepsi zargana balığı gibi, uzun ve nasıl ince!.. Başka türlü uçulmuyor demek ki! Buz hokeyi salonunda çarşaflı kadınlar küçücük çocuklarını getirmiş, antrenman izliyor.
***
BİR KENTİN MARKA DEĞERİ NASIL ARTAR?
Fatoş KARAHASAN/ MİLLİYET
Sorunun cevabı çok basit. Ürün ve hizmet sunan kuruluşların marka değerleri nasıl artıyorsa, kent ve ülkelerin marka değeri de öyle artıyor.
Bu yıl iki kez gittiğim Erzurum'daki dönüşümü çok gurur verici buluyorum.
Erzurum'un tarihi eserleri ve dağları çok etkileyici. Çarşıları bakımlı, temiz. Esnafı saygılı. Özetle, Erzurum turizm hamlesi için hazır.
Ancak, henüz ziyaretçi sayısı çok düşük. Bu noktada iş, Erzurumlulara, yerel yönetimlere ve turizm şirketlerimize kalmış durumda. Erzurum halkı, Palandöken'e sahip çıkmalı. İdareciler de etkin bir pazarlama ve tanıtım çalışmasıyla ziyaretçi çekmenin yollarını aramalı. Erzurum Üniversitesi'ndeki 50 bin öğrenciyi, Palandöken'in elçileri olmaya yönlendirmeli. Gençlerin sosyal mecradaki gücünü yabana atmamalı.