Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Tarladan sofraya giden bütün süreçlerde girdi maliyetlerini düşürmek, verimlilik ve kaliteyi artırmak, tarımı dijitalleştirmek, yönetimi sadeleştirmek bizim en önemli gündem maddelerimiz olacak. Hedefimiz üreticiyi güçlendirmek, tüketiciyi korumak” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) Tesisleri’nde medya kuruluşlarının Ankara temsilcileri ile bir araya geldi. Yumaklı, yürüttükleri projelerin tamamının odak noktasının üretim olduğunun altını çizerek, “Tarladan sofraya giden bütün süreçlerde girdi maliyetlerini düşürmek, verimlilik ve kaliteyi artırmak, tarımı dijitalleştirmek, yönetimi sadeleştirmek bizim en önemli gündem maddelerimiz olacak. Hedefimiz üreticiyi güçlendirmek, tüketiciyi korumak” dedi.
ARAZİLERİN BELGELENMESİ
için süreci başlattığını dile getiren Bakan Yumaklı, 2 yılın sonunda ekilmeyen araziler için arsa sahibine teklifte bulunacaklarını belirterek, “O tarım arazisinin ekilmesiyle ilgili kabul eden, orayı kiralayan kişiler orayı ekecekler, o tarım arazisinden elde edilen kira da mülkiyetin sahibi kimse, kaç ortak varsa, 1-5 hiç fark etmez onların hesaplarına yatırılmış olacak” diye konuştu.
Türkiye’de su kanunu olması gerektiğini söyleyen Yumaklı, “İklim değişikliğini konuşuyoruz ama bunun da çok süratle hazırlanması gerekir. Dolayısıyla bunun hazırlanması çalışmaları başladı. Ayrıca Mera Kanunu çok eski tarihlerden beri gelen ve günümüz ihtiyaçlarına kısmen cevap veren bir kanun. Bununla ilgili değişiklik hazırlıklarına başlandı” dedi.
Bakan Yumaklı, çiftçi gelirinin istikrara kavuşması için tarım sigortalarının yaygınlaştırılmasını önemli gördüklerini vurgulayarak, “Ayrıca Kent Tarımı projesini geçen yıldan hatırlarsınız. Burada da üretim yerlerini tüketim yerlerine yaklaştırarak, özellikle nakliye ve uzun mesafelerden kaynaklı zayiat kalemlerini de azaltmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ KURULUYOR
Verimliliğin artırılması için ülke genelindeki 100 lokasyonda jeotermal enerjiye dayalı ihtisas organize sanayi bölgeleri kurulacağını aktaran Yumaklı, şöyle devam etti:
“Bugüne kadar 41 ilde 39 tarıma dayalı ihtisas organize sanayi bölgesine Bakanlığımız tarafından tüzel kişilik kazandırıldı. Bunlardan 10’unda altyapı çalışmaları tamamlandı ve yatırımcıların hizmetine sunuldu. Sanıyorum çok kısa bir sürede, çünkü ciddi bir yatırımcı talebi de var, burada üretime başlanacak. Bu proje de Balıkesir Gönen’de 8 bin dekarlık alana kurulacak ve dünyanın en büyük jeotermal ısıtmalı Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TDİOSB) olacak. Elbette projede jeotermalin yanı sıra yine ülkemizin büyük avantajlarından olan rüzgar, güneş ve biyokitle enerjileri de kullanılacak.”
“SU KONUSU ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMİN EN ÖNEMLİ KONULARINDAN OLACAK”
Su kayıplarına ilişkin de konuşan Yumaklı, akıllı sulama yatırımları ve modern sulama sistemleri ile su kayıplarını azaltmayı hedeflediklerini bildirerek, “Bu konu çok önemli, çok ciddi yatırımlar yapıyoruz. Ama tarlaya kadar olan süreç, hatta tarladan sonra sulama alanındaki süreçte su kaybımız var. Gelecek dönem bizlere bu konuda hakikaten çok ciddi tedbirler almayı emrediyor. Yani bunu bir dilek olarak söylemiyorum, su konusu önümüzdeki dönemin en önemli konularından olacak” dedi.
Küçük arazilerde yapılan üretim maliyetlerinin yüksekliğine vurgu yaparak arazi toplulaştırma konusuna yoğunlaşacaklarını kaydeden Yumaklı, “Toplulaştırmaya uygun ülkemizde 14,3 milyon hektar alan bulunuyor. Toplulaştırma ilk 1961’de başlamış ülkemizde, hala devam ediyor. 2023’e kadar 6,8 milyon hektar alanın tescilleri tamamlanmış. Bizim hedefimiz bu yılın sonuna kadar bu yıl için yapılan 500 bin hektarlık tarım alanını tescil ettirmek olacak” diye konuştu.
Bakan Yumaklı, su kaynaklarının verimli kullanımı konusuna değinerek, “Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayelerinde Su Verimliliği Seferberliği Eylem Planı'nı hayata geçirdik. Bu uygulamaya kararlılıkla devam edeceğiz. Sadece bu kampanyanın başlangıcından sonra malumunuz deprem olayı yaşadık, dolayısıyla bir miktar sekteye uğradı, şimdi yeniden kaldığımız yerden daha güçlü devam edeceğiz” dedi.
TARIM SAYIMI YAPILMASI İÇİN ÇALIŞMA YÜRÜTÜLÜYOR
Çiftçi Kayıt Sistemi'ne (ÇKS) kayıtlılık oranının yüzde 65 olduğunu, kayıtlı olan arazilerin de yaklaşık 19 milyon hektara çıkmasının söz konusu olduğunu belirten Yumaklı, tarım sayımına dair, “Tarım sayımı için gerekli bizim tarafımızdaki hazırlıklar büyük ölçüde tamam, TÜİK tarafından bunun sayım metodolojisi, bütçesi ve teknik yöntemleri yürütülüyor. İnşallah en kısa zamanda Hazine ve Maliye Bakanlığımızla bir protokolle kurumlar arası görev ve sorumlulukları belirleyerek çok uzunca bir süredir yapılmamış tarım sayımını da gündeme getirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.
“BİN 212 ORMAN YANGINININ 418’İ İHA’LAR TARAFINDAN İLK ANDA TESPİT EDİLDİ”
Orman yangınlarıyla mücadelede bütün kurumlarla iş birliği içerisinde çalıştıklarını anlatan Yumaklı, “Ülkemizde bu yıl 8 Ağustos’a kadar meydana gelen bin 212 orman yangınının 418’i İHA’lar tarafından ilk anda tespit edildi. Uçak, helikopter ve yine İHA’lardan oluşan 134 hava aracımız var, diğer kurumların rezerv araçları da bunlara dahil. 4 bin 800 kara aracımız, 25 bin orman işçimiz ve 118 bin gönüllümüz var” dedi.
Yumaklı, bakanlık olarak yaptıkları çalışmaların ve politikaların birden çok disiplini ilgilendirdiğini kaydederek, “Tarımsal ürünlerin tarladan sofraya gidinceye kadar birçok evreden geçtiği ve sistemden geçtiği malumunuz. Bunlardan bir kısmını biz yönetirken, bir kısmını da ilgili bakanlıklarımız yürütüyor. Bu minvalde ekonomi yönetiminin paydaşı olan diğer bakanlıklarla eşgüdüm içerisinde çalışıyoruz. Bunun etkilerini de en kısa zamanda göreceğiz” diye konuştu.
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün şehirlerin su kayıp kaçaklarıyla ilgili ciddi bir çalışma yürüttüğünü anlatan Yumaklı, “Artık masa başı çalışmaları bitti, şimdi sahaya indiler. Bu konuda en önemli bölümün su olduğunu söyleyebilirim. İklim değişikliği bizim çalışmalarımızın önüne geçmemeli” dedi.
“TMO SİLOSUNDAKİ PATLAMAYI HER YÖNÜYLE ARAŞTIRIYORUZ”
Bakan Yumaklı, geçtiğimiz günlerde Kocaeli'nin Derince ilçesindeki TMO silosunda meydana gelen ve bir işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan patlamaya ilişkin de şöyle konuştu:
“TMO’nun Türkiye’nin 8 yerinde limanlarda siloları var. Bakımları da düzenli bir şekilde yapılır, ama bu boyutta açıkçası bizim de tahmin etmediğimiz bir şeydi. Bu çok önemli bir olay. Dolayısıyla biz her yönünü araştırıyoruz teknik olarak. Aynı zamanda savcılıklar da araştırıyor. Biz de hem teknik açıdan hem de iç denetim açısından, bakanlık iç denetimi de görevlendirdim, tüm yönleriyle araştırıyor. Ama ilk etapta gördüğümüz bunun teknik bir olay olduğu. 60 silonun 13’ünde gerçekleşti. Elbette bunun teknik inceleme sonucu çıktığında daha detaylı, daha sağlıklı, doyurucu bilgi vermek mümkün. 13 yaralı vardı, dün Ekrem Kalkan hayatını kaybetti. Hakikaten çok üzüldük, Allah’tan rahmet diliyoruz kendisine. Diğer yaralılardan bir tanesi, o da yine maalesef ağır. Ona da acil şifalar diliyoruz. Geri kalan arkadaşlarımızın herhangi bir hayati tehlikesi yok. Çok kısa sürede onlar da işlerinin başına döndüler.”
GİRDİ MALİYETLERİ
Ürünlerin yerinde üretilmesiyle masrafların azaldığını dile getiren Bakan Yumaklı, “Girdi maliyetleriyle alakalı unsurlardan en önemlisi işte nedir? Bitkisel üretim için konuşacak olursak gübredir, mazottur ve diğer sulamayla ilgili konulardır. Bunların hepsiyle tek tek ilgileniyoruz” açıklamasını yaptı.
Bir ürünün ticari emtia haline gelmesinin ardından gelişen süreçte Ticaret Bakanlığı ile birlikte çalıştıklarını aktaran Yumaklı, “Bizde bir Arz Güvenliği Dairesi var, piyasayı monitör ediyor, başka işi yok. Ticaret Bakanlığı’yla veri alışverişini yapıyoruz. Arkadaşlarımız var, düzenli olarak sadece üretimle alakalı bilgileri vermekle kalmıyor, aynı zamanda piyasadan alınan bütün haberleri birbirimizle paylaşıyoruz. Bunun çok önemini gördük. Bunlardan bir tanesi de zeytinyağıdır açıkçası. Biz normal dinamiklerle hareket etmiş olsaydık belki de ülkemizin kazanabileceğinden çok daha az bir bedeli elde edip, çok daha yüksek miktarda ürünü de göndermiş olacaktık ama şu anda Ticaret Bakanlığımızın koymuş olduğu o dış ticaret tedbiriyle daha katma değerli bir şekilde satmak, markalı bir şekilde satmak cesaretlendiriliyor ve ona doğru yönlendiriliyor” dedi.
Bakan Yumaklı, tarımsal desteğin geçen yıl 50 milyar liraya yaklaştığını kaydederek, “2022 yılında Ziraat Bankası’nın sübvansiyonlu kredisi 232 milyardı, Tarım Kredi Kooperatiflerinin sübvansiyonlu kredi toplamı 29 milyardı, 54 milyara yaklaşık da bizim vermiş olduğumuz direkt destek var, bunların hepsini topladığımızda 300 milyarın üzerinde bir rakama ulaşıyoruz. Bütün bunları topladığımızda, bu oranın çok daha üzerinde bir orana geldiğimizi görebilirsiniz. Dolayısıyla bu konu sadece bu bağlamda ele alındığında matematiksel bir hesapta öyle görünüyor, ama o şekilde değil. Yani devletin direkt ve dolaylı destekleri her halükarda bu oranın üzerinde” ifadelerini kullandı.