MENÜ
Erzurum -1°
Erzurum Gazetesi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Prof.Dr. Yazıcoğlu’ndan çarpıcı değerlendirme
Araştırma İnceleme
6 Temmuz 2024 Cumartesi 01:05

Prof.Dr. Yazıcoğlu’ndan çarpıcı değerlendirme

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın diplomasi alanındaki yetkinliği, Türkiye'nin uluslararası alandaki etkinliğini artırmış ve küresel barış ile istikrara katkıda bulunmasını sağlamıştır.

Türkiye'nin Küresel Siyasi Belirsizliklere Karşı Stratejik Yaklaşımı: 2024 Yılı ve Ötesi
Prof. Dr. Dr. Ümit Yazıcıoğlu

1. Giriş

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın diplomasi alanındaki yetkinliği, Türkiye'nin uluslararası alandaki etkinliğini artırmış ve küresel barış ile istikrara katkıda bulunmasını sağlamıştır. Son yıllarda dünya siyasetindeki hızlı değişimler ve küresel belirsizlikler, ulusal ve uluslararası düzeyde liderlik gereksinimini yeniden tanımlamıştır. Türkiye, bu dinamik siyasi ortamda etkin bir rol oynayarak uluslararası ilişkilerde stratejik bir oyuncu olarak konumunu güçlendirmiştir. 

2024 yılı, uluslararası politika sahnesinde dikkate değer bir yıl olarak öne çıkmaktadır. Dünya genelinde birçok ülke, önemli seçimler ve siyasi değişimlerle karşı karşıyadır. Bu dönem, özellikle Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri gibi büyük güçlerdeki siyasi dinamiklerin küresel siyaset üzerindeki etkilerini derinlemesine incelemeyi gerektirmektedir. Makale, Türkiye'nin bu küresel değişimler karşısında nasıl bir strateji izlemesi gerektiğini tartışmayı amaçlamaktadır.

1.1. 2024 Yılı: Süper Seçim Yılı ve Küresel Siyasi Dinamikler

2024 yılı, dünya çapında çeşitli ülkelerde yapılacak olan seçimler nedeniyle "süper seçim yılı" olarak nitelendirilmektedir. Bu süreç, siyasi arenada önemli değişimlerin yaşanmasına zemin hazırlamaktadır. Özellikle Avrupa'da aşırı sağın yükselişi ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki siyasi kutuplaşma, küresel düzeydeki siyasi dengeleri etkileyen ana faktörler arasında yer almaktadır. Türkiye'nin küresel düzeydeki etkinliği, stratejik yönetim ve kararlılıkla desteklenmiş, uluslararası barış ve istikrara katkıda bulunma misyonuyla ön plana çıkmıştır. 

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın diplomasi alanındaki yetkinliği ise Türkiye'nin uluslararası müzakerelerde etkin bir rol oynamasını sağlamıştır. Kriz zamanlarında yapılan başarılı müdahaleler ve uluslararası platformlarda sergilenen stratejik diplomatik hamleler, Türkiye'nin barışın tesisi ve çatışmaların çözümü konusundaki kararlılığını vurgulamıştır. Bakan Fidan'ın yönetimindeki stratejik dış politika adımları, Türkiye'nin uluslararası alanda saygınlığını ve güvenilirliğini artırmıştır.

1.2. Makalenin Amacı ve Kapsamı

Bu makale, Türkiye'nin 2024 yılı ve sonrasındaki küresel siyasi belirsizliklere karşı stratejik yaklaşımını ele almaktadır. Özellikle Türkiye'nin Amerikan siyasetindeki olası değişimler, uluslararası ilişkilerdeki etkileri ve bunlara karşı alması gereken önlemler üzerine odaklanacaktır. Türkiye'nin iç politikalarında nasıl bir denge sağlaması ve uluslararası platformlarda nasıl bir rol üstlenmesi gerektiği üzerine stratejik öneriler sunulacaktır.

Bu bağlamda, makale, Türkiye'nin küresel siyasi dinamiklere adaptasyon sürecinde karşılaşabileceği zorlukları ve fırsatları analiz etmeyi ve Türkiye'nin gelecek için güçlü bir dış politika stratejisi belirlemesine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.

 



2. Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde Siyasi Değişimler

2.2. Avrupa'da Aşırı Sağ Partilerin Yükselişi

Avrupa kıtasında son yıllarda aşırı sağ partilerin yükselişi dikkat çekmektedir. Özellikle Fransa, Almanya, İtalya gibi büyük Avrupa ülkelerinde, geleneksel siyasi partilerin yerini alan ve toplumun belirli kesimlerinden güçlü destek alan aşırı sağ partiler, siyasi arenada etkili bir konuma gelmişlerdir. Bu partiler, göçmen karşıtı politikaları, milliyetçilik vurgusu ve Avrupa Birliği'ne yönelik eleştirileri ile bilinmektedirler. Avrupa genelindeki seçimlerde elde ettikleri başarılar, Avrupa siyasetinin geleceği açısından belirsizlikler yaratmakta ve liberal demokrasilerin direncini sınayacak bir potansiyele sahip olmaktadırlar.

2.3. Amerika Birleşik Devletleri'nde Siyasi Belirsizlikler ve Kutuplaşma

Amerika Birleşik Devletleri, 2024 yılında önemli siyasi belirsizliklerle karşı karşıyadır. Özellikle son başkanlık seçimleri, ülkenin siyasi manzarasında derin kutuplaşmaların artmasına neden olmuştur. Siyasi partiler arasındaki ideolojik uçurumlar giderek genişlemekte ve seçmenlerin güveni siyasi liderlere karşı azalmaktadır. Bu durum, Amerikan toplumunda toplumsal ve siyasi bir bölünmeye yol açmıştır. Siyasi tartışmalar, politikacıların bireysel popülariteleri üzerinden yürütülmekte ve politika çizgileri üzerindeki anlaşmazlıklar ikinci plana atılmaktadır. Dolayısıyla, Amerika Birleşik Devletleri'nin iç siyasi dinamikleri, ülkenin dış politikası ve küresel liderlik rolü üzerinde belirsizlik yaratan bir faktör olmaktadır.

Bu bağlamda, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki siyasi değişimler, uluslararası politika açısından Türkiye'nin stratejik planlamalarını etkilemektedir. Türkiye'nin bu değişimlere adaptasyon sürecinde karşılaşabileceği zorluklar ve bu süreçte takip etmesi gereken politikalar, uluslararası arenada etkin bir rol oynamasında kritik öneme sahiptir.

3. ABD Seçimlerinin Küresel Etkileri

3.1. Eski Başkan Trump'ın Muhtemel Dönüşü ve Getirebileceği Riskler

ABD'de yaşanan siyasi değişimler, özellikle eski Başkan Donald Trump'ın potansiyel bir dönüşüyle ilgili spekülasyonlar, küresel düzeyde önemli etkiler doğurabilir. Trump'ın muhtemel bir geri dönüşü, uluslararası ilişkilerde ciddi belirsizlikler yaratabilir ve Amerikan dış politikasında köklü değişimlere yol açabilir. Özellikle Trump döneminde benimsenen tek taraflı ve Amerika merkezli politikaların yeniden canlanması, küresel ticaretin ve uluslararası işbirliğinin zayıflamasına neden olabilir. Ayrıca, iklim değişikliği gibi küresel sorunlara yönelik uluslararası anlaşmaların gözden geçirilmesi ve uluslararası güvenlik politikalarının yeniden şekillendirilmesi ihtimalleri de gündeme gelebilir. Dolayısıyla, Trump yönetiminin potansiyel bir dönüşü, küresel düzeyde istikrarsızlık ve belirsizliklerin artmasına yol açabilir.

3.2. Amerikan Dış Politikasında Olası Değişimler ve Uluslararası İttifaklar

ABD'deki siyasi değişimler, özellikle Amerikan dış politikası ve uluslararası ittifaklar açısından derin etkilere sahip olabilir. Bir sonraki ABD yönetiminin dış politika stratejilerinde yapacağı değişiklikler, NATO gibi uluslararası güvenlik organizasyonları ve diğer stratejik ortaklıklar üzerinde önemli bir etki yaratabilir. Örneğin, Trump dönemindeki Amerika'nın NATO üyelerine yönelik baskıları ve müttefiklerle yaşanan gerilimlerin yeniden alevlenmesi mümkün olabilir. ABD'nin küresel liderlik rolünün ve uluslararası kurumsal yapıların güçlendirilmesi veya zayıflatılması gibi çeşitli senaryolar da değerlendirilmelidir. Bu bağlamda, Türkiye gibi stratejik ortakların, Amerikan dış politikasındaki değişimlere uyum sağlaması ve yeni politika eğilimlerine karşı hazırlıklı olması gerekmektedir.

Bu iki boyutlu analiz, Türkiye'nin Amerikan siyasi değişimlerine karşı stratejik tepkilerini şekillendirmesine yardımcı olabilir ve uluslararası arenada etkin bir rol oynaması için kritik önem taşımaktadır.

4. Türkiye'nin Stratejik Duruşu ve Hazırlıkları

4.1. Türkiye'nin Dış Politika Stratejilerinin Gözden Geçirilmesi

Türkiye, 2024 yılı ve sonrasında küresel siyasi dinamiklere adapte olmak için dış politika stratejilerini yeniden değerlendirmelidir. Özellikle Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri gibi büyük güçlerdeki siyasi değişimler, Türkiye'nin uluslararası ilişkilerini etkileyebilecek potansiyele sahiptir. Türkiye'nin dış politika stratejilerinin gözden geçirilmesi, uluslararası alanda güçlü ve tutarlı bir duruş sergilemesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu bağlamda, Türkiye'nin bölgesel güvenlik tehditlerine ve küresel siyasi dengelere karşı nasıl bir yaklaşım benimseyeceği, uluslararası ittifaklara ve çok taraflı anlaşmalara olan bağlılığını da belirleyecektir.

4.2. İç Politikalarında Kutuplaşmanın Azaltılması ve Toplumsal İstikrar

Türkiye, iç politikalarında kutuplaşmanın azaltılması ve toplumsal istikrarın sağlanması için güçlü adımlar atmaya yönelmelidir. Siyasi liderlik, toplumsal uzlaşıyı teşvik eden ve farklı görüşleri içeren bir politika ortamı yaratmalıdır. Bu, Türkiye'nin uluslararası alanda güvenilir ve istikrarlı bir ortak olarak algılanmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, iç politikaların kutuplaşma ve ayrışmayı azaltacak şekilde yeniden yapılandırılması, Türkiye'nin ulusal birlik ve bütünlüğünü güçlendirebilir ve dış politika stratejilerinin etkinliğini artırabilir.

Bu iki boyutlu stratejik yaklaşım, Türkiye'nin hem iç hem de dış politika alanında karşılaştığı zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olabilir ve ülkenin küresel düzeyde etkin bir aktör olarak rolünü güçlendirebilir.

5. Küresel Güvenlik ve İstikrar İçin Türkiye'nin Rolü

Türkiye, uluslararası düzeyde küresel güvenlik ve istikrar için önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle 2024 yılı ve sonrasında, uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi ve benzer düşünen ülkelerle koalisyon oluşturulması, Türkiye'nin küresel liderlik açığını doldurabilecek adımlar arasında yer almaktadır.

5.1. Uluslararası İşbirliğinin Güçlendirilmesi ve Benzer Düşünen Ülkelerle Koalisyon Oluşturulması

Türkiye, küresel güvenlik ve istikrar için uluslararası işbirliğini güçlendirmek amacıyla benzer düşünen ülkelerle aktif bir şekilde işbirliği yapmalıdır. Özellikle terörle mücadele, siber güvenlik, iklim değişikliği gibi küresel sorunlara karşı ortak stratejiler geliştirmek ve uygulamak için multilateral platformlarda liderlik rolü üstlenmelidir. Bu çerçevede, NATO, BM ve diğer uluslararası örgütlerdeki üyelikleri ve işbirliği ağları kullanılarak Türkiye'nin uluslararası güvenlik mimarisine katkı sağlaması gerekmektedir.

5.2. Türkiye'nin Küresel Liderlik Açığını Dolduracak Adımları

Türkiye, küresel liderlik açığını dolduracak adımlar atarak uluslararası sahnede daha etkin bir rol oynamalıdır. Özellikle bölgesel istikrarın sağlanması, göç yönetimi ve insani yardım gibi alanlarda liderlik ederek uluslararası toplumun güvenini kazanmalı ve güvenlik ortamını güçlendirmelidir. Ayrıca, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve küresel adalet konularında çabalarını artırmalı ve buna yönelik stratejik ortaklıklar geliştirmelidir.

Bu bağlamda, Türkiye'nin uluslararası işbirliği ve liderlik rollerini güçlendirmesi, küresel güvenlik ve istikrarın sağlanmasına önemli katkılarda bulunabilir ve uluslararası toplum tarafından güvenilen bir aktör olarak konumunu pekiştirebilir.

6. Sonuç ve Öneriler

Başkan Erdoğan'ın liderliği, Türkiye'nin dış politika stratejilerini derinlemesine gözden geçirerek ülkenin uluslararası alandaki görünürlüğünü artırmıştır. Özellikle Türkiye'nin Orta Doğu, Afrika ve Asya'daki diplomatik girişimleri, bölgesel barışın korunması ve kriz bölgelerinde istikrarın sağlanmasına önemli katkılar yapmıştır. Bu süreçte, Türkiye'nin insani yardım ve barışı destekleme çabaları da uluslararası alanda takdir toplamış ve destek görmüştür.

6.1. Türkiye'nin Gelecek için Stratejik Planlaması ve Politika Önerileri

Türkiye, önümüzdeki dönemde küresel siyasi belirsizlikleri etkin bir şekilde yönetebilmesi için stratejik planlamalarını güçlendirmelidir. Özellikle uluslararası ilişkilerdeki değişen dinamiklere uyum sağlayacak esnek ve proaktif politikalar geliştirmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, Türkiye'nin dış politika stratejilerinin, uluslararası toplumun güvenliği ve refahı için yapıcı bir rol oynayacak şekilde güncellenmesi önem arz etmektedir. Ayrıca, iç politikalarda toplumsal uzlaşıyı teşvik eden reformları desteklemesi ve demokratik kurumları güçlendirmesi gerekmektedir.

6.2. Küresel Siyasi Belirsizliklerin Yönetilmesi ve Uluslararası İlişkilerde Türkiye'nin Rolü

Türkiye, küresel siyasi belirsizliklerin etkilerini yönetebilmesi için uluslararası ilişkilerde aktif bir rol oynamalıdır. Özellikle bölgesel güvenlik tehditleri, terörizm, siber güvenlik, göç yönetimi gibi küresel sorunlara karşı ortak çözümler bulma konusunda liderlik yapmalıdır. Ayrıca, uluslararası örgütlerdeki üyeliğini ve etkinliğini artırarak, küresel güvenlik mimarisine katkıda bulunmalı ve uluslararası işbirliğinigüçlendirmelidir.

Bu bağlamda, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını korurken uluslararası toplumun ortak çıkarlarını da göz önünde bulunduran bir dış politika izlemesi, ülkenin küresel düzeyde etkinliğini artırmasına yardımcı olabilir. Türkiye'nin bu stratejik yaklaşımı, hem bölgesel istikrarın sağlanmasına hem de uluslararası barış ve güvenliğe katkıda bulunabilir.

6 Temmuz 2024, Seoul

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   Künye
Copyright © 2024 Erzurum Gazetesi