Tekin: ‘Gerçek belediyecilik AK Parti'dir'
Vali Çiftçi'den anaokulu ziyareti
Tekin: 'Altyapıda dünya ortalamalarını yakaladık'
Tekin eğitim ve öğretimde öncelikleri aktardı
Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından öğrenme kayıplarının giderilmesine yönelik eğitici eğitimi kursu Erzurum’da gerçekleştirildi.
Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından UNICEF finansal desteğiyle yürütülen "Temel Eğitimde Öğrenme Kayıplarının Giderilmesi ve Öğretimin Güçlendirilmesi Projesi" kapsamında düzenlenen “Eğitici Eğitimleri Kursu”; Milli Eğitim Bakanlığı temsilcileri, akademisyenler, öğretmenler ve okul yöneticilerinin katılımı ile 18-22 Mart 2024 tarihleri arasında Erzurum Hizmet İçi Eğitim Merkezinde gerçekleştirildi.
Öğrencilerin eğitim öğretim döneminde farklı nedenlerle beklenen düzeyde bilgi, beceri ve tutum kazanmada yaşadıkları eksikliklerin öğrenme kayıpları olarak tanımlandığı projede; yaz tatili, örgün eğitimin kesintiye uğraması, okula devamsızlık, okul terki, deprem ve pandemi gibi çeşitli nedenlerin öğrencilerin karşılaştığı kayıplara yol açabildiği değerlendirildi. Özellikle sosyokültürel ve sosyoekonomik açıdan dezavantajlı öğrencilerin bu kayıpları yaşama oranlarının daha yüksek olduğu ve kayıpları telafi etme süreçlerinin zorluğu göz önüne alınarak sınıf içi etkinlikler ile öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına uygun müdahale programları geliştirildi.
Temel Eğitim Genel Müdürlüğü Araştırma-Geliştirme ve Projeler Daire Başkanı Sedat Abdulhakimoğulları; “Derinleşen öğrenme kayıpları, öğrencilerin başarı düzeyleri arasında büyük farkların oluşmasına neden olmaktadır. Sürekli tekrarlanan başarısızlık deneyimleri ise öğrencilerin öğrenme motivasyonlarını düşürmekte, kendilerine ilişkin inanç, değer ve okula ilişkin tutumlarını olumsuz olarak etkilemektedir. Tüm bu nedenlerle öğrenme kayıplarının oluşmaması için alınacak tedbirlerin, öğrenme kayıplarının tespiti için düzenli takibinin yapılması ve tespit edilen öğrenme kayıplarının giderilmesinde kullanılacak etkili müdahalelerin geliştirilmesi için sistematik, boylamsal ve bütüncül bir modele ihtiyaç duyulmaktadır. Bu sayede öğrencilerin öğrenme düzeyleri arasındaki büyük farkların önüne geçilerek öğretimin kalitesi artırılırken, öğretmenlerin mesleki beceri ve motivasyonlarının da artırılması sağlanacaktır.” ifadelerini kullandı.
Sayfa başına git