DHMİ Erzurum Havalimanı Mart ayı verilerini paylaştı. 2021 yılı Mart ayına göre, 2022 diliminde Erzurum Havalimanından gerçekleştirilen uçak seferi sayısı yüzde 16, ticari uçak seferi sayısı yüzde 16, taşınan yük miktarı yüzde 27, hava yollarından yararlanan yolcu sayısı ise yüzde 29 oranında artış gösterdi.
ERZURUM HAVALİMANI UÇAK SEFER SAYISI
Dönemde Erzurum havalimanından bin 678 iç, 29 dış hat üzerinden olarak toplam bin 707 sefer gerçekleştirildi. Bir önceki yıla göre iç hat uçak seferi sayısı yüzde 16 oranında arttı, dış hat sefer sayısı yüzde 12 oranında düşüş gösterdi, toplam uçuş sayısı ise yüzde 16’lık artış kaydetti. Havalimanından 2021 yılı Mart ayında bin 442 iç, 33 dış, toplam bin 475 sefer yapılmıştı.
ERZURUM HAVALİMANI YOLCU SAYISI
Erzurum hava limanından iç hatta 243 bin 288, dış hatta bin 949 toplam 245 bin 237 yolcunun yararlandığı açıklandı. 2021 yılı Mart dönemine göre, yolcu sayısı iç hatta yüzde 30, dış hatlarda yüzde 12 oranında artış kaydetti. Toplamdaki artış oranı yüzde 29 olarak belirlendi. 2021 yılında havalimanından iç hatta 187 bin 781, dış hatta ise bin 741 yolcu yararlanmıştı.
ERZURUM HAVALİMANI TİCARİ UÇAK SEFERİ SAYISI
2021 Ocak – Mart döneminde il havalimanından bin 461 iç, 10 dış hatta olarak toplam bin 471 ticari uçak seferi düzenlendiği bildirildi. İç hat ticari uçak seferi sayısında yüzde 16 oranında artış, dış hat ticari uçak seferi sayısında ise yüzde 9 oranında düşüş yaşandığı aktarıldı. Toplam ticari uçak seferi artış oranı ise yüzde 16 oldu. 2021 Şubat ayında havalimanından bin 255 iç, 11 dış hat ticari uçak seferi kaydedilmişti.
ERZURUM HAVALİMANI TAŞINAN YÜK
Erzurum Havalimanından iç hatta bin 234, dış hatta 16, toplam 2 bin 250 ton yük taşındı. 2022’de taşınan yük miktarı bir önceki yıla göre iç hatlarda yüzde 29’luk artış gösterdi, dış hatlarda ise yüzde 55 oranında düşüş yaşandı. Toplamda değişim oranı ise yüzde 27 olarak gerçekleşti. Havalimanından 2021 yılında ayında iç hatta bin 737, dış hatta ise 35 ton yük taşınmıştı.
KARAİSMAİLOĞLU: İLK ÇEYREKTE UÇAKLA SEYAHAT EDENLERİN SAYISI 30 MİLYON KİŞİYE YAKLAŞTI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 2022 yılının Ocak-Mart döneminde hava yolunu tercih edenlerin sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 67,6 artarak 29 milyon 633 bine yükseldiğini bildirdi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 2022 yılı Ocak-Mart dönemine ait uçak, yolcu ve yük istatistiklerini değerlendirdi. 25 Mart’ta Tokat Havalimanı’nı vatandaşların hizmetine sunduklarını anımsatan Karaismailoğlu, hava yoluna yatırımların hız kesmeden devam ettiğini, önümüzdeki aylarda da Rize-Artvin Havalimanı’nı açacaklarının altını çizdi.
“Hava yolunu halkın yolu yaptık” diyen Karaismailoğlu, yatırımların istatistiklere de yansıdığını ifade etti. Karaismailoğlu, bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre uçak trafiğinin iç hatlarda yüzde 14 artışla 155 bin 913’e, dış hatlarda yüzde 77,9 artışla 105 bin 372’ye ulaştığına dikkati çekti. Üst geçişler ile birlikte toplam uçak trafiğinin yüzde 44,1 artarak 338 bin 386’ya yükseldiğine işaret eden Karaismailoğlu, “Türkiye geneli havalimanları iç hat yolcu trafiğinin 15 milyon 953 bin, dış hat yolcu trafiğinin 13 milyon 612 bin olduğu bu dönemde, transit yolcular ile birlikte toplam 29 milyon 633 bin yolcuya hizmet verildi. İç hat yolcu trafiği yüzde 36,9; dış hat yolcu trafiği yüzde 126,3; toplam yolcu trafiği yüzde 67,6 artış gösterdi” dedi.
11 MİLYON 414 BİN YOLCU İSTANBUL HAVALİMANI’NI KULLANDI
Aynı dönemde yük trafiğinin de toplamda 750 bin 586 tona ulaştığını vurgulayan Karaismailoğlu, “İstanbul Havalimanı’nda iç hatlarda 20 bin 985, dış hatlarda 60 bin 891 olmak üzere toplamda 81 bin 876 uçak trafiği gerçekleşti. İç hatlarda 2 milyon 923 bin, dış hatlarda 8 milyon 490 bin yolcu seyahat etti. Toplamda ise 11 milyon 414 bin yolcu İstanbul Havalimanı’nı kullandı” değerlendirmesinde bulundu.
MART’TA DIŞ HATLAR YOLCU SAYISI % 109,4 ARTTI
Mart ayında iç hatlarda uçak trafiğinin yüzde 6,8 artarak 54 bin 537’ye, dış hatlarda yüzde 65,5 artarak 37 bin 288’e ulaştığını aktaran Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, üst geçişler ile birlikte toplam uçak trafiğinin yüzde 39.8 artış göstererek 120 bin 295’e ulaştığına işaret etti. Karaismailoğlu, “Koronavirüs salgını sürecinde dünya genelinde ve ülkemizde büyük ölçüde azalan yolcu trafiği, 2022 yılı Mart ayında, 2019 yılının aynı dönemine kıyasla eski seviyesine oldukça yaklaştı. Bu ayda, Türkiye genelinde hizmet veren havalimanlarımızda iç hat yolcu trafiği 5 milyon 705 bin, dış hat yolcu trafiği 5 milyon 213 bin oldu. Böylece, transit yolcular ile birlikte toplam 10 milyon 960 bin yolcuya hizmet verildi. Mart ayında hizmet verilen yolcu trafiği 2021 yılının aynı ayına göre iç hatlarda yüzde 25,1, dış hatlarda yüzde 109,4 artış oldu. Toplam yolcu trafiğinde de yüzde 55,3 oranında artış gerçekleşti. İstanbul Havalimanı’nda toplamda 4 milyon 369 bin yolcuya hizmet verildi” ifadelerini kullandı.
KARAİSMAİLOĞLU, 2053 ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK ANA PLANI’NI AÇIKLADI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nı açıkladı. 2053’te bölünmüş yol ağının 38 bin 60 kilometreye, demir yolu hat uzunluğunun da 28 bin 590 kilometreye çıkarılacağını bildiren Karaismailoğlu, havalimanı sayısının da 61’e yükseltileceğini duyurdu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ulaştırma ve Lojistik Master Planı-Ulaştırma 2053 Vizyonu Lansmanı'nda konuştu. Türkiye’yi “dünyanın ilk 10 ekonomisi” içinde hak ettiği yere kavuşturmak için çalıştıklarını belirten Karaismailoğlu, “Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde, 20 yıldır neyin sözünü verdiysek inşa ettik, neyi hayal ettiysek milletimizin hizmetine sunduk. Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde yürüdüğümüz ‘Büyük ve Güçlü Türkiye’ hedefimizde tek pusulamız ‘milletimiz’ oldu. Bu yolda, bu hedefe başarıyla yürüdük. Devlet aklı ile planladık. ‘Ortak akıl’ ile istişare ettik. Akıl gücü ile inşa ettik ve dev eserlerimizi milletimizin hizmetine gururla sunduk. Bizi yatırımda, üretimde, ihracatta, istihdamda dünyanın en büyükleri arasına yükseltecek dev projelerimizi tamamlayarak hem ecdadımıza saygımızı sunmayı hem de gençlerimize, geleceğimize en güzel armağanları vermeyi başardık. ‘Kamu özel iş birliği kazandırır’ dedik; bu model aracılığıyla ile doğu-batı ayrımını ortadan kaldırdık. Türkiye’mizin dört yanına aynı anda yatırım yapma imkânına kavuştuk” diye konuştu.
MİLLETİMİZİN GÜVENİ VE ÜLKEMİZİN POTANSİYELİ İLE BİZDEKİ TÜRKİYE SEVDASI BİRLEŞTİ
Bu modelle yeniden ele alınan Antalya Havalimanı ile 765 milyon avroluk yatırım, Hazine’ye 8 milyar 550 milyon avroluk da kira bedeli kazandırıldığını kaydeden Karaismailoğlu, bunun 2 milyar 138 milyon avroluk bölümünün Hazine’ye girdiğini söyledi. Tüm ulaşım ve haberleşme modlarında entegre bir anlayışı benimsediklerini aktaran Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ülkemizin her bir köşesindeki yatırımlarımız, bu yaklaşıma uygun biçimde ‘ana planımız doğrultusunda inşa edildi. Türkiye’mizi 20 yılda köy köy, kasaba kasaba, il il, bölge bölge birbirine bağladık. Bununla da yetinmedik. ‘Dünyayı Türkiye’ye bağladık’. 20 yılda ne dediyse yapmış, dev hizmetleri milletine sunmuş bir iktidarın gururunu ve özgüvenini taşıyoruz. Bu duygular ve milletimizin teveccühü bizi daha da kamçılıyor. Ülkemizin stratejik coğrafi konumu bize büyük avantajlar sağlıyor. Milletimizin güveni ve ülkemizin potansiyeli ile bizdeki Türkiye sevdası birleşti. Şimdiye kadar nasıl durmadıysak, bundan sonra da bizi kimse durduramaz. Yine devlet aklıyla hazırlanmış, ülkemizin önünü açacak 30 yıllık planlarımız hazır. 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ile gençlerimizin aydınlık geleceğini, milletimizin refahını bugünden tayin edeceğiz. Bunun için var gücümüzle çalışacağız. Tüm ulaşım modlarını entegre bir yaklaşımla ele alarak, yolcu ulaşımı için en iyi alternatiflerin sunulmasını amaçladığımız 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ile yük taşımacılığında da rekabetçi bir lojistik sektörün oluşturulması için gerekli adımlar ve stratejiler de ortaya konuldu."
ULAŞTIRMA VE LOJİSTİK FAALİYETLERİNDE BÜTÜNSELLİĞİ SAĞLAYACAĞIZ
“2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planımız, odaklandığımız temel konular olan mobilite, lojistik ve dijitalleşme alanlarında vatandaşlarımızın beklentilerini karşılarken, Türkiye’mizin ekonomik gelişimine de üst düzeyde katkıda bulunacak” diyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, Türkiye’nin yeni, hızlı ve konforlu bir altyapıyla daha sürdürülebilir, güvenli, çevreci, erişilebilir, kapsamlı, hızlı ve teknolojik olarak daha yenilikçi bir ulaştırma sektörüne sahip olacağını ifade etti. Bu yenilenme sürecinin, ulaşım ve haberleşme alanlarında bütünsel kalkınma odaklı ve dünyayı Türkiye’ye entegre etmeyi hedefleyen iddialı bir süreç olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, “Ulaştırma ve lojistikte küresel ölçekte öncü, bölgesinde lider bir ülke olmak için ulaştırma ve lojistik faaliyetlerinde bütünselliği sağlayacağız. Ulaşım hizmetlerine adil erişimi artıracak ve altyapı kalitesini en üst seviyeye yükselteceğiz. Ulaştırma ve lojistikte etkinlik ve verimliliği sağlayacak, maliyetleri düşüreceğiz. Bu hedeflerimiz doğrultusunda 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı, kıtalar arası kesintisiz bir ulaşım altyapısı tahsis etmemiz için kritik değerdedir” dedi.
ASYA İLE AVRUPA ARASINDAKİ TİCARETTEN ALDIĞIMIZ PAYI ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ
Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında pay sahibi olan projelerin, Türkiye’nin yatırım, üretim, ihracat ve istihdam odaklı büyüme stratejisinin hayata geçmesi için gerekli altyapıyı sağladığının altını çizen Karaismailoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:“Bu nedenle dünyanın lider ekonomileri arasına girme mücadelesinde son virajda yer alan ülkemiz için kritik önemdedirler. Bizler, 2053 vizyonumuz doğrultusunda, ülkemizin Asya ile Avrupa arasında 700 milyar doları aşan ticaretten aldığımız payı artırmayı hedefliyoruz. 4 saatlik uçuş mesafesiyle 67 ülkenin ve 30 trilyon dolarlık küresel ticaret hacminin merkezindeyiz. Bütün yatırımlarımızda, bu potansiyelden daha fazla faydalanabilmeyi amaçlıyoruz. 38 trilyon dolar gayrisafi milli hasılaya sahip ve 7 trilyon dolardan fazla ticaret hacmi bulunan bu ülkelerde, 1 milyar 650 milyon insan yaşıyor. Tüm bu hedeflerimiz ve coğrafi konumumuz, ulaşım ve iletişim stratejilerimizi küresel ve bölgesel şartlar ışığında her daim güncel tutma ihtiyacını Türkiye için vazgeçilmez kılıyor. Belirlediğimiz hedefleri, elbette devlet aklının gerektirdiği bir profesyonellikle, dünyanın gideceği güzergâhı okuyarak oluşturuyoruz. Küresel ticarette en önemli belirleyiciler arasında yer alan nüfus artışı, lojistik hareketliliğini, dolayısıyla da ticaret hareketliliği direkt etkiliyor. Güncel veriler ışığında ilerlediğimizde Avrupa’nın yıllık ticaret hacmi 8,7 trilyon dolar olurken, Çin’in de yer aldığı Uzak Asya’da bu hacim 6,8 trilyon dolar olarak gerçekleşiyor. Geleceğin yükselen yıldızı Afrika’da ise Orta Doğu ile birlikte toplamda 2,05 trilyon dolarlık bir ticaret hacmi söz konusu. Dünya ticaret hacminin ise yüzde 82’si Avrupa, Uzak Asya ve Kuzey Amerika bölgelerinde gerçekleşiyor. Nüfus hareketliliğine baktığımızda ise, gelecekte ticaret hareketliliğinin nerede artacağına dair fikir sahibi olabiliyoruz. Birleşmiş Milletler, 2010-2025 yılları arasında en kayda değer nüfus artışının Güneydoğu Asya ve Sahra Altı Afrika’da gerçekleşeceğine işaret ediyor. Burada ise ülkemizin merkezinde bulunduğu, yükselen bir Avrupa-Asya-Afrika ticaret üçgeni bizim için en büyük global fırsatlar arasında yer alıyor.”
2050 YILINDA DÜNYA EKONOMİSİNİN YÜZDE 90’INDAN FAZLASI KENTSEL ALANLARDA ÜRETİLECEK
Küresel ticaretteki artış rakamlarına bakıldığında Türkiye’nin ulaştırma ve haberleşme alanındaki ihtiyaçlarına karşı ne kadar isabetli adımlar atıldığını bir kez daha gözler önüne serildiğini kaydeden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “2020 yılında 12 milyar ton olarak gerçekleşen tüm dünyadaki ticaret hacminin, 2030 yılında 25 milyar tona, 2050 yılında 95 milyar tona ve 2100 yılında 150 milyar tona ulaşması bekleniyor. Küresel nüfus artışının en çok beklendiği bölgeler ile birlikte küresel ticaret artışındaki rakamları birleştirdiğimizde Türkiye’nin ortaya koyduğu ‘Orta Koridor’da küresel bir lojistik süper güç olma’ iddiasının ne kadar yerinde olduğu ortaya çıkıyor. Küresel nüfus artışının yanı sıra artan kentsel nüfus da hareketliliği ve ulaştırma ile ilgili gerçekleştirilecek yatırımların gidişatını belirliyor. Yine Birleşmiş Milletler rakamlarına baktığımızda, bugün yüzde 50’si kentte yaşayan dünya nüfusu için bu oran, 2050 yılında yüzde 70 olarak değişecektir. Bir başka deyişle dünya ekonomisinin yüzde 90’ından fazlası kentsel alanlarda üretilecektir. Bu artış bize gösteriyor ki dünyada ulaşıma yönelik talep 2050 yılına geldiğimizde iki katına çıkacaktır” diye konuştu.
AKILLI ULAŞIM SİSTEMLERİ İÇİN ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK
Bu talebin gelişmiş ya da gelişmekte olan ekonomilerde ulaştırma altyapılarının geleceği için önem arz ettiğini belirten Karaismailoğlu, bu talebi ve ihtiyacı karşılamak için tüm ülkelerin ulaştırma ve altyapı yatırımlarına hız vermesi gerektiğini söyledi. “Amerika Birleşik Devletleri, açıkladığı 2 trilyon dolarlık yeni altyapı planı ile önümüzdeki dönemde ulaştırma yatırımlarına ağırlık verecek” diyen Karaismailoğlu, şunları dedi: “Çin’e baktığımızda bu rakam 559 milyar dolar olarak gerçekleşirken, komşumuz Yunanistan yine 57 milyar dolarlık bir altyapı yatırımını planlamıştır. Gerek dünyada gerek ülkemiz için öngördüğümüz altyapı yatırımları, bu yatırımlar için ayrılan bütçeler, nüfus ve dolayısıyla lojistik hareketliliğinin yanı sıra, farklı küresel etkenlerce belirlenmektedir. Bu etkenler arasında yer alan Akıllı Ulaşım Sistemleri için önemli adımlar attık. Akıllı Ulaşım Sistemleri’ni yaygınlaştırılarak, trafik güvenliğini artırma, seyahat sürelerini azaltma, mevcut yol kapasitelerinin daha etkin, daha verimli kullanılması ve mobiliteyi artırmayı hedeflediğimizi deklare ettik. Ulaştırmanın dünyadaki geleceğini belirleyen diğer etkenler ise sürdürülebilirlik, yeni nesil ulaşım ve şehirleşme olarak özetlememiz mümkündür. Ulaştırma yatırımlarımızı gerçekleştirirken geleceğin ulaşım teknolojilerini ve değişen hareketlilik alışkanlıklarını da göz önünde bulunduruyoruz. Bu bağlamda yeni nesil ulaşım trendlerini yakından takip ederek yatırımlarımızı bunların ışığında şekillendiriyoruz. Elektrikli araçlar, ilk belirleyici trend olarak öne çıkarken, 2035 yılında elektrikli araçların yeni araç satışındaki payının yüzde 35’e ulaşması beklenmektedir. Bizler de ülkemizdeki elektrikli araç altyapısı için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bir diğer trend olan Paylaşımlı Seyahat’e baktığımızda ise 2035 yılında tüm ulaşım modlarında kullanılan araçları paylaşarak seyahat etmek isteyenlerin oranının yüzde 14’e ulaşması öngörülmektedir. Otonom araçların da yine ulaştırmanın geleceği için öne çıkan, etkin bir trenddir. 2025-2030 yılları arasında hayatımızın olağan bir parçası olması beklenen otonom araçlarında 2035 itibariyle yeni araç satışlarındaki payının yüzde 16 olacağı tahminleri yapılmaktadır. Bu alandaki son trend olan bağlantılı araçlar, yani her an internet erişimi olan, birbiriyle ve altyapıyla anbean iletişim içerisinde olan araç sistemlerinin 2035 yılında, toplam araçlar içerisindeki payının yüzde 68’e çıkacağı tahmin edilmektedir. Bizler de şimdiden akıllı otoyollarımızı inşa ederek bu geleceğe hazırlanıyoruz. Yarının stratejisine hazırlanırken yola çıktığımız insan-veri-yük kavramlarının artık lojistik-mobilite-dijitalleşme ekseninde, yeni ulaşım yaklaşım ve uygulamaları ile ele alınacak.”
ESER VE HİZMET SİYASETİ BİZİM VAZGEÇİLMEZİMİZ OLMUŞTUR
Özellikle 2020 yılında hazırlanılan Ulusal Akıllı Ulaşım Sistemleri Strateji Belgesi ve 2020-2023 Eylem Planı ile geçen yıl 12’ncisini gerçekleştirilen Ulaştırma ve Haberleşme Şûrası, Türkiye’de ulaştırmanın geleceğinin önemli yapı taşları olduğunu dile getiren Karaismailoğlu, “Birileri temel atmama töreni ile, Türkiye’yi ileriye taşıyacak her türlü projeye karşı çıkarken, bizler, dün olduğu gibi bugün ve yarın da Türkiye’nin akıllı geleceğini inşa etmeye odaklanıyoruz. O nedenledir ki eser ve hizmet siyaseti bizim vazgeçilmezimiz olmuştur. AK Parti’nin Türkiye’nin dümenine geçtiği günden bugüne asırlık projeler başta olmak üzere milletimizin, ihracatçımızın, sanayicimizin faydasına binlerce projeyi hayata geçirdik. Marmaray, Avrasya Tüneli, Kuzey Marmara Otoyolu, İzmir-İstanbul Otoyolu, Osmangazi Köprüsü, Ankara-Niğde Otoyolu, İstanbul Havalimanı, Kömürhan Köprüsü, Horasan-Karakurt Yolu, Botan Çayı-Beğendik Köprüsü, Zarova Köprüsü, İstanbul-Ankara Yüksek Hızlı Tren Hattı, Bakü - Tiflis - Kars Demiryolu, Ordu - Giresun Havalimanı, Gayrettepe - İstanbul Havalimanı Metrosu, Çamlıca Kulesi, Filyos Limanı, Tokat Havalimanı, Rize - Artvin Havalimanı, Konya Karaman Hızlı Tren Hattı, Çukurova Havalimanı, İyidere Lojistik Limanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Türksat 5A, Türksat 5B ve tabii ki şanlı 18 Mart Zaferi’mizin yıl dönümünde Çanakkale Boğazı’na taktığımız yakut gerdanlık: 1915 Çanakkale Köprüsü ile Malkara-Çanakkale Otoyolu. Bunlar, ülkemize, hatta dünyaya kazandırdığımız eşsiz bir eserlerin hepsi değil ama en önemlilerindendir” ifadelerini kullandı.
HER 9,5 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM 1 MİLYON VATANDAŞIMIZA YENİ İŞ İMKÂNI SAĞLADI
Ulaştırma ve haberleşme altyapılarının, tüm dünya ekonomilerinde olduğu gibi Türkiye ekonomisinin de önünü açtığını, büyümesine çok önemli katkılar sunduğunun altını çizen Karaismailoğlu, 2003 yılından 2021 yılı sonuna kadar 5 sektör üzerinden gerçekleştirilen yatırımların toplamının 172 milyar dolara ulaştığını söyledi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, yapılan yatırımların katkıları hakkında şu bilgileri verdi:“Bu yatırımlarla; 17,9 milyon insanımızın aş sahibi olmasına yardımcı olduk. Yatırdığımız her 9,5 milyar dolar, 1 milyon vatandaşımıza yeni iş imkânı sağladı. Milli gelirimize 520 milyar dolardan fazla katkı sunduk. Ekonomimizin üretim gücünü desteklemek ise temel önceliklerimiz arasında yer aldı. 2003-2021 yılları arasında gerçekleştirdiğimiz yatırımlar sayesinde Türkiye, 1 trilyon 42 milyar doların üzerinde daha fazla üretti. Bu hacimde; üretime, istihdama, milli gelirimize, ihracata bu derece etki eden projeleri hayata geçirmek tabii ki de tek başına yeterli değildi. Değişen dünya, yeni küresel dinamikler; İnsan, yük ve veri ekseninde bugüne kadar planlanan ve hayata geçirilen ulaştırma ve haberleşme alanlarında, yeni nesil yaklaşımları zorunlu kılmaktaydı. Artık daha mobil, lojistik kabiliyetlerin öne çıktığı, verinin işlenerek dijitalleşmenin bel kemiğini oluşturduğu bu dönem için Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak kayıtsız kalamazdık. 12. Ulaştırma ve Haberleşme Şûrası’nda İstanbul’da, ulaşım ve haberleşmenin dünyadaki ve Türkiye’deki yol haritasını belirledik. Lojistik, mobilite ve dijitalleşme ekseninde güncellediğimiz politika ve vizyonumuz için ortak akılla hareket ettik. Bin 500’ü aşkın akademisyen, STK temsilcisi, özel sektör temsilcisi ve kamu kurum ve kuruluşlarındaki arkadaşlarımızın katkıları ile Türkiye Ulaştırma Politikası’nın sürdürülebilir bir yapıda olması için 5 sektörü; yönetis?im, insan kıymetleri ve eg?itim, kalite ve verimlilik, emniyet ve güvenlik, regülasyon, finans yönetimi, teknoloji, inovasyon ve dijitalles?me enerji verimlilig?i ile çevresel ve toplumsal sürdürülebilirlik olarak 8 başlık altında topladık. Bu başlıklar doğrultusunda; yüksek katma değerli üretim ve ihracat odaklılığını destekleyecek ulaştırma ve lojistik altyapı yatırımları ile gerekli mevzuat düzenlemelerini gerçekleştirmek, ulaştırma ve lojistikte küresel ölçekte öncü, bölgesinde lider bir ülke olmak için ulaştırma ve lojistik bütünselliği, ulaştırma ve lojistik hizmetlerine adil erişimi sağlamak, ulaştırma ve lojistik altyapı kalitesini yükseltmek, ulaştırma ve lojistikte etkinliği ve verimliliği sağlamak, maliyetleri düşürmek, ulaştırma ve lojistikte akıllı ve sürdürülebilir hareketliliği sağlamak, insan kaynaklarını yetkinliğini artırmak, ulaştırma ve lojistikte çevre duyarlılığını sağlamak ve enerji verimliliğini artırmak, ulaştırma ve lojistikte güvenliği artırmak ve toplum refahını sağlamak şeklinde belirlediğimiz 6 hedef ile Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı için çok önemli bir adım attık.”
ARAÇ SAHİPLİĞİ 2053’TE 2019 YILINA GÖRE %242 ARTACAK
Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı için de ciddi, veriye dayalı, ortak aklı önemseyen, topluma kulak veren bir anlayış ile ilerlediklerini aktaran Karaismailoğlu, öncelikle güncel sosyo-demografik, arazi kullanımı, ulaştırma sistemleri, altyapı ve turizm verilerini toplayarak, ihtiyacı analiz ettiklerini belirtti.
Ardından ihtiyaca uygun olan, sadece Türkiye’nin değil dünyanın da gidişatını ve tabii ki ulaştırma ile haberleşme alanındaki trendleri de dikkate alarak bir modelleme oluşturduklarını kaydeden Karaismailoğlu, bu modellemede; yolculuk üretimi, yolculuk çekimi, türel ayrım, atama parametrelerini belirlediklerini aktardı. Ardından da Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı’nın hazırlanmasına başladıklarını dile getiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, “Vizyon, hedef ve stratejilerimizi belirlerken, alternatif senaryolar üreterek, Türkiye’nin lojistik ve ulaştırma da ne gibi farklı ihtimaller ile karşı karşıya kalabileceğini değerlendirdik. Güncel verilerin toplanması, analizi ve değerlendirilmesi başlığında 2053 yılına kadar olan tahminler ve beklentileri ışığında hareket ettik. 2053 yılına gelindiğinde Türkiye’deki araç sahipliğinin 2019 yılına göre yüzde 242 artış gösterecek. Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içinse 2035 yılında Türkiye 7 trilyon 870 milyar liraya ulaşırken, 2053 yılı için öngörülen ise GSYİH hacminin 11 trilyon 240 milyar liraya ulaşmasıdır. Bir diğer parametre olan nüfus için öngörülen rakamlar 2035 yılı için 98,09 milyon ve 2053 yılı için 112,61 milyondur. 2019 yılında 28 milyon üzerinde olan istihdam rakamlarımızın 2035 yılında 40 milyonun, 2053 yılında ise 63 milyonun üzerine çıkması öngörülmektedir. Artan nüfusun etkilediği bir diğer başlık ise öğrenci sayısı olmuştur. 2035 yılında 9.35 milyon olması beklenen öğrenci sayısı, 2053 yılında 10.84 milyon olması beklenmektedir. Yani Yeni Türkiye; nüfusu artan, çalışan sayısı yükselen, gençleşen, refahı artan, zenginleşen bir ülkeye dönüşecek.”