Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği'nde düzenlediği basın toplantısında, “Kıbrıs ve Kıbrıs Türk halkı Anadolu'nun, Türkiye'nin kopmaz bir parçasıdır“ dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Almanya'nın başkenti Berlin'de temaslarda bulundu. Dün ITB Berlin Uluslararası Turizm Fuarı’na katılan Tatar, bugün ise Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ahmet Başar Şen'i ziyaret etti. Büyükelçi Şen, Tatar'ı elçilik binasının girişinde karşıladı. Tatar, görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına, KKTC Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu ve Büyükelçi Şen de eşlik etti.
“Kıbrıs Türk halkı haksızlığa uğruyor“
Başta Annan Planı olmak üzere toplam 15 kapsamlı çözüm planının Kıbrıslı Rumlar tarafından reddedildiğini söyleyen Tatar, Kıbrıs Türk halkının büyük haksızlığa uğradığını dile getirdi. Tatar, “Kıbrıs Türkü'nün günahı nedir? Kıbrıs Türkü'nün burada suçu nedir ki hala sistemin dışında ticari sorunlar ve birtakım kısıtlamalarla karşı karşıya kalıyor ve bu kadar haksızlığa uğruyor. Ekonomimizin gelişememesi için direk ticarete ve muhataplarımızla görüşmemize engeller var” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, İngiltere’nin Kıbrıs’ı ilhak ettiğini, 37 senelik İngiliz sömürge döneminde adaya olağanüstü bir Rum nüfusun aktarıldığını, Türk nüfusunun da azaltıldığını anlattı. Rum-Yunan ikilisinin büyük Yunanistan hayali ile mücadele ettiklerini ve Kıbrıs Türklerinin de katliama karşı direndiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatı ile adaya barış ve huzur geldiğini kaydetti.
KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın ömrünü Kıbrıs davasına ve görüşmelerine verdiğini söyleyen Tatar, Kıbrıslı Türklerin Annan Planına “Evet” demesine rağmen, kendilerine verilen tüm vaatlerin boşa çıktığını belirtti.
Rum tarafının ise Annan Planı’na “Hayır” demesine rağmen ne yazık ki tek taraflı olarak Avrupa Birliği’ne (AB) alındığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıslı Türklerin Osmanlı devletinin uzantısı ve torunları olduğunu vurguladı.
“Kıbrıs ve Kıbrıs Türk halkı Anadolu'nun, Türkiye'nin kopmaz bir parçasıdır“
Kıbrıs Adası'nın Anadolu'nun bir uzantısı olduğunu hatırlatan Tatar, “Geçmişe baktığımızda ciddi anlamda hem milli hem manevi bağlar vardır. Bunları kimse göz ardı edemez. Türkiye Cumhuriyeti 60 kilometre uzaklıkta, Yunanistan bin km uzaklıkta, Avrupa Birliği'nin merkezi nerde, 2 bin kilometre uzaklıkta. Şimdilerde ne diyorlar, biz Avrupa Birliği’ne aldık, oldu bitti ve AB adasıdır. Yok böyle bir dünya. Türkiye'nin tarihine baktığımızda, hukuki bağlara baktığımızda, meşruiyete baktığımızda, Lozan Anlaşması'na baktığımızda, Kıbrıs Türkiye'nin bir parçası gibidir. Kıbrıs Türk halkı da Anadolu'nun Türkiye'nin kopmaz bir parçasıdır. Dolayısıyla bizim mücadelemiz de budur“ dedi.
“Anlaşma olacaksa adil olmalı“
AB ülkelerinin Kıbrıs'ta çifte standartlı davranışlarını eleştiren Cumhurbaşkanı Tatar, iki hafta önce Rum tarafını ziyaret eden Alman Cumhurbaşkanı’nı Frank Walter Steinmeier’i de eleştirerek, bir anlaşma olacaksa, bu anlaşmanın adil olması ve iki tarafı da tatmin etmesi gerektiğinin altını çizdi. Tatar, “Almanya'nın Saygıdeğer Cumhurbaşkanı, 2 hafta kadar önce Güney Kıbrıs'ı ziyaret etmiştir. Kıbrıs lideriyle görüşmesini yapmıştır, Lefkoşe'ye gitmiştir ve orada 'Berlin Duvarı yıkıldı, bu duvar da yıkılacak' açıklamasını yapmıştır. Bu yanlıştır, çünkü Kıbrıs'ın gerçekleri vardır. Kıbrıs'ta yaşananlar vardır. Kıbrıs'ta 1974'ten beri uzun vadeli barış vardır. Ama elbette bir anlaşma olacaksa, bu anlaşma adil olacak, kalıcı olacak, sürdürülebilir olacak, her iki tarafı tatmin edecek. Ama öyle kuru gürültüyle, öyle olsun, böyle olsun diyerek dışardan nutuk atmayla bu işler olmuyor. Tabi bu anlaşmanın Türk yönetimi tarafından da destelenmesi gerekir“ dedi.
“Egemen eşitliğin olmadığı bir anlaşma buz üzerine yazı yazmaya benzeyecek”
Yeni çözüm modeli ve yeni siyasetlerinin Türkiye tarafından desteklenmesinin ellerini güçlendirdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, egemen eşitliğin olmadığı bir anlaşmanın buz üzerine yazı yazmaya benzeyeceğini ifade etti. Sıfır asker ve sıfır garantörlüğün Kıbrıs Türkünün sonu olacağını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin garantörlüğü ve Türk askerinin adadaki varlığından asla vazgeçmeyeceklerini söyledi. Tatar, “İşte o zaman Kıbrıs Türkü'nün sonunun başlangıcı olacağını biliyoruz. Türkiye, Doğu Akdeniz'de, Mavi Vatan'da, hem doğal zenginlikleri, hem güvenlik ve jeopolitik gelişmelerle orada yıllar sonra yakaladığı üstünlüğü kaybedecek. Biz Türk tarafı olarak, Türkiye'nin stratejisinin, yeni siyasetimizin sonuna kadar arkasında olmak zorundayız” dedi.
Federasyon defterini kapattıklarını, ancak egemen eşitlik ve uluslararası eşit statünün kabulü ile egemen eşit iki devlet temeline dayanan bir anlaşma için yeni ve resmi müzakerelere başlayacaklarına işaret eden Tatar, Kıbrıs Türk halkının sesini duyurmaya ve halkı davasını böylesi platformlarda anlatmaya devam edeceklerini kaydetti.
Dünyanın ne yazık ki mağdurun ve mazlumun yanında yer almadığını, Gazze’de yaşanan dramın bunun bir göstergesi olduğuna dikkat çeken Tatar, anavatan Türkiye’nin garantörlüğünün bu nedenle çok önemli olduğunu belirtti.
“Turistlerin artık uçak değiştirmeden uçabilecek olması önemli“
Ercan Havalimanı’nın genişletilmesinin Kuzey Kıbrıs'a büyük katkı sağladığına da değinen Tatar, her gün büyük gövdeli uçakların KKTC’ye yolcu getirebildiğini söyledi. Eskiden sadece 150-160 kişilik uçakların KKTC’ye uçabildiğini hatırlatan Tatar, artık pistin genişletilmesiyle büyük gövdeli uçakların aynı anda 300 kişiyi taşıyabildiğini ve 6 ay içerisinde yolcu sayılarında yüzde 20-30’luk bir artış olduğunu belirtti.
Tatar, altyapı çalışmalarının tamamlanmasıyla önümüzdeki dönemde, İngiltere'den, Almanya'dan ve diğer AB ülkelerinden, ziyaretçilerin ve turistlerin Kıbrıs'a artık uçağı değiştirmeden Türkiye üzerinden KKTC’ye uçabileceklerini kaydetti. Tatar, bu ülkelerden KKTC’ye direk uçuş yasağı olması nedeniyle, İstanbul, Ankara, İzmir havalimanlarında uçakların inmesi ve yolcuların uçak değiştirmek zorumda kalmadan Ercan Havalimanı'na uçabilecek olmasının dahi kendileri için önemli bir aşama olacağını söyledi.